Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın Sudan ziyaretinde Sevakin Adası'nı gündeme getirmesinin ardından gözler Kızıldeniz'deki adaya çevrildi. Türkiye, 19. yüzyıla kadar Osmanlı toprağı olan Sevakin Adası'ı turizm sektörüne kazandırmak için 2011 yılından beri Sudan'a destek veriyor. Sevakin Adası, 3 bin yıldır güçlü imparatorluklar için stratejik ve hayati öneme sahip liman olmasıyla biliniyor.
Sudan ziyareti kapsamında ülkenin kuzeyindeki Port Sudan'dan Sevakin Adası'na geçen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansının (TİKA) restore ettiği Hanefi Camisi'nde namaz kıldı.
Erdoğan, 19. yüzyıla kadar Osmanlı'nın toprağı olan Sevakin Ada'sının tarihi önemine vurgu yaparak, "Sevakin Adası'nı bize belli bir süre tahsis etseniz de biz bu adayı aslına uygun olarak yeniden inşa ve ihya etsek. Ömer El-Beşir kardeşim 'tamam' dedi. Burayı inşa ve ihya ne demek biliyor musunuz? Burayı yerle bir edenlere şu cevabı vermiş olacağız. Siz geldiğiniz buraları yerle bir ettiniz. Sizin o buraları yerle bir etmeniz, bizim sakalımızı tıraş etmeye benzer. Unutmayın ki biz burayı öyle bir inşa ve ihya edeceğiz ki kesilen sakal çok daha gür biter, siz bunu göreceksiniz" dedi.
Türkiye, 2011'den bu yana adayı turizm sektörüne kazandırmak isteyen Sudan'a destek veriyor.
TİKA, adada Hanefi ve Şafi camilerinin yer aldığı kompleksin restorasyonunu ve çevre düzenlemesini tamamladı.
Osmanlı İmparatorluğu döneminde 1821'de inşa edilen ve gümrük işlemlerinin yapıldığı tarihi binayı da aslına uygun restore eden TİKA, binanın önüne ayrıca seyir iskelesi inşa etti. Kurum, Muhafaza Binası'nın yenileme çalışmalarına 2016'dan bu yana devam ediyor.
Sudan'ın kuzeydoğusunda, Kızıldeniz kıyısında bir liman kenti olan Sevakin Adası, Türkiye için tarihi öneme sahip.
Yüzyıllar boyunca Osmanlı İmparatorluğu'na bağlı olan ada, ticari ve ekonomik öneminden dolayı Sudanlılar tarafından "Afrika'ya açılan kapı" olarak nitelendiriliyor.
Sevakin Adası, geçmişte Nubye bölgesinin en önemli limanıydı. Osmanlı döneminde Kızıldeniz ve Hicaz'ın denizden gelecek tehlikelere karşı güvenliği Sevakin Adası üzerinden sağlanıyordu.
Sevakin Adası, bugünkü Eritre, Cibuti ve Kuzey Somali'yi kapsayan Habeş eyaleti valilerinin ikamet adresiydi.
Yavuz Sultan Selim'in 1517'de Mısır'ı fethetmesiyle Türk topraklarına katılan ada, eyaletin merkezi konumundaydı. Kızıldeniz ve Hicaz'ın güvenliğini Sevakin Adası'ndan sağlayan Osmanlı İmparatorluğu, bölgeye önce kaleler ardından idari binalar, camiler, hanlar, hamamlar inşa etti. Kızıldeniz, "ticaretin kilit noktası" olan Sevakin Adası sayesinde "Osmanlı'nın iç denizi" haline geldi.
Adada tarihi Osmanlı Limanı'nın yanı sıra Gümrük Binası, Hanefi ve Şafi camileri gibi önemli eserler bulunuyor.
1882'de İngilizler'in Mısır'ı işgaliyle fiilen Türk hakimiyetinden çıkan Sevakin Adası, 1923'de imzalanan Lozan Antlaşması'nın 17. maddesi uyarınca İngiliz işgalindeki Mısır'a bırakıldı.
Ada, 1956 yılında, İngilizlere karşı bağımsızlığını kazanan Sudan topraklarının parçası oldu.
Afrika'dan hac kafilelerinin deniz yoluyla kutsal topraklara uğurlandığı Sevakin Adası'nda 40 binden fazla Sudanlı yaşıyor.
Ekonomi ve altyapının yok denecek kadar az olduğu ada sakinleri, balıkçılık yaparak hayata tutunmaya çalışıyor.
Ada sakinleri, iş bulma umuduyla son yıllarda Kızıldeniz eyaleti merkez şehri Port Sudan'a göç ediyor.
Sudan'ın kuzeydoğusunda Kızıldeniz'in batı kıyısında düz ve oval bir ada olan Sevakin, yüzyıllardır önemli bir kültür ve ticaret limanı olarak hizmet gördü. Sevakin Adası 3 bin yıldır güçlü imparatorluklar için stratejik ve hayati öneme sahip liman oldu. Sevakin Adasında 3. Ramses Milattan Önce 10. yüzyılda bir liman inşa etti. Afrikan'ın Kızıldeniz'e açılan ticaret limanı olan Sevakin yine Afrikalı Müslümanların Mekke'ye gitmek için hac kapısı oldu.
Osmanlı İmparatorluğunun idaresi altındayken doğrudan İstanbul'dan yönetilen bu adada, Araplar, Afrikalılar, Türkler ve Hintliler gibi çok milletten insan yaşıyordu. Burada farklı milletlerden insanların aralarında yaptıkları evliliklerle çok zengin bir kültür oluştu. Sevakin geliştikçe Sudan sahillerine zenginlik getirdi.
Sevakin'de binalar taşlaşmış mercanlardan inşa edilmiş. Binaların duvarları işlenmiş ağaç ve taşlarla süslenmişti. Sevakin, 19.yüzyılda Doğu Afrika'dan getirilen kölelerin başka ülkelere gönderilmek üzere toplandığı bir ada haline gelmişti. Köle ticareti ortadan kalkmaya başladığı zaman önemini kaybetmeye başladı.
1918'deki büyük depremden sonra Sevakin harabeye döndü. Adanın sığ suları ve mercan yapısı sebebiyle ve 20. yüzyılda Sudan limanının inşasıyla ticari önemini kaybetti ve hayalet bir şehre döndü. Bir zamanların mercan şehri olan Sevakin şimdi eski kalıntılarıyla bir turizm sanayine dönüştü. Sevakin hala Hac için kullanılan bir liman olarak hizmet vermeye devam ediyor.