Erdoğon: Popülizme ihtiyacımız yok ANKARA (A.A)

-Erdoğon: Popülizme ihtiyacımız yok ANKARA (A.A) - 26.09.2011 - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "dünyaya kapalı olanlar, bugün ne milletimize ne de dünyaya söyleyecek bir çift sözü olmayanlar bizi Arap ülkelerinde popülizm yapmakla eleştiriyorlar. Şunu herkesin bilmesi gerekir: Ne Türkiye Başbakanının ne de bu ülkenin popülizme ihtiyacı yoktur" dedi. Başbakan Erdoğan, Türk Traktör'ün üretim tesislerinde düzenlenen, Türk Traktör 600 bininci traktörün banttan indirimi töreninde yaptığı konuşmada, Türk Traktörün 600 bininci traktörünü banttan indirileceği törende olmaktan büyük memnuniyet duyduğunu belirterek, katılımcıları selamladı. Konuşmasının başında son günlerde meydana gelen terör olaylarına da değinen Başbakan Erdoğan, ''sivil genç kızlarımızın teröre kurban edildiği, askerlerimizin şehit olduğu bir süreci yaşadık. Şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyor ve terörle olan bu kararlı mücadelemizi aynen devam edeceğini özellikle burada ifade etmek istiyorum'' dedi. Bugüne kadar 90'ın üzerinde ülkeye ihracat yapan Türk Traktör benimle yaşdaş. 1954 doğumlu... Yarım asır aşkın çiftçimizin en yakın dostlarından biri olmaya devam ettiğini belirten Erdoğan, ''Türkiye'nin ilk üretici otomotiv şirketi olan Türk Traktör, yarım asır önce yıllık 1.000 adet üretim yaparken, bugün yıllık 35 bin rakamına ulaştığını öğrenmiş bulunuyoruz. Bu başarı öyküsünde emeği geçen herkesi yürekten kutluyorum'' dedi. Türkiye'nin, büyük ve genç nüfusuyla, sürekli artan milli geliriyle dünyanın en önemli iç pazarlarından birine sahip olduğuna işaret eden Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu: ''Bu özelliğimiz, Türkiye'de kurulu firmaların kendilerini geliştirmeleri, yenilemeleri, rekabet güçlerini artırmaları ve dış pazar paylarını artırmaları için de çok önemli bir fırsattır. Bugün Avrupa'nın en büyük 10 üreticisinden biri olan Türk Traktör'ün, Türkiye'nin 2023 hedeflerine paralel olarak, önümüzdeki yıllarda çok daha üst sıralara çıkacağına inanıyorum. Şu hususu da özellikle ifade etmek istiyorum: Hükümet olarak, yerli ve küresel yatırımcılar arasında kesinlikle bir ayrım gözetmiyor, her yatırımı, her üretimi, istihdam kapısı açan her işvereni aynı ölçüde sahipleniyoruz. Özellikle uzun yıllardır ülkemizde faaliyet yapan firmaları, artık kendi firmalarımız gibi görüyoruz. Türk Traktör'ü de sanki bir Türk-İtalyan ortaklığı gibi değil de yerli firmalarımızdan biriymiş gibi kabul ediyoruz.'' -Kuzey Afrika ve ABD ziyaretleri- Konuşmasında son dönemde gerçekleştirdiği ve büyük yankılar uyandıran yurt dışı ziyaretlerine de değinen Başbakan Erdoğan, ''Dış politikada oldukça yoğun bir gündem yaşıyoruz'' dedi. Önce Mısır, Tunus ve Libya'ya çok önemli ziyaretler gerçekleştirdiğini anımsatan Erdoğan, şöyle devam etti: ''Bu dost ve kardeş ülkelerdeki büyük değişimleri, Türkiye olarak çok yakından, büyük bir dikkatle takip etmemiz gerekiyor. Bu ülkelerde yaşayan halkların özgürlüklerine kavuşması, bu ülkelerde demokrasinin, hak ve adaletin daha fazla kök salması, bölgemizde oluşacak istikrar açısından son derece önemlidir. Dünyaya kapalı olanlar, bugün ne milletimize ne de dünyaya söyleyecek bir çift sözü olmayanlar bizi Arap ülkelerinde popülizm yapmakla eleştiriyorlar. Şunu herkesin bilmesi gerekir: Ne Türkiye Başbakanının ne de bu ülkenin popülizme ihtiyacı yoktur. Hiçbir zaman popülizme tenezzül etmedik hiçbir zaman da etmeyeceğiz. Türkiye, tarihin akış hızına ve ritmine uygun adımlar atıyor. Türkiye, kendi gelişme ve büyümesine paralel olarak dostluk çemberini de büyütüyor. Sesimizin bütün dünyada yankı bulması tesadüfi bir gelişme değildir. Bugün Türkiye, dünyada yaşanan haksızlıklara ve zulümlere karşı 'dur' diyebilen, müdahil olduğu her yerde barışın hakim olmasına katkı veren bir ülkedir.'' -BM toplantıları- Kuzey Afrika ziyaretinden sonra, ABD'de yapılan Birleşmiş Milletler görüşmelerine de katıldığını hatırlatan Erdoğan, sözlerini şöyle devam ettirdi: ''Orada birçok ülkenin devlet adamlarıyla, BM Genel Sekreteri sayın Ban Ki Moon, Sayın Obama ile ikili ve çok taraflı görüşmeler yaptım. Yine Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda bir konuşma yaptım, Türkiye'nin tezlerini, tekliflerini dünya liderleriyle paylaştım. Bu hafta içinde de Makedonya'ya perşembe, cuma günleri resmi bir ziyaret gerçekleştireceğim. Zira, bizim dünyaya sırtımızı dönmek, içimize kapanmak gibi bir şansımız yok. Türkiye, 2023 hedeflerine ulaşmak için, diplomasi faaliyetlerini de çok daha etkin bir seviyeye taşımak zorundadır. Son 9 yılda, komşu ve çevre ülkelerle, Afrika ve Güney Amerika gibi eskiden ihmal ettiğimiz coğrafyalarla ilişkilerimizi geliştirdik. Şu anda Afrika'da 33 büyükelçiliğimiz var bunu daha da yaygınlaştıracağız. Biz göreve geldiğimizde 12 büyükelçilik vardı, bu 12 ülke ile direkt irtibatınız var demektir şimdi 33 ülke ile direkt irtibatımız var. Bütün bu çalışmalarımızın ihracatımızda yaşanan muazzam artışa da çok olumlu katkıları oldu. Zira biz diplomatik sahada adımlar atarken, dünyada barış ve istikrar ortamının oluşmasına katkı sağlarken, aynı zamanda iş dünyasına da yeni fırsat alanları oluşturuyoruz. Bakın, sadece Mısır ziyaretimizde 280 girişimcimizle birlikte, 1.200 civarında Mısırlı işadamıyla 2 bine yakın iş görüşmesi gerçekleştirdi. İlerleyen günlerde, Mısır ile Türkiye arasındaki vizeleri kaldırma seçeneği de masaya daha güçlü bir şekilde gelecek. İnanıyorum ki Mısır da vizeleri karşılıklı olarak kaldırdığımız ülkelerden biri olacak.  İkili ve çok taraflı ilişkileri geliştirmezseniz, önyargıları kırmazsanız, vizeleri kaldırmazsanız, serbest ticaret anlaşmaları yapmazsanız, gerektiğinde TIR şoförlerinin sorunlarıyla bile birebir ilgilenmezseniz, ne kadar kaliteli üretim yaparsanız yapın, yatırımları ve ticareti de istenen seviyeye taşıyamazsınız. Şunu memnuniyetle ifade etmek isterim ki bugün Türkiye, dünyada dikkatle izlenen, takdir edilen, dostluğu ve işbirliği talep edilen bir ülke haline gelmiştir. Türkiye'nin bu kimliği, yıllık ihracatımızı 500 milyar dolara çıkarmamıza da elbette büyük katkı sağlayacaktır.''