Ergenekon - Hizbul tahrir ilişkisi

Ergenekon - Hizbul tahrir ilişkisi
Ergenekon Davası 2. İddianamesi'nde varolduğu ileri sürülen Ergenekon terör örgütünün Hizbultahrir ilişkisine de yer veriliyor. O bölüm şöyle:e-Delillerin Ve Hukuki Durumunun Değerlendirilmesi Şüpheli ile birlikte yakalanan şüpheliler Rifat YILDIRIM, Kurtça BEKTAŞ, Rıza DEMİR, Mahmut Oğuz ve Mahmut Oğuz KAZANCI Hizb-ut Tahrir örgütünün üyesi oldukları tespit edildiğinden haklarındaki evrak tefrik edilmiştir. Şüpheli Neriman AYDIN’ın ikametinde bulunan örgütsel dokümanda “Hizbuttahrir” yazdığı, bunun altında da, “Süleyman” “Ulus kiler çarşı girişindeki Türkcell telefoncu Rıza arkadaşı” “Keçiören sanatoryum konuşma yerleri” “Her hafta toplantı yapılıyor, ayda bir büyük toplantı” “Aşama aşama hazırlık” “Senin bu kitaba geçmen için altı ayın var” “Bu iş için hiçbir şey talep etmeyen hocalarımız var” “CD ler kalabalık ortamda izleyin” “Telefonda kayıtları sayı olarak yapıyorlar 11 numara 7 numara gibi” şeklinde yazılar olduğu görülmüş olup not kâğıdı Süleyman SOLMAZ’a sorulduğunda, kendisine ait olmadığını, ancak notta geçen bilgileri Mehmet Ali ÇELEBİ ye verdiğini beyan etmiştir. Şüpheli Mehmet Ali ÇELEBİ’nin, Hizb-ut Tahrir bağlantısı olduğu anlaşılan Süleyman SOLMAZ ile irtibata geçerek, onu ERGENEKON SİLAHLI TERÖR ÖRGÜTÜN’e kazandırdığı, bundan sonra anılan örgüte sızılması gerektiği yönünde onu ikna ettiği, daha sonra şüpheli Süleyman ile Mehmet Ali’nin birlikte örgüt tarafından kullanılan evlere gidip gelmeye başladıkları, haklarında evrakı tefrik edilen Hizb-ut Tahrir terör örgütü üyeleriyle tanıştırdığı, bu örgütten elde ettikleri bilgileri Neriman Aydın’a ilettikleri, şüphelinin Ergenekon Terör Örgütünün nihai amacına ulaşmak için kullandığı yöntemlerinden olduğu bilinen, naylon terör örgütleri kurma, mevcut terör örgütlerine sızma, kontrol altında tutma ve amacı doğrultusunda kullanma faaliyetleri çerçevesinde Hizbuttahrir terör örgütüne sızmış bulunduğu anlaşılmaktadır. Şüpheli Süleyman Solmaz’ın üzerine atılı ERGENEKON Terör Örgütüne üye olmak suçundan TCK’nun 314/2 ve 3713 sayılı Kanunun 5, TCK’nun 53, 58/9, 63 maddeleri gereğince cezalandırılması talep edilmiştir.