Zirve Yayınevi davasında "Deniz Uygar" kod ismiyle gizli tanık olarak ifade verdikten sonra kimliği deşifre olan İlker Çınar’ın, Ergenekon başta olmak üzere, Balyoz ve eski Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın ölümüyle ilgili soruşturmalarda da ifadeler verdiği öne sürüldü.
Hürriyet'ten Nurettin Kurt'un haberine göre, Özal’ı zehirleyerek öldürdüğü iddiasıyla hakkında ömür boyu hapis cezası istemiyle dava açılan emekli Tuğgeneral Levent Ersöz, İlker Çınar hakkında İçişleri Bakanlığı Tanık Koruma Kurulu Başkanlığı’na suç duyurusunda bulundu. Ersöz, “Özel eğitilmiş, yönlendirilerek 4 ayrı davada gerçek dışı ifadeler verip haksız yargılanmalara neden olmuş bu şahıs, tanık koruma kapsamına alınmıştır. Çınar’ın tanık koruma tedbirlerinin kaldırılması ve yasal merciler önünde hesap vermesini talep ediyorum” dedi. Ersöz’ün, avukatı Hulusi Coşkun aracılığıyla verdiği dilekçe şöyle:
“İlker Çınar kamuoyu gündemindeki çok önemli davalarda gerçeğe aykırı beyanlarda bulunmaya devam etmektedir. Kendisi TSK’da uzman onbaşı iken disiplinsizlik ve alkol suçundan mahkeme kararıyla ihraç edilmiş bir kişidir. Adli makamlara birçok farklı sıfatla dilekçeler yazmış, özellikle TSK’nın aleyhinde yürütülen komplo, kumpas davalarında tercih edilip gizli tanık olarak yönlendirilmiştir. Ergenekon, Balyoz, Zirve Yayınevi cinayetleri ve Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın ölümüyle ilgili davalarda hemen her konuda yalan söyletilmiştir. Uzman onbaşı iken general seviyesindeki kişilerle eşdeğer ilişkilere sokulmuştur. Gizli tanık sıfatına sokularak payelendirilmiştir.
Gizli tanığın bahsettiği suçlamalar kesinlikle gerçeği yansıtmamaktadır. Bu şahsın iddiaları Genelkurmay Başkanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı’nca resmi yazılarla yalanlanmış, bir dönem MİT Müsteşarlığı görevi yapan emekli Jandarma Genel Komutanı Teoman Koman’ın ifadeleri, dönemin Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök’ün mahkeme ifadeleri bu şahsı yalanlamaktadır. Bu şahsın yalan beyanları yüzünden birçok TSK mensubu haksız yargılamalara maruz kalmıştır. Yaşlı komutanlar tutuklanmış, çoğu hastalanmış, bazıları hayatını kaybetmiştir. Bu şahıs tanık koruma programından çıkarılarak hesap vermek zorundadır.”
Özal’ın ölümüyle ilgili davada da tanık krizine yol açan İlker Çınar önce bulunamamış, sonra verdiği kimlik numarası eski bir bakana ait çıkmıştı. Kayıp tanık, 27 Ocak 2014 tarihinde ortaya çıktı. Malatya Mahkemesi’ne tanık koruma polisleri nezaretinde gelen Çınar, şu iddialarda bulundu: “Özgür irademle Zirve Yayınevi ve Turgut Özal’ın ölümüyle ilgili bildiklerimi anlatmak istedim. Tarsus’da, 20 Ekim 2010’da Cumhuriyet Başsavcısına giderek 8 sayfa dilekçe verdim. Kendisine olayları bizzat anlattım. Başsavcı dilekçemin Savcı Zekeriya Öz’e iletileceğini söyledi. Defalarca gerek yanına giderek, gerek telefonla arayarak başsavcıya dilekçemin akıbetini sordum. Bununla yetinmeyip Başbakanlık Özel Kalemi’ne, Sayın Başbakan’a verilmek üzere 10 sayfalık dilekçe ile açık kimliğimle birlikte faks ve mail aracılığıyla ilettim. Zekeriya Öz’ün daveti üzerine ‘Deniz Uygar’ kod ismiyle 24 Aralık ve 28 Aralık 2010 tarihlerinde ifade verdim. Tanık koruma programına alındım.”