Ergenekon davasında sanık avukatlığı yapan Efsun Ünal'ın mal varlığına 'FETÖ' soruşturması kapsamında el konuldu. Sözcü Gazetesi Ankara Temsilcisi Saygı Öztürk, "Telefonda bir CHP milletvekiliyle konuşurken, 'Nasıl olur da Ergenekon hakimlerini, savcılarını mahkum ettiren bana FETÖ'cü denilir' diyordu" dedi. Saygı Öztürk, köşesinde "2007 yılından bu yana avukatlığını yaptığı kişinin şirketlerine kayyum atandığında, onların her birinin ayda 79'ar bin lira aldığını, bunların AKP'liler olduğunu da gündeme getirmişti. Öyle bir döneme girildi ki, avukatlar da görevini yapamaz, hükümetin kızdığı kişilerin davalarına giremez hale getirildi. Girenlerlere de Efsun'un başına gelen örnek gösteriliyor" ifadelerine yer verdi.
Saygı Öztürk'ün Sözcü gazetesinde yayımlanan yazısı şöyle:
Suriye topraklarında askerlerimiz şehit oluyor. Yüzlerce, binlerce değil on binlerce kamu görevlisi memuriyetten atılıyor. Geçmişte PKK ve KCK ile mücadele edenler de cezaevine konuluyor. Devlete, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) mensuplarını zamanında dolduran, onları yükseltenler, şimdi uzaklaştırma adı altında, bu yapılarla uzaktan yakından ilgisi olmayanları da ya açığa alıyor ya da memuriyetten çıkarıyor.
Belki bugüne kadar CHP'ye oy bile vermemiş olanların umudu, şimdi CHP oldu. Haksız yere memuriyetten çıkarıldığını, açığa alındığını öne sürenlerin ilk uğrak yeri CHP Genel Merkezi oluyor. Bugüne kadar bu siyasi partiyle en küçük bağı olmayanlar bile CHP'nin “bir şeyler yapmasını” istiyor. Bütün kamu görevlilerini “memuriyetten atarlar” korkusu sarmış durumda…
CHP'ye oy vermediklerini bildikleri halde onların bu zor gününde, dar gününde haklarını savunmak CHP'lileri mutlu ediyor. Burdur Milletvekili Mehmet Göker, sevincini arkadaşlarına gönderdiği iletiye şöyle yansıtmış: “15 gündür verdiğim mücadele sonrası açığa alınan 13 öğretmen bugün göreve iade edildi. Çok mutluyum. Açığa alınan 6 doktor da bugün itibarıyla görevlerine iade edildi. 4 doktor için vali ile görüşmelerimiz devam ediyor.”
Bayram öncesi birkaç günlüğüne eşiyle tatile çıkan Tokat Milletvekili Kadim Doğan'ı, yalnız kendi seçim bölgesinden değil CHP'nin milletvekilinin olmadığı illerden de de yüzlerce kişinin aradığına tanık oldum. Onlardan açığa alınan ya da memuriyetten çıkarılanlar, FETÖ ile bağlantılı olmadığını anlatıyorlar. O da hemşerilerini yerinde dinlemek için bayram süresince yine Tokat'ta olacak. Sakarya Milletvekili Engin Özkoç, haksızlığa uğradıklarını öne sürenlerin açıklamalarını yalnız not almakla yetinmiyor, ilgili bazı makamlara dinletmek için kayda da alıyor. O da büyük mağduriyetler yaşandığına dikkat çekiyor.
Ergenekon, Balyoz kumpaslarının içinde olduğu öne sürülen ve bir kısmı yurtdışına kaçan hakim ve savcıları, yıllar önce genç bir kadın avukat tazminat ödemeye mahkum ettirmiş, bu yüzden hükümet tazminatların onlardan alınmaması için kanun değişikliği yapmıştı. O avukat, davalar devam ederken kumpası da ortaya koymuştu.
Ergenekon sanığının avukatı olan Efsun Ünal'ın da mal varlığına FETÖ'cü olduğu gerekçesiyle el konuldu. Telefonda bir CHP milletvekiliyle konuşurken, “Nasıl olur da Ergenekon hakimlerini, savcılarını mahkum ettiren bana FETÖ'cü denilir” diyordu. 2007 yılından bu yana avukatlığını yaptığı kişinin şirketlerine kayyum atandığında, onların her birinin ayda 79'ar bin lira aldığını, bunların AKP'liler olduğunu da gündeme getirmişti. Öyle bir döneme girildi ki, avukatlar da görevini yapamaz, hükümetin kızdığı kişilerin davalarına giremez hale getirildi. Girenlerlere de Efsun'un başına gelen örnek gösteriliyor.
Fetullah'la yakın döneme kadar “iyi” olan bakanlar, milletvekilleri, büyükşehir, il, ilçe belediye başkanları yerinde duruyor. Birbirlerini ele verecek halleri yok ya… Birbirlerine referans oluyorlar, FETÖ'cülerin diğer cemaatlerden olduğunu belirtiyorlar. Bu fırsatı kullanıp görüşlerini beğenmediklerini ayıklıyorlar.
Dün valiler arasında değişiklik yapıldı. Bakın bir dönem İçişleri Bakanlığı Müsteşarlığı, İstanbul Valiliği, Emniyet Müdürlüğü gibi çok önemli görevleri yürütenler şimdi cezaevinde… Yaşananlar, şu anda görev yapanlara ders olmalı. Eski İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın dönemin başbakanı ya da bakanından habersiz bir şey yapmamıştır ama siyasiler her zaman kendisini kurtarıyor, olan kamu görevlisine oluyor.
Bir dönem gelecek, “çözüm süreci” de yargıya taşınacaktır. Bölücü örgütün başı Abdullah Öcalan'a “sayın” dedikleri için bile milletvekilleri hakkında fezlekeler hazırlanırken, Öcalan'ı “çok takdir eden”, bölgede operasyon yapılmasına izin vermeyen valiler için bir şey yapılmayacak mı? Şimdilik gözükmüyor ama olmayacak anlamına gelmez.
Hasan İpek, Şırnak Valiliği döneminde “Çözüm sürecini bu aşamaya getiren Başbakanımız Tayyip Erdoğan ve bu konuda ciddi gayretleri olan Abdullah Öcalan'ı takdirle karşıladığımı belirtmek istiyorum. Halkın bu yoğun ilgisine hiç kimse karşı çıkmasın istiyorum” diyordu. “Çözüm süreci” çökünce, o vali de 19 Şubat 2015'te merkez valiliğine alındı. Övgüler unutulmamış olacak ki dün Hasan İpek, Sinop Valiliği'ne atandı.
Son atamalarda, dikkat çeken başka bir ayrıntı ise FETÖ dışındaki cemaate yakınlığıyla bilinen bir valinin önemli bir göreve getirilmesiydi. Bir valimiz de, daha önce vali konağının tuvaletlerini altın kaplama yaptırmasıyla basında sıkça yer almıştı. Biz sadece anımsattık hepsi o kadar…