Ergenekon terör örgütünün askerî ihalelere fesat karıştırarak Mehmetçiğe standartlara uymayan 'iç çamaşırı' satmaya kalkıştığı belirlendi. Olay, Ergenekon tutuklusu Hayrettin Ertekin'in bir arkadaşının askeriye ihalesine katılmasıyla başlıyor. İhalede, yetersiz görülen mallar reddedilince devreye 'ilişkiler ağı' giriyor. Business Channel'ın ortaklarından Ertekin, Erzurum'daki ihale için televizyondaki danışmanı emekli Tümgeneral Yalçın Özçer'den yardım istiyor. Polisin teknik takibine takılan ve Ergenekon iddianamesine de giren telefon görüşmesinde Ertekin, defolu malların elde kaldığını, askeriyenin almaması durumunda büyük bir zararın ortaya çıktığını anlatıyor. Ergenekon sanığı, Özçer Paşa'dan ihale yönetmeliklerine uymayan iç çamaşırlarının kabulü konusunda tavassutta bulunmasını istiyor. Zaman gazetesinde yayımlanan habere göre, Ergenekon dava dosyasının ek klasörlerinde yer alan 15 Kasım 2007 tarihli bir görüşmede Ertekin şu cümleleri kullanıyor: "Yok komutanım burdayım bişey yok şey o bizim Semih'in (Business Channel'ın sahibi Ertekin ortağı Semih Sadi) eski bir meselesi vardı ya, hani internette kumar oynadı. Onunla ilgili soruşturma yapıyorlardı. Şeyi soracaktım bu Erzurum'da bi topçu albayımız var; bu Komisyon Başkanı ordaki şeyin Alaaddin Kaplan tanır mısın? Tekstil iç çamaşırı falan yapmışlar bu şeyler ee atlet çamaşır, onların içinde iplik var diye reddetmiş. 900 yüz bin ee 900 milyarlık malını ee... yapmışlar yani adamları batıracak duruma gelmiş... Ret yemiş mal, bayağı sıkıntıya düşmüşler." Polis ise Ertekin'e bu görüşme ile ilgili "Devletin kurumuna yapılan yanlış bir işin kamu görevlilerini araya sokmaya çalışarak malların alınmasını sağlamaya çalışmasının sebebi nedir?" diye soru yöneltti. Ertekin bu soruya, "Bu konu yargıya intikal etmiş bir konudur. Bununla ilgili hiçbir şey konuşmak istemiyorum." demekle yetindi. GATA yemek ihalesine müdahale Yine Hayrettin Ertekin'in, bir yemek şirketinin sahibi ile 26 Ekim 2007 tarihinde yaptığı telefon görüşmesinde Gülhane Askerî Tıp Fakültesi'nin yemek ihalesi ile ilgili kimliği tespit edilemeyen bir şahısla görüştüğü belirlendi. İşte yine polisin teknik takibine takılan görüşmenin bant çözümü: X Şahıs: GATA'nın yemek ihalesi olacak. Evet hı hı onun bizim gene böyle Türklerden birisine verelim, ya yani ihale olacak, gitcek zaten. H.E: Ben Kürt olmayanlara çalışmıyorum artık söyleyim illa Kürt olacak. Baksana Deniz Baykal çıkmış ne diyor. "Biz Kürtleri seviyoruz." diyor. Ayrımcılık yapıyor işte. Orda Hikmet Paşa şey Çetin Paşa var benim tanıdığım. Tümgeneraldir. X Şahıs: Ne zaman ihale üstad? HE: Kahve içmeye çayını içmeye gideriz. Pardon Hikmet Paşa değil Tuncay Paşa var, Tuncay Paşam. Polis, Ertekin'e bu sefer de "Tuncay Paşa", "Çetin Paşa" ve "Hikmet Paşa" ile ne gibi ilişkisinin olduğunu sordu. Yine Ertekin'e daha sonra yemek ihalesinin yapılıp yapılmadığı soruldu. Ertekin bu sorulara da şu cevabı verdi: "Görüşmenin içeriğini tam olarak hatırlamıyorum. Ama ihalelerin Kürtlere verildiği ile ilgili bir imada bulunmuşum. Konuştuğum kişinin kim olduğunu şu an hatırlamıyorum. Benim televizyonun yemek ihalesi ile bir yemek şirketinin arasında geçen konuşmadır."