Ergin: Dördüncü yargı paketi ilk Bakanlar Kurulu’na gelecek

 

Utku Çakırözer

(Cumhuriyet - 19 Kasım 2012)

 

Ergin: Dördüncü Paket İlk Bakanlar Kurulu’na Gelecek

 

Başbakan Erdoğan’ın tutuklu ve hükümlüleri küçümseyici ve tahrik edici açıklamalarına rağmen açlık grevleri can kaybı yaşanmadan sona erdi. Hükümet, açlık grevindekilerin üç talebinden biri olan “anadilinde savunma” isteğini yerine getiren düzenlemeyi Meclis gündemine getirdi. İkinci talep terör örgütünün İmralı’da hükümlü bulunan lideri Abdullah Öcalan’ın avukatlarıyla görüştürülmesiydi. Öcalan bugüne kadar görüşmeyi reddettiği ailesiyle bir araya gelerek grevlerin sona erdirilmesi mesajı verdikten sonra, avukatlarıyla da görüştürülmesi yönünde bir adım gelebilir.

Anadili için yol haritası geliyor

Tüm bunlar yaşanırken Avrupa Parlamentosu Türkiye raportörü Hollandalı parlamenter Ria Oomen Ruitjen başkentte TBMM’de grubu olan 4 partinin yetkilileriyle ayrı ayrı bir araya geldi. Ankara’dan ayrılırken yaptığımız görüşmede, açlık grevindekilerin üçüncü talebi olan “anadilinde eğitim” konusunda partilerden edindiği izlenimi şöyle paylaştı:

“BDP dahi bunun hemen olmayacağının farkında. Ama bir yol haritası çıkacağına inanıyorlar. Ben de tüm diğer partilerle görüşmelerden anadilinde eğitimin de ileride gerçekleşeceği izlenimi edindim.”

Milletvekilleri yıllarca hapis kalamaz

Ruitjen ziyaret sonrasında Türkiye raporunu yazmaya başlayacak. Raporun olumlu çıkmasını isteyen Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Ruitjen ile görüşme konusunda “ısrarcı” olmuş. Görüşmede Ergin, AP raportörüne Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde mahkûm olduğu ihlallerin tekrarını önleyecek iyileştirmelerin yer alacağı 4. yargı reform paketinin “ilk Bakanlar Kurulu toplantısına sunulacağı” bilgisini vermiş. Ruitjen görüşme konusunda “Ben de kendisinden bu pakette ‘yargılanan gazeteciler’, ‘terör tanımı ve terörle mücadele kanunu’, ‘uzun tutukluluk süreleri’ ve ‘zayıf delillere dayalı iddianameler’ gibi demokrasi ve hukuk devletinde olmaması gereken sorunların mutlaka yer alması gerektiği mesajını ilettim” diye konuştu. Hemen ekleyelim; Bakanlar Kurulu, Başbakan Erdoğan’ın programları nedeniyle bugün toplanmayacak ancak konu haftaya pazartesi kurulun gündemine gelebilir.

Ruitjen 8 milletvekilinin tutukluluğunun seçilmelerinin üzerinden bir yıl geçmesine rağmen devam etmesine ise “Milletvekili yargılanamaz diye bir kural yok. Hollanda’da da gerekirse parlamenterlerin dokunulmazlığı kaldırılıyor ve haklarındaki iddialarla ilgili yargılanabiliyorlar. Ama bu onların aylarca yıllarca cezaevinde tutuklu kalması anlamına gelmiyor. Türkiye’de de gelmemeli” sözleriyle karşı çıktı.

Erdoğan idamı getirmez

Başbakan Erdoğan’ın “idam cezasının geri getirilebileceği” yönündeki açıklamaları Avrupa’da nasıl yankı yapıyor? Ruitjen’e göre, “Avrupa Konseyi üyesi ve AB adayı bir ülkede böyle bir adımı Avrupa kesinlikle kabul etmez”.

Ancak kendisi Erdoğan’ın bu adımı atmayacağından çok emin konuşuyor:

“Erdoğan bir konuyu tartışmaya açınca tüm Türkiye o konuyu tartışıyor. Sonra da tartışma bir anda kesiliyor. Bence öyle bir tasarı kesinlikle gündeme gelmeyecektir. Çünkü idamı kaldıran Başbakan’ın kendisi.”

AKP’ye ‘muhalefeti dinle’ çağrısı

Ruitjen’e göre Türk siyasetinin en önemli sorunu, siyasi partilerin birbiriyle diyaloğunun olmaması. “İktidar partisi ile muhalefet partileri birbirleriyle konuşmuyor. Konuşmazsanız nasıl çözeceksiniz sorunlarınızı?” diyen Avrupalı parlamenter, AKP’liler ile görüşmesinde, “Demokrasi azınlığın haklarına saygı ve yasama yaparken muhalefet ile işbirliği yapmayı gerektirir” mesajı vermiş.

CHP’yi kızdıran eleştiri

Ruitjen’in CHP ile yaptığı görüşme ise biraz “tatsız” geçmiş. Görüşmemizde “CHP’de Kürtçe konusunda ciddi bir kafa karışıklığı var. Verdikleri sözleri tutamıyorlar” diyen AP raportörü, CHP grubunda da “Siz neden sürekli Meclis’te ‘engelleme (filibuster)’ yapıyorsunuz? Bu hiç demokratik bir tavır değil” eleştirisini getirmiş.

Bu sözler ana muhalefet partisini öyle kızdırmış ki, CHP Bursa Milletvekili Aykan Erdemir, “Parlamentoda engelleme yapmak en temel ve meşru demokratik mücadele yöntemidir” anımsatması yapmak zorunda kalmış.

***

Ruitjen’in kendisini Hollanda’ya götüren uçağına binmeden önceki son sözü aslında tüm tartışmaların özünü yansıtıyor:

“Türkiye kurumlarıyla, partileriyle ve sivil toplum ile gerçek bir hukuk devleti olmayı başarabilirse hem sorunlarını çözecek hem de Avrupa yolunu açacak.”