Bakan Ergün, ABD temasları kapsamında Los Angeles şehrinde Kaliforniya Teknik Üniversitesi ve Kaliforniya Üniversitesi'ni ziyaret etti.
Ziyaretleriyle ilgili gazetecilere değerlendirmede bulunan Ergün, Kaliforniya Üniversitesi'nin tamamen akademik ve teknolojik araştırmalar yaptığını kaydetti.
Kaliforniya Üniversitesi'nde cep telefonu ile mikrobiyolojik tetkikler yapabilecek bir cihaz projesi üzerinde çalışıldığını ve bu konuda kendisine bir sunum yapıldığını anlatan Ergün, projenin bir Türk akademisyenin başkanlığında yürütüldüğünü, 10'dan fazla Türk doktora öğrencisi ile Çinli ve Koreli öğrencilerin oluşturduğu 25 kişilik bir bilim ekibinin projede yer aldığını kaydetti.
Bakan Ergün, bu proje ile kırsalda çalışan doktorların, az gelişmiş ülkelerde, hastalıkların teşhisinde, kan tahlili ve kanser teşhisleri gibi konularda çok büyük mikroskoplar veya aygıtlar olmadan cep telefonuna takılan cihazla bu tanıların yapılabildiğini anlattı.
Ergün, Kaliforniya Üniversitesi'nin 20 sene önce fikirlerini ticarileştirmeye başladığını ifade ederek, onların da daha önce ''Hocalar şirket mi kurar?'', ''Ticarileştirmek için araştırma mı yapılır?'', ''Bilimsel araştırmalar ticarileşir mi?'', ''Bilim bilim içindir'' gibi düşüncelere daha yatkın olduklarını, ancak 20 yıl önce üniversite yönetiminin bu fikirlerini gözden geçirdiğini ve üniversitede artık fikirlerin ticarileşmesi döneminin başladığını anlattı.
Kaliforniya'daki üniversitelerde yapılan bir araştırmanın piyasada önemli etkiler meydana getirecekse, o araştırmanın ticarileşmesi için öğretim görevlilerinin ya da doktora öğrencisinin şirket kurduklarını, o araştırmaya fon bulunduğunu ve o fonla şirketin birkaç yıl içinde o fikri geliştirdiğini, ticarileştirdiğini ve üretim safhasına geçirdiğini belirten Ergün, örnek olarak 10 milyon dolara kurulmuş olan bir şirketin iki yıl sonra yüz milyonlarca dolara satıldığını ifade etti.
Ergün, Türkiye'de bu kültürün üniversitelerde yeni yeni geliştiğini dile getirerek, ''Bizim, bu üniversitelerle Türkiye'deki birtakım üniversiteleri yan yana getirmemiz, işbirliği yaptırmamız lazım'' dedi
2010 yılında Teknopark yasasını değiştirdiklerini belirten Ergün, artık üniversite öğretim üyelerinin şirket kurabildiklerini, ayrıca buradan kazandığı parayı döner sermayeye de vermeyip, kendi çalışmaları için harcayabilecek zemini oluşturduklarını kaydetti.
Nihat Ergün, kredi derecelendirme kuruluşu Fitch'in Türkiye'nin pozitif olan kredi not görünümünü durağana çevirmesi ile ilgili olarak, ''Krizde olan bir Avrupa var ve ekonomik büyümede rekor kıran bir Türkiye var. Dünyadaki yatırımlar Türkiye'ye akıyor ve Türkiye cazibe merkezi haline geliyor. Fitch de Türkiye'nin kredi not görünümünü pozitiften durağana çevirmekle ekonomik krizdeki Avrupa'dan Türkiye'ye yönelmek isteyen sermayeyi engellemeye çalışıyor. Ama bunda başarılı olamayacak'' diye konuştu.