ERGÜN: TÜRKİYE KRİZ SÜRECİNİ EN İYİ ŞEKİLDE YÖNETMİŞTİR TBMM (A.A)

-ERGÜN: TÜRKİYE KRİZ SÜRECİNİ EN İYİ ŞEKİLDE YÖNETMİŞTİR TBMM (A.A) - 20.12.2010 - Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, küresel krizde Türkiye'de uyguladıkları politikaları değerlendirirken ''2009 yılında bazı kriz tellallarının, ülkenin bir yangın yerine döneceği senaryolarının aksine Türkiye kriz sürecini en iyi şekilde yönetmiştir'' dedi. Ergün, Sanayi Bakanlığı bütçesi üzerinde hükümet adına yaptığı konuşmada, 2010 yılının, küresel krizden çıkışın başladığı ve önemli bir toparlanmanın yaşandığı bir yıl olduğunu ancak özellikle Avrupa ve ABD ekonomilerinde, finans sektörü, bütçe açıkları ve borç yapılarından kaynaklanan sıkıntıların, küresel ekonomi için bir risk oluşturmaya da devam ettiğini söyledi. Küresel krizin ülke ekonomilerini bu derece baskı altına almasının nedenleri incelendiğinde, Türkiye ekonomisinin son yıllarda ne kadar iyi bir performans gösterdiğinin anlaşılacağını kaydeden Ergün, özellikle kamu maliyesi ve bankacılık sektöründeki reformların, ekonomiye direnç kazandırdığını vurguladı. Türkiye'nin, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasında krizden en az etkilenen ve krizden kalıcı hasar almadan bu süreci atlatan ülkelerden biri olduğuna dikkati çeken Ergün, ''2009 yılında bazı kriz tellallarının, ülkenin bir yangın yerine döneceği senaryolarının aksine, Türkiye dinamik özel sektör yapısı ve zamanında almış olduğu tedbirler sayesinde kriz sürecini en iyi şekilde yönetmiştir. Sadece kriz öncesini yakalamakla kalmadık, en başarılı günlerimize de geri dönüş yapmaya başladık. Bundan sonra yapmamız gereken en önemli iş, bu sağlam makro temelin üstüne, mikro ölçekli reformları daha güçlü bir şekilde hayata geçirmektir'' diye konuştu. -''UZUN VADELİ VİZYON ÇİZEBİLEN BİR ÜLKE''- 2002 yılından önceki Türkiye'de her şeyin belirsiz olduğunu kaydeden Ergün, ancak artık Türkiye'nin, özel sektörünü güçlendirmek için gerekli adımları atabilen, uzun vadeli vizyon çizebilen bir ülke olduğunu söyledi. Bu ortamın, özel sektörün küresel rekabet gücü kazanması, yatırımların, istihdamın ve ihracat gelirlerinin artması için son derece elverişli olduğunu belirten Ergün, şunları kaydetti: ''Dünyada Türkiye lehine oluşan konjonktürden azami derecede istifade etmek için, stratejik yaklaşımlara ihtiyaç vardır. Türkiye, artık gerekli strateji planlarını hazırlayıp uygulayabiliyor. Zira Türkiye, artık önünü görebiliyor. Türkiye'nin yıllardır ihtiyaç duyduğu Sanayi Strateji Belgesi'ni hazırladık. Bu belge Yüksek Planlama Kurulu'nda imzalandı, kısa bir süre içinde kamuoyu ile paylaşacağız. Bu belge ile rekabet gücünü ve verimliliği artırmayı, çevreye duyarlı ve sosyal sorumluluk sahibi bir sanayi sektörü oluşturmayı amaçlıyoruz. Bu amaca ulaşmak için, orta ve yüksek teknolojili sektörlerin üretim ve ihracat içindeki payını artırmamız, düşük teknolojili sektörlerde katma değeri yüksek ürünlere geçişi sağlamamız ve becerilerini sürekli geliştirebilen şirketlerin ekonomideki ağırlığını artırmamız gerekiyor. Sanayi strateji belgesi ile işletmelerimizin teknoloji, AR-GE, markalaşma, tasarım, kümelenme, birleşme ve ortaklık gibi alanlarda yönlendirici doğru politikalar üretecek araçlar geliştireceğiz. KOBİ desteklerini veya teşvik programlarını, bu strateji belgesinin esaslarına uygun bir şekilde revize edebileceğiz. Dışa bağımlılığın yüksek olduğu sektörlerde, yerli ürün geliştirilmesine yönelik girişimleri destekleyeceğiz. Bütün bu eylemlerin hayata geçmesiyle birlikte çok daha rekabetçi bir iş ortamı oluşturmuş olacağız.'' Ergün, Girişimci Bilgi Sistemi ve Merkezi Tüzel Kişilik Bilgi Sistemi projeleriyle Türkiye'de faaliyet gösteren tüm ekonomik aktörlere ilişkin faaliyet ve sicil verilerini tek çatı altında toplamayı amaçladıklarını bildirdi. -TEKNOPARKLAR- Türkiye'nin, sadece iyi bir ekonomi olmayı değil, dünyanın en güçlü ekonomilerinden birisi olmayı hedeflediğini anlatan Ergün, bu nedenle bilim, teknoloji, AR-GE, markalaşma, tasarım, patent ve yenilikçilik gibi alanlara özel bir önem verdiklerini kaydetti. Bakanlık olarak, AR-GE faaliyetleri için ayırdıkları kaynakların en verimli şekilde kullanılması için önemli çalışmalar yürüttüklerini belirten Ergün, bugüne kadar 76 işletmeye AR-GE Merkezi Belgesi verdiklerini, bu merkezlerde çalışanların sayısının 10 bini geçtiğini bildirdi.  Teknoparklar konusunda da önemli çalışmalar yaptıklarını kaydeden Ergün, AK Parti iktidarından önce iki olan teknopark sayısını 39'a çıkardıklarını söyledi. Ergün, bunların 26'sında teknoloji üretimine ve ihracatına başlandığını bildirdi. Üniversite-Sanayi İşbirliğini artırmayı hedefledikleri San-Tez programına 2007 yılında başladıklarını anımsatan Ergün, şimdiye kadar 760 proje başvurusu alındığını, bunlardan 317'sinin desteklenmeye uygun bulunduğunu ve 41 projenin sonuçlandığını söyledi.  Ergün, Teknogirişim Sermayesi Desteğiyle her yıl 100 gence, karşılıksız 100 bin lira hibe desteği verdiklerini, teknoparklarda yer tahsis ettiklerini kaydetti. Ergün, 2011 yılında, destek sağlayacakları teknogirişimci sayısını 300'e çıkarmayı planladıklarını bildirdi. Bu gençlerle sık sık bir araya geldiklerini anlatan Ergün, ''Keşke muhalefet partilerinden milletvekili arkadaşlarımız da bu gençleri ziyaret etseler, onlarla bir bardak çay içseler, Türkiye'nin neler üretmekte olduğunu, nasıl gençlik potansiyeline sahip olduğunu görseler'' dedi. -''LAF DEĞİL İCRAAT''- Bilişim, makine, otomotiv, nanoteknoloji, savunma sanayi gibi teknoloji yoğun sektörlerde önemli gelişmeler yaşandığını kaydeden Ergün, şunları söyledi: ''Geçmişte Türkiye'nin savunma sanayi alanındaki ihtiyacının sadece yüzde 20'sini kendi şirketlerimiz karşılayabiliyordu. Bugün artık savunma sanayi şirketlerimiz, ihtiyacımızın yüzde 50'sini karşılar hale gelmiştir. Bugün ülke olarak insansız hava aracı, güdümlü füze ve savaş gemisi üretimine bile başladık, yerli uydumuzu da uzaya fırlatma aşamasına geldik. İşte bizim vatanseverlik anlayışımız budur. Zira memleketimize olan sevgimizi lafla değil icraatla ortaya koyuyoruz.'' Reel ekonomiyi, birkaç büyük firmanın başarısına endekslemenin doğru olmadığını çok iyi bildiklerini belirten Ergün, bu nedenle, KOBİ'ler ile esnaf ve sanatkarları destekleyecek ve onların rekabet güçlerini artıracak projelere büyük önem verdiklerini söyledi. Ergün, bakanlık olarak bu yıl, Esnaf ve Sanatkarlar Strateji Belgesi hazırladıklarını ve esnafın günümüz şartlarına uygun bir dönüşüm yaşaması için gerekli tedbirleri aldıklarını ifade etti. Bakan Ergün, 2003 yılından bugüne kadar, kredi faiz destekleri ile 136 bine yakın esnaf sanatkar ile KOBİ'ler için, 7,4 milyar liralık kredi hacmi oluşturduklarını söyledi. Ergün, bu kredilerle, KOBİ'lerin 2,2 milyar dolarlık ihracat yapmasını sağlarken 32 binden fazla vatandaşa da istihdam kapısı açtıklarını sözlerine ekledi.