Erkek sporunun kraliçeleri

Burcu Çetinkaya, Çiçek Güney, Berna Aksoy... Ford RallyTeam'in kadın pilotları. Aslında onlara "cesur yürekler" demek daha doğru, çünkü erkek sporu olarak bilinen rallide zirveye oynuyorlar. Çetinkaya pilot. Güney de co-pilot olarak görev yapıyor. Ülkemizin en iyi bayan pilotu olarak kabul edilen Çetinkaya, 2006 ve 2007'de Türkiye Bayanlar Ralli Şampiyonu oldu. 1980'li yıllarda dünya rain parkurlarında fırtına gibi esen efsane kadın pilot Mİchel Mouton'u örnek alan Çetinkaya'mn şöhreti artık Edirne sı¬nırlarını aşmış durumda. İki yıldır Dünya Şampiyonası dahil birçok uluslararası yarışa katılıyor. Bu sezon. 10 ekibin yarıştığı Castrol naşı genel klasmanında da onlarca erkeği geçip 11. sı¬raya yükseldi. Ve Berna Aksoy... Co-pi-lotu Belma Çelikle birlikte Ford Rally Tearn'in en yeni üyelerinden. Geçen yıldan bu yana takımın bünyesinde yer alan Aksoy, kısa sürede büyük aşama kaydederek. Burcu Çetinkaya'nın en ciddi rakibi oldu. Türkiye Bayanlar Ralli Şampiyona¬sında Çetinkaya'mn ardından ikinci sırada yer alan Aksoy, Castrol Fiesta Cup'ta da dördüncü durumda. Hürriyet Spor'un bu üç kraliçeyle söyleşiyi yayımlıyoruz.■ Türkiye'de kaçta rallici sayısının, az olduğunu bitiyoruz. Peki Avrupa'dadurum nasıl? Çiçek Güney: Norveç'te 1-2 tane kadın pilot var ama dünyanın en iyi rallicilerinin yetiştiği Finlandiya'da hiç yok. Burcu bu anlamda Türkiye'de otomobil sporlarının tanıtımına ve kadınlar tarafından ilgi görmesine büyük katkı yaptı. Bu sene Castrol Fiesta Cup'taki lû otomobilin 3'ünde kadınlar yanşıyor. Hatta bu durum önce çok tepki aldı; "Ne bu? Bayanlar kupası mı?" mı diye. Fakat sonra bayanlann da bu işi iyi yapabildiğini gösterdik. Mesela geçen haftaki yarışta biz birinci Hamdi Saraç-kardeşler ikinci. Berna Aksoy-Belma Çelik ikilisi ide üçüncü oldu.Yatıl ilk 3 sıranın ikisinde ba¬yanlar vardı. ■ Gelmiş geçmiş en başarılı kadın rallici Fransız Michel Mouton, 1982'de Dünya Şampiyorduğu'nu kupayı kaçırmıştı. Sizce Mouton'un geçilmesi, yani bir kadının rallide Dünya Şampiyo¬nu olması mümkün mü? Burcu Çetinkaya: Ben bunun olabileceğine inanıyorum. Mouton'un başarısının en önemli se¬bebi, girdiği her takımda ciddi pilotlar olmasıydı. O pilotlarla rekabet ederek kendini geliştirdi. Türkiye'de maalesef çok fazla rekabet yok. Ralli sporunun gelişmesi için rekabetin hep üst seviyede olması lazım. Bayanlar açısından bu çok daha önemli. Bugüne kadar rakibim yoktu. Allah'tan şimdi Berna Aksoy çıktı da benimle rekabet etmeye başladı. Birbirimizle rekabet ederek kendimizi geliştirme imkânı buluyoruz. ■ Burcu Hamın, 3 senedir Castrol Fiesta Cup'ta yanşıyorsu¬nuz, Fiesta'dan başka bir otomobille yarışmayı denediniz mi? Daha güçlü bir otomobille daha iyi dereceler yapabileceğinize inanı¬yor musunuz? B.Ç: Biz geçen sene Berna'yla beraber Norveç'te eğilim almaya gittik. Kursun ilk iki gününde Fiesta'ya bindik, üçüncü günü Mitsubishi Evo kullandık. Fiesta dışında bir otomobile İlk kez orada binmiş oldum. Sonuçta otomobil hızlı olduğu zaman ben de hızlı olurum. Gelecekte daha iyi bir otomobille yarışma planlarımız var. Önümüzdeki sene sununla yarışacağım diye net bir şey yok ama daha hızlı otomobillerle test yapmaya başlayacağım kesin. Bugüne dek Türkiye'de 4 çeker otomobille yanşan kadın sürücü oldu ama WRC veya Süper 1600 ve 2000"de yanşan olmadı. Fiesta Süper 2000 çıksın diye dua ediyorum tabii ki ■ Her sporun kendine özel antrenmanları var. Ralliciler nasıl antrenman yapıyor B.Ç. Rallide kondisyon çok önemli. Çünkü otomobilin içinde sıcaktan çok fazla bunalıyor-sunuz, o anda kondisyonunuz düşerse olmaz. Biz hemen her sabah Berna'yla buluşup S kilometre koşuyoruz. Pilotlar sürekli direksiyonla hamle yaptıkları için kol kaslarının güçlü olması şart. Ayrıca, yarışlar sırasında lastiğiniz patladığı zaman lastiği değiştirmek için de ciddi bir kol gücüne ihtiyaç var. ■ Ben daha önce ralliyi yemde seyrettim. Sporcuların yaşadığı zorluklan görünce çok şaşırdım, "Bu akıllı adam işi de-pil" dedim. Bir insan niye ralli yapar ki? Ç.G: Hiçbirimiz akıllı değiliz zaten (gülüşmeler). Yarış anında çok fazla adrenalin salgıladığınız için ralliyi mutluluk içinde yapıyorsunuz ve o sıkıntıları hissetmiyorsunuz. ■ Bir yarış haftasında neler yapağınızı anlatır mısınız? Ç.G: Antrenman turlarından bir gün önce yarışların yapılacağı yerin haritasını Önümüze alıp. etapların sıralamasını yapıyoruz. Önce hangisinden başlarsak işimiz daha kolay olur diye hesap yapıyoruz. Bu co-pilot'un işidir. Ondan sonra antrenman günü sabahın köründe evet köründe (!) kalkıyoruz. Apar topar bir şeyler yiyoruz. Antrenman turlannı standart otomobille yaptığımız için o bozuk yollarda çok fazla sarsıntı yapıyor ve bu da eğer mideniz doluysa bulantıya yol açıyor. Bunun olma¬ması için hafif ve az yiyoruz. Kahvaltımızı yaptıktan sonra etaplara gidiyoruz Her etabı Dünya Şampiyonasında iki kere. Türkiye Şampiyonasında üç kere geçme hakkımız var. İlk geçişle yol notlarını çıkanyoruz; nerede viraj var, nerede gaza basılmah. nerede fren yapılmalı falan gibi. ikinci geçişte o bil¬gileri çek ediyoruz. Mesela bir Dünya Şampiyonası Öncesinde iki günde yaklaşık bin kilometre yol yapıyoruz. Antrenmanlar sürat limiti 70 olduğu için sıkıcı geçiyor. ■ Etapları bitildikten sonra sanıyorum çok yoruluyorsunuz? ÇG: Evet... Biz Burcu ile yarışlardan sonra seyretmek için bir DVD film alıyoruz. Fakat bir filmi 5 günde falan bitirebiliyoruz. Çünkü her akşam filmi en fazla 20 dakika seyredebiliyoruz, ondan sonra yorgunluktan uyuyup kalıyoruz. Esasen bu sporun ruhunda çile çekmek var. Çile eşittir ralli.