T24 - Sertleşme sorununa derman olan Viagra'nın ardından yeni yollar bulundu. Sertleşme sorununa ilk olarak 10 dakikada etkisini gösteren haplarla başlanırken, bu çözüm işe yaramazsa 'mutluluk çubuğuna' kadar sorunu tedavi edebilecek bir dizi ilaç geliştirildi.
Milliyet'te bugün (30 Ekim 2010) yayımlanan yazı şöyle:
İktidarsızlığın tedavisinde son yıllarda yaşanan en büyük gelişme şüphesiz yüzyılın ilacı olarak tanımlanan Viagra... Öyle ki bu ilaç, iktidarsızlığın tanımı ve tedavisinde milat oldu. Piyasaya çıktığı 1998 yılından bu yana artık "Viagra’dan öncesi ve sonrası" konuşuluyor; iktidarsızlık tedavisinde açılan yeni yollardan söz ediliyor.
Bu ‘mucize ilacın’ bulunmasının ardından daha iyilerine doğru bir arayış başladı... Artık 10 dakika gibi Viagra’dan daha kısa sürede etki edenlerden, 24 saat süreyle etkisini koruyanlara, yan etkisi yok denecek kadar az olanlara kadar pek çok iktidarsızlık hapı, sorunun kökten çözüyor...
Yan etkileri var ama...
İstanbul Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ateş Kadıoğlu, ‘erektil disfonksiyon’ (ED) yani sertleşme sorununun tedavisinde kullanılan en yeni ilaçları anlattı...
İktidarsızlığın tedavisinde 21’inci yüzyıl yaklaşımları neler?
Önce ağızdan alınan ilaçlarla tedaviye başlanır. Yanıt alınmazsa peniste, içi kan dolu tüplere ilaç enjekte edilerek veya negatif basınçla çalışan vakum cihazıyla suni sertleşme sağlanır... Yine sonuç alınmazsa son çare olarak penise protez yani ‘mutluluk çubuğu’ takılır.
Ağızdan alınan ilaçlar nasıl etki ediyor?
İlaçlar penis üzerinden ve beyinden etkili olmak üzere iki gruba ayrılıyor. Penis üzerinden etkili olan ilaç, tüm dünyada ağızdan alınan ilk ilaç olan ‘sildenafil sitrat’ yani Pfizer’in ürettiği Viagra. Türkiye’de aynı etken maddeden üretilen iki ilaç daha var; Sildegra (Fako) ve Vigrande (Eczacıbaşı). Bu ilaçlar penis düz kaslarını genişleterek etki gösteriyor. Günde bir kereden fazla olmamak üzere, cinsel ilişkiden 1 saat önce alınmalı ve etkisinin ortaya çıkabilmesi için cinsel uyaran olmalıdır. İlacın etkisi 4 saat sürüyor ve tüm hastaların yüzde 75 ila 80’inde etkili oluyor. Baş ağrısı, baş dönmesi, mavi - yeşil görme, hazımsızlık, yüzde kızarma gibi yan etkileri olabiliyor. Ağır kalp yetmezliği ve düşük tansiyonu olanlarla kalp damarlarını genişletici ilaçlar olan nitrat grubu ilaçları kullananlar denememeli. 10 dakikada tamam!
Beyne etki eden ilacın özellikleri nelerdir?
Beyin üzerinden etki eden ilk ilaç Apomorfin - Uprima (Abbot). Cinsel uyarı sırasında beyinden bazı maddeler salgılanır ve bu maddeler kan veya sinir yoluyla penise iletilerek sertleşme sağlarlar. Bu maddelerden en önemlisi ‘dopamin’dir. Apomorfin beyinde dopamin salgısını arttırarak etki eder. Türkiye’de piyasaya çıkmak üzere olan bu ilacın en önemli özelliği dil altı kullanılması. Bu özelliğiyle 10 dakikada kana geçiyor. Etkisi de 18 - 19 dakika gibi kısa bir sürede ortaya çıkıyor. Bu konuda en yeni ilaçlar hangileri?
Ağızdan alınan ve penise etkili olan ikinci grup ilaç Vardenafil (Bayer). Viagra’dan daha kısa sürede etki gösteren ve etkisi biraz daha uzun süren bu ilaç, yan etkileri daha az olduğu için daha fazla hasta tarafından kullanılabilecek. İlaç, piyasaya sürülmek üzere. Hafif tansiyon düşüklüğü ve nabız artışı dışında ciddi yan etkisi görülmediğinden ‘sildenafil’ kullanamayan hastalarda ümit vaat ediyor.
Piyasaya sürülmek üzere olan diğer yeni ilaç ise Tadalafil (LillyIcos, Takeda). Sildenafil ve Vardenafil’e göre etkinliği daha fazla, yan etkileri daha az. Etkisi 16 dakikada başlayıp 17.5 saate kadar sürüyor. 24 saat boyunca seksi garanti ediyor. Görme bozukluğuna yol açmıyor. Çok az hastada baş ağrısı, hazımsızlık gibi yan etkiler görülebiliyor.
Hasta ilaçtan yarar görmezse ne yapılıyor?
Penise enjekte edilen ilaçları kullanıyoruz. Bunun için de ülkemizde üç grup ilaç kullanılıyor. Papaverine, Prostoglandin ve Fentolamin. Bu ilaçları hasta haftada 1-3 defa olmak üzere cinsel ilişkiden 10 dakika önce insülin enjektörüyle penisine zerk ederek ereksiyon sağlıyor.
Son çare mutluluk çubuğu
Bunlardan da faydalanamazsa...
Diğer tedavilere cevap vermeyen hastalara son çare olarak ‘mutluluk çubuğu’ dediğimiz penil protez takılır. Protezler tamamen penis içine yerleştirildiğinden dışarıdan hiçbir parçası görülmez. Günümüzde silikon ve benzeri maddelerden üretilmiş, maliyetleri, ameliyat şekilleri ve hasta tatmini farklı olan iki tip protez var.
Birinci grup bükülebilen protezlerin, hastanın penis uzunluğu ve çapına göre değişen boyutları var. İki parçadan oluşan protez ameliyatla, penisin içine yerleştirilir ve hasta tarafından 4 - 6 hafta sonra kullanılabilir. Kabaca vites koluna benzetilebilir. Ancak sürekli sert kalmasıyla hastayı rahatsız edebilir ve doğal sertleşme duygusu oluşturmaz. Maliyeti dışında şişirilebilen protezlere avantajı yoktur.
İkinci grup şişirilebilen protezler, doğala çok yakın bir ereksiyon, hasta ve partnerine iyi bir tatmin sağlıyor. Protez, suyla dolu bir baloncuk, kontrol mekanizması ve iki adet şişirilebilen cisimden oluşur. Baloncuk alt karın veya kasık bölgesine, kontrol mekanizması yumurtalık torbasına, protez cisimleriyse penisin içine yerleştirilir. Hiçbir parçası dışardan görülmez ve tamamı vücut içindedir. Protez, sistemdeki sıvının kontrol mekanizmasıyla yer değiştirmesiyle çalışır. Hasta cinsel ilişkiden hemen önce yumurtalık torbasındaki mekanizmayı sıkarak penisi şişirir ve tamamen doğal ilişkiye benzer bir tatmin elde eder. İlişkiden hemen sonra aynı mekanizmayla protezi indirir ve penis ilişkiden önceki formuna döner. İlişkiyle orgazm ve boşalma normal bir şekilde gerçekleşir. Hasta ameliyattan 4-6 hafta sonra cinsel ilişkide bulunabilir.
Yüzyılın mucizesi Viagra• 1998’de piyasaya çıktığı günden beri satış rekorları kıran Viagra, o günden bu yana 45 milyon kez reçetelendi.• Halen dünyada 15 milyon hasta tarafından güvenle kullanılıyor.• Dünya çapında kullanılan toplam tablet sayısı ise 625 milyonu buldu.• Tüm dünyada 100’den fazla ülkede ruhsat aldı.• AB’ye üye ülkelerde 90 milyondan fazla Viagra tableti kullanıldı.
Mutluluğa giden yol ameliyattan geçiyor
‘Mikropenisin’ birinci tipinin tedavisinde penisi vücuda bağlayan bağlar kesilir ve bu şekilde penis 2 santimetre uzatılır. İkinci tipinde ise ön koldan alınan doku, penis şekline getirilir ve cinsel bölgeye damar ve sinirleriyle bağlanır. Bu şekilde 15 ila 17 santimetreye varan penisler elde edilir. Ancak bu dokunun sertleşme yeteneği olamadığından daha sonra içine mutluluk çubuğu takılması gerekir.
BİR HASTA ANLATIYOR...
‘Sağlığıma 5 yıl sonra yeniden kavuştum’ 58 yaşındayım. 5 yıldır sertleşme sorunum vardı. Ürologlar bu sorunun 10 yıldır mustarip olduğum şeker hastalığına bağlı olduğunu söylediler. 2 yıl önce Viagra denedim, başarılı olmadı. Ürologlar başka tedavi seçenekleri önerdiler. En sonunda mutluluk çubuğunda karar kıldım. Ameliyattan sonra sertleşme sorunum kalmadı. Orgazmımda herhangi bir değişiklik olmadı, eskisi gibi devam etti. Beş yıl aradan sonra tekrar cinsel hayatıma geri döndüm. Eşim ve ben son derece mutluyuz.
‘Boy kâbusu yenilebilir’
Prof. Dr. Ateş Kadıoğlu, bazı insanların psikolojik olarak ‘küçüklük kompleksi’ne kapıldığını belirterek standartları açıklıyor
Irklara, coğrafik bölgelere ve yaşa göre farklılıklar göstermesine rağmen, erişkinlerde penisin görülen kısmının 10 santimden büyük olması, normal kabul ediliyor. Kadının haznesinin boyu 7-9 santim olduğundan kadın doğurganlığı için yani meninin kadın haznesinin arka kısmına aktarılmasında penisin boyu önem kazanıyor.
Penis boyuyla ilgili ilk sorunun ‘mikropenis’, yani küçük penis olduğunu belirten Prof. Kadıoğlu, bu sorunun iki türlü olduğunu söylüyor. Birinci tipte penis 7 santimden küçük, ikinci tipte ise penis 2 - 3 santim olup hormonal ve genetik nedenlere bağlı. Bazı erkeklerde ise penis boyunu algılama bozukluğu var. Bu hastalar penis boyu normal olduğu halde penislerinin küçük olduğunu düşünürler. Bu kişilere psikiyatrik yaklaşımla penislerinin normal olduğu duygusu algılatılmalı ve kesinlikle cerrahi tedavi yapılmamalı. 16 santimden büyükse...
Penisin büyüklüğünden çok işlevsel olmasının önemini hatırlatan Kadıoğlu’nun vurguladığı ikinci sorun ise ‘makropenis’ yani büyük penis. Genellikle erkeklik hormonu salgılayan bir tümörün veya doğuştan ailesel ve genetik geçiş gösteren bazı hastalıkların belirtisi olarak ortaya çıkan makropenis sorununda doğru yaklaşım, altta yatan hastalığın tedavi edilmesi. Kadıoğlu, Türkiye’de boy ortalamasına göre 16 santimden büyük penislerin ‘makropenis’ sayılabileceğini belirtiyor.