Erkeklerin neden sakalı var?

Erkeklerin neden sakalı var?

Sokakta gördüğümüz çok sayıda sakallı erkeğin partner çekmek için tıraş olmadığını düşünebilirsiniz. Ama sakalın açıklaması bu kadar basit değil.

Evrim açısından düşündüğümüzde sakalın işlevi nedir? Çocuklar, kadınlar ve çok sayıda erkek sakalsız idare edebildiği halde bazı erkekler neden sakal bırakmayı seçiyor?

Erkeklerin görünümlerine dikkat etmesini sadece partner çekme amaçlı sanmak kolay. Fakat sakal ve sesle ilgili yapılan araştırmalar, biraz da diğer erkekler arasında daha fazla dikkat çekmek için sakalın evrildiğini gösteriyor.

Erkeklerin görünümlerine dikkat etmesini partner bulma amaçlı yorumlamak kolay. Fakat sakal ve ses üzerine yapılan araştırmalar, sakalın biraz da diğer erkekler arasında dikkat çekme amaçlı olarak evrildiğini gösteriyor.  

Kadın-erkek farkı

Diğer primatların dişi ve erkeklerine kıyasla kadın ve erkek arasındaki fark oldukça fazladır. Sakal bu farklardan biridir ve bu durum cins seçimi yoluyla evrim, yani çiftleşme olanaklarını artıran özellikler yararına işleyen süreçle açıklanır.

Ama ilginç olan şu ki kadınlar sakala çok ilgi göstermiyor. Bazı araştırmalarda bazı kadınların biraz ya da çok sakaldan hoşlandığı görülse de, diğerlerinde de temiz ve tıraşlı yüzleri tercih ettikleri görülmektedir. Bu konuda tutarlı veriler olmadığı için sakalın kadınları çekmek için evrildiği sonucunu çıkaramayız.

Araştırmacılar bu nedenle cevabın ikinci tür cins seçiminde saklı olabileceğini düşünüyor. Üremek için sadece çekici olmak yetmiyor.

Çiftleşme olanağı için hemcinslerinizle yarışmanız gerekiyor. Fazla göz önünde olmayan, arkalarda duran utangaç erkeğin diğerlerine karşı pek şansı olmadığı tahmin edilebilir. İşte sakalın bu amaçla geliştiğini gösteren verilerden söz ediliyor.

Erkeğin sakalı tam olarak testosteron seviyesiyle ilgili değildir. Buna rağmen bazı araştırmalar kadınların da erkeklerin de sakallı erkeği daha yaşlı, daha güçlü ve daha saldırgan gördüğünü ortaya koyuyor. Dominant erkek de rakiplerini devre dışı bırakarak çiftleşme şansını artırır.  

Dominantlık göstergesi  

Bu hem günümüz dünyası hem de insanlık tarihi boyunca böyle olmuştur. Dominant olmak çiftleşme olanaklarını her zaman artırmıştır. Örneğin genetik veriler bugünkü Asya nüfusunun yüzde 8’inin kökenlerinin Cengiz Han’a ve ailesine bağlı olduğunu gösteriyor.

Ayrıca bazı veriler bekar erkek sayısının bekar kadın sayısından çok daha fazla olduğu dönemlerde sakal ve bıyığın popüler hale geldiğini gösteriyor.

Dominantlık göstergesi sadece sakal değildir; ses de aynı işleve sahiptir. İnsanların kalın ses tonuna sahip liderlere oy verdiği görülmüştür.

Ayrıca rekabet içeren durumlarda erkeklerin rakiplerinden daha dominant olduklarını düşündükleri zamanlarda ses tonlarını kalınlaştırarak konuştuğu bilinir. Tıpkı sakal ve bıyık gibi ses tonu da kadın ile erkeği ayıran başlıca özelliklerden biridir.

Sakalın ve sesin evrimsel kaynağını anlamak için bunların çekici, dominant ya da her ikisi olarak mı görüldüğünü anlamak için deney yapıldı.

Altı erkeğin sakal ve bıyık uzatma sürecinin dört aşamada videoya çekilen görüntüleri 20 erkeğe ve 20 kadına izletilerek dominantlık ve çekicilik özellikleri bakımından oylamaları istendi.

Bu görüntüler daha sonra her aşamada erkeklere kalın ve ince ses tonlamaları uygulanarak kaydedildi.  

Kalın sesin cazibesi  

Ortalamadan daha kalın ses tonuna sahip erkeklerin daha çekici bulunduğu görüldü. En kalın ve en ince sesler o kadar popüler olamadı.

Fakat sesler kalınlaştıkça daha dominant bulunuyordu. Sakal ise tutarlı bir şekilde çekiciliği etkilemiyor, ancak sakallılar daha dominant görülüyordu. Bu sonuçlar öncekilerle tutarlılık gösteriyordu.

Çiftleşme amacıyla partner çekme ve hemcinslerle rekabet nedeniyle gerginlik sadece sakal ve ses bakımından geçerli değildir. Erkekler ayrıca kadınların istediğinden daha fazla kaslı olmaları gerektiğini düşünür.

Aynı şekilde kadınlar da erkeklerin belirttiği ideal ölçülerden daha zayıf olmaları ve daha fazla makyaj yapmaları gerektiğini düşünmektedir.

Yani karşı cinsin çekici bulduğu şeyleri her zaman doğru değerlendirmediğimiz görülüyor. Belki de içgüdülerimiz bize partner çekmenin yanı sıra rakiplerimizi yenmemiz gerektiğini de söylediğindendir.

Bu araştırmaların çoğu batı toplumlarında yapılmıştır. Makyaj kullanımı, ortalama vücut ölçüleri ve hatta sakal- bıyık özellikleri farklı bölgelerde farklı gelişebilmektedir. Yani başka bölgelerde farklı sonuçlar elde etmek mümkündür.

Ama asıl olan şu ki, ister sakal ve bıyık olsun ister başka bir şey, bu rekabet zorunluluğu farklı görünümlerin ortaya çıkmasına neden oluyor. Ve her zaman herkesi memnun etmek mümkün olmuyor.