'Ermeni Soykırımı' Çeklerin gündemine geliyor

'Ermeni Soykırımı' Çeklerin gündemine geliyor

Çek Cumhuriyeti yakın gelecekte "Ermeni Soykırımı'nı" resmen tanıyan ülkeler kervanına katılabilir. Çek Cumhuriyeti Devlet Başkanı Miloş Zeman ile Ermeni mevkidaşı Serj Sarkisyan arasındaki bir görüşmede "Ermeni Soykırımı'nın 100’üncü yıldönümü"nün de gündeme gelmesi, bu ülkede 1915 olaylarının "soykırım" olarak nitelenmesi için geçtiğimiz yıllarda başlatılan girişimleri yeniden alevlendireceğe benziyor.

Çek ve Ermeni basınının aktardığına göre Serj Sarkisyan, ocak ayı sonunda Çek Cumhuriyeti başkenti Prag’ı ziyareti sırasında belki de beklemediği düzeyde bir sürprizle karşılaştı. Zeman, Ermeni mevkidaşıyla görüşmesinde, 1915 yılında Osmanlı İmparatorluğu’nda Ermenilere yönelik katliamları "soykırım" olarak tanımladı. "Gelecek yıl Ermeni Soykırımı'nın 100’üncü yıldönümü. 1915 yılında 1,5 milyon Ermeni katledildi" ifadelerini kullandı.

Bu ifadeler Avrupa’daki Ermeni diasporası kuruluşları tarafından, Miloş Zeman’ın ülkesini "Ermeni Soykırımı'nı resmen tanıma yoluna soktuğunun işareti” olarak yorumlanıyor. Konu hakkında önümüzdeki aylardan itibaren yasal girişimlerin başlayacağı söyleniyor. Yıllardır ülkesinde "Ermeni Soykırımı'nın" resmen tanınması için çalışan Çek senatör Jaromir Stetina, bu konuda harekete geçen ilk parlamenter oldu. Stetina, tanıma için bu yıl sonuna kadar Çek parlamentosunun Dışişleri ve Savunma Komisyonu'na bir önerge sunacağını duyurdu.

Çek senatör, tanımanın Nisan 2015’ten önce gerçekleşeceğine inanıyor. Çek Cumhuriyeti devlet başkanı Zeman’ın bu yıl içinde Ermenistan’a iade-i ziyarette bulunacak olmasının da parlamento gündemindeki tanıma sürecine ivme kazandıracağını düşünüyor.

Hangi ülkeler tanıyor?

"Ermeni Soykırımı" dünyada ilk olarak 20 Nisan 1965 tarihinde, topraklarında küçük bir Ermeni azınlığı barındıran Uruguay tarafından tanınmıştı. Rusya 1995, Yunanistan 1996, Belçika 1998, İtalya 2000, Fransa 2001, Arjantin, Hollanda, Slovakya ve Kanada 2004, Polonya 2005, Venezüela ve Litvanya 2005, Şili 2007, İskoçya, Kuzey İrlanda ve İsveç ise 2010 yılında “Ermeni Soykırımı'nı” tanıyan parlamento kararları almışlardı.

Bu ülkeler arasında Fransa, "soykırımı" 2001 yılında tek cümlelik bir yasa ile tanımış yegane ülke olma özelliğine sahip. Fransa’da "Ermeni Soykırımı'nı inkârın cezalandırılmasına" yönelik son yasal girişim ise Aralık 2011’de Fransız Millet Meclisi’nde, Ocak 2012’de de Fransız Senatosu’nda kabul edilmiş, ancak “Fransız Anayasası'na aykırı” olduğu gerekçesiyle 28 Şubat 2012 tarihinde Fransız Anayasa Konseyi tarafından iptal edilmişti.

Aynı yıl mayıs ayında Cumhurbaşkanı seçilen François Hollande, ülkedeki Ermeni diasporasına yeni bir inkâr yasası çıkarılacağı konusunda güvence vermişti. Hollande bu yıl 27-28 Ocak tarihlerinde Türkiye’yi ziyareti sırasında, "Irkçılığın ve Yabancı Düşmanlığının Bazı Biçimleri ve İfade Ediliş Tarzları ile Ceza Yasaları Yoluyla Mücadele" hakkında AB Konseyi tarafından 28 Kasım 2008 tarihinde çıkarılan çerçeve kararın (direktif) Fransız yasalarına uyarlanacağını açıkça söyledi.

"Ermeni Soykırımı'nın inkârının cezalandırılması" konusunun da bu yasal çerçeve kapsamına alınması bekleniyor. Fransa Adalet Bakanı Christiane Taubira, 29 Ocak’ta Paris’te Ermeni diasporası tarafından düzenlenen bir gala yemeğinde yaptığı konuşmada, Fransız hükümetinin “Fransız Anayasası ilkeleri ve Fransa’nın uluslararası ve Avrupa’daki yükümlülüklerini dikkate alarak yeni bir yasal hazırlık içinde olduğunu” bildirdi.

Türkiye-Ermenistan ilişkilerinde normalleşme

Öte yandan Ermenistan lideri Sarkisyan Çek Cumhuriyeti ziyareti sırasında ülkesi ile Türkiye arasındaki ilişkilerin normalleşmesi konusuna da değindi. Çek Cumhuriyeti’nde yayımlanan "Lidove Noviny" gazetesine konuşan Sarkisyan, Türkiye ile ilişkileri normalleştirme sürecini yeniden başlatmaya hazır olduklarını söyledi.

Ancak Sarkisyan, Ermenistan ile Türkiye arasında diplomatik ilişkilerin kurulması ve sınırın açılması için 2009 yılında imzalanan protokollerin onayı için "Ankara’nın öne sürdüğü Dağlık Karabağ sorununun çözümü" şartını bir kez daha geri çevirdiğini savundu. Bu koşulu reddettiğini söyleyen Sarkisyan "İmzalanan protokollerin hayata geçirilmesi tüm bölgede istikrarı da artıracaktır" ifadelerini kullandı.

İki ülke arasındaki ilişkilerin normalleştirilmesi yönünde 2007 yılında İsviçre’nin arabuluculuğunda başlatılan süreç, 10 Ekim 2009 tarihinde Zürih kentinde "Diplomatik İlişkilerin Tesisi" ve "İkili İlişkilerin Geliştirilmesi" başlıklarını taşıyan iki ayrı protokolün imzalanmasıyla sonuçlanmıştı. İmzalara rağmen protokoller her iki ülkenin parlamentolarındaki onay sürecinde tıkanmıştı.