EROĞLU: ANLAŞMA KIBRIS TÜRK HALKINI MEMNUN EDECEK İSTANBUL (A.A)

-EROĞLU: ANLAŞMA KIBRIS TÜRK HALKINI MEMNUN EDECEK İSTANBUL (A.A) - 24.02.2011 - KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Kıbrıs sorununun çözümüne ilişkin, ''Kıbrıs Türk halkını memnun edecek, anavatanımız Türkiye'nin de menfaatlerini, haklarını koruyacak bir anlaşma yapmamız gerekir'' dedi.  Beykent Üniversitesi Stratejik Araştırmalar Merkezince düzenlenen ''Kıbrıs'taki Gelişmeler ve Beklentiler'' başlıklı konferansta konuşan Eroğlu, 1963'ten beri Kıbrıs'ta yaşanan tüm olayların şahidi olduğunu, 1976'dan bu yana aktif politikanın içinde yer aldığını kaydetti. Eroğlu, yaşanan her olayın izler bıraktığını, Kıbrıs Türk halkının bu izleri taşıya taşıya bugünlere geldiğini, bir devlet kurarak özgürce yaşama hakkına sahip olduğunu belirtti. KKTC'de son zamanlarda bazı olaylar yaşandığını ifade eden Eroğlu, ''Bazı kişilerin verdiği beyanatlardan, sanki Kıbrıs Türk halkı 'anavatanım' dediği Türkiye'ye karşı bir düşmanlık beslermiş gibi bir düşünce içine giren bazı insanlar olduğunu da fark ediyorum'' diye konuştu. Bu olaylardan üzüntü duyduklarını aktaran Eroğlu, Kıbrıs Türklerinin, Türkiye'ye ''anavatan'' dediğinin unutulmaması gerektiğini vurguladı. -''BİR HALKIN BÜTÜNÜNE MAL ETMEK SON DERECE YANLIŞTIR''- Eroğlu, kendisinin, Anavatansız KKTC olmayacağını, anavatansız Kıbrıs Türk halkının da özgürce, insanca, onuruyla yaşama şansı bulamayacağını her zaman söylediğini bildirdi. Kıbrıs Türk halkının bu bilince sahip olduğunu dile getiren Eroğlu, ''Ama farklı düşüncelere sahip insanlar da var. Azınlık da olsalar yaptıkları bir hareket, bir slogan, bir pankart bazen mide bulandırabiliyor. Değişik yorumlara neden olabiliyor. Ama bunu bir halkın bütününe mal etmek son derece yanlıştır. Kıbrıs Türk halkı anavatanına son derece sevgiyle doludur. Hepimiz kardeşiz. Kardeşlik ilişkisi, bir menfaat ilişkisi değil. Bu ilişki, tarihten bu yana bir birlikteliğin tezahürüdür'' şeklinde konuştu. Kıbrıs'ın milli bir dava olduğunu vurgulayan Eroğlu, ''Elbette Türkiye'nin güneyinde stratejik önemi olan bir adadır. Türkiye'nin vazgeçemeyeceği, vazgeçmemesi gereken bir adadır. Bir de orada yaşayan kardeşlerinin olması, bu olayın milli dava olmasına vesile olmaktadır'' dedi. Eroğlu, bugüne kadar sürdürdükleri müzakerelerde kırmızı çizgilerini hep ortaya koyduklarını, bu çizgilerden birinin, ''Türkiye'nin etkin ve fiili garantisinin devam etmesi'' olduğunu anlattı. Dünyaya Rum tarafının anlaşmak istemediğini anlatmaya çalıştıklarını belirten Eroğlu, ''Bağımsız bir Kıbrıs Cumhuriyeti, Türklerin içerisinde azınlık olarak yaşayacağı bir Kıbrıs Cumhuriyeti hayalini taşıyanlar var'' dedi. -''SEVGİYİ, BAĞI KOPARICI DAVRANIŞLAR İÇERİSİNE GİRMEMEK GEREKİR'- Eroğlu, demokratik ülkelerde eylemlerin, mitinglerin olacağını, anayasaya göre miting yapmak için izin almaya gerek olmadığını belirtti. Mitinglerde açılan pankartlar için mahkemeye gidilebildiğini, ancak bir müeyyidesinin bulunmadığını dile getiren Eroğlu, şunları söyledi: ''Bu kadar geniş bir demokrasi vardır. Ama hassasiyetimizi, hassas bir bölgede olduğumuzu, Kıbrıs'ta henüz ateşkes bile olmadığını, yıllardan beri sürdürdüğümüz müzakerelerde Rumların anlaşmazlığını, zamana oynadığını, zaman içerisinde Türkiye ve Kıbrıs Türk halkının bağlarının gevşeyeceğini, kopacağını düşünerek politikalarını sürdürdürdüğünü unutmamalıyız. O açıdan uyanık olmak lazım. Zaman zaman çıkan cılız sesleri fazla dikkate almadan, karşılıklı sevgiyi, bağı koparıcı davranışlar içerisine girmemek gerekir.'' Eroğlu, Türk tarafının iki bölgeli, iki toplumlu yeni bir ortaklık kurmak istediğini, Rum tarafının ise yeni bir ortaklık değil, mevcut Kıbrıs Cumhuriyeti'nin devamını istediğini kaydetti. -''ÖMRÜMÜZ BU MÜCADELE İÇİNDE GEÇTİ, GENÇLİĞİMİZİ YAŞAMADIK''- Kıbrıs Türklerinin aynı acıları tekrar yaşamaması için çalıştıklarını ifade eden Eroğlu, şöyle devam etti: ''O günleri yaşayanlar, tekrar o günlerin yaşanmaması için dikkat etmeli. Biz geldik gidiyoruz. Ömrümüz bu mücadele içinde geçti. Gençliğimizi yaşamadık. Onun için siz gençler gençliğinizin kıymetini bilin. Halkımın seçtiği bir cumhurbaşkanı olarak müzakere masasındayım. Elbette bir anlaşma olacaksa, Kıbrıs Türk halkını memnun edecek, Rum tarafını değil. Kıbrıs Türk halkını memnun edecek, anavatanımız Türkiye'nin de menfaatlerini, haklarını koruyacak bir anlaşma yapmamız gerekir.'' Rum tarafının anlayış göstermediğini, hiçbir fedakarlık yapmak istemediğini bildiren Eroğlu, Rumların bütün acıları Türk tarafına yüklemek istediklerini anlattı. Eroğlu, 30 sene daha müzakere masasında oturmak gibi bir düşünceleri olmadığını, Rum tarafının zaman limiti, arabulucu da istemediğini vurguladı. Müzakerelerin devam ettiğini, bu süreçte B planından bahsetmenin doğru olmadığını dile getiren Eroğlu, ''Bu, 'Türk tarafı anlaşma istemiyor' denilerek, dünyayı ayağa kaldırmak için kullanılabilir'' dedi. -''ANLAŞMAK İSTEMİYORLAR, ÇÜNKÜ ADAMLARIN TUZU KURU''- Müzakerelerin iyi gitmediğini ifade eden Eroğlu, şunları kaydetti: ''Anlaşmak istemiyorlar, çünkü adamların tuzu kuru. Hem dünyanın tanıdığı bir devlet hem de AB üyesi. Anlaşma isteyen biziz, ama anlaşmazlığın mağduru da biz oluyoruz. Artık böyle mağdur pozisyonda olmak istemiyoruz. Bence, BM Güvenlik Konseyine, AB'ye düşen görevler vardır. Bu görevler yerine getirilmediği sürece anlaşmazlık devam eder. Dünya da bunu seyrediyor. Dünyanın en demokratik ülkeleri olduğunu iddia eden AB, bir ülkeye ambargo uyguluyor. Bundan daha adil olmayan bir şey düşünülemez. Bu kadar adaletsizlik, bu kadar insan haklarına saygısızlık herhalde olmaz. Biz anlaşma isteyen taraf olmamıza rağmen anlaşma olmamasının mağduruyuz.''