EROĞLU: HİDROELEKTRİK POTANSİYELİNİN YÜZDE 36,8'İNİ KULLANIYORUZ ANKARA (A.A)

-EROĞLU: HİDROELEKTRİK POTANSİYELİNİN YÜZDE 36,8'İNİ KULLANIYORUZ ANKARA (A.A) - 22.12.2010 - Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, Türkiye'nin teknik ve ekonomik olarak değerlendirilebilir hidroelektrik potansiyelinin 140 milyar kilovatsaat (kWh) olduğunu belirterek, bunun yüzde 36,8'inin kullanılabildiğini söyledi.  İnşaat Sanayicileri İnşveren Sendikası (İNTES), 155. geleneksel toplantısını Sheraton Otelinde düzenlendi. Toplantının açılışında konuşan İNTES Başkanı Şükrü Koçoğlu, sektörün su ve enerji yatırımlarında yaşadığı sıkıntılar hakkında bilgi verdi. Türkiye'nin enerjide dışa bağımlılığının sürdüğünü, enerjinin yüzde 73'ünü ithal ettiğini kaydeden Koçoğlu, bu noktada hidroelektrik santrallerinin önem taşıdığını söyledi. Türkiye, su kaynaklarının tamamını doğru kullanırsa enerji ihtiyacının yüzde 80'nini bu yolla sağlayabileceğini dile getiren Koçoğlu, özel sektör olarak enerji yatırımlarında 50 milyar dolarlık payları bulunduğuna dikkati çekti ve başta ''ağır bürokrasi'' olmak üzere yaşadıkları sıkıntıları, bazı çözüm önerilerini şöyle aktardı: - Enerji yatırımlarının realize edilmesinde çok sayıda kurum ve kuruluşla ilişki kurulmak, onay, izin ve ruhsat alınmak zorunda kalınıyor. Kurumlararası yetki kargaşasının sona erdirilmesi gerekiyor.   - Kurumlararası koordinasyonsuzluk, işlemlerin gecikmesine yol açıyor. - İdarelerin işlem ve incelemelerini tamamlaması için süre konulması ve buna mutlaka uyulması lazım. - Kamulaştırma işlemleri çok uzun zaman alıyor ve yüksek maliyetler yaratıyor.  - İnşaat, elektrik ve mekanik kesin projelerin onay süreleri uzun sürüyor. - Enerji Nakil Hattı bağlantılarının havza planlaması yapılarak, en kısa noktadan bağlantısı yapılmalı. Aynı bölgedeki yatırımcılar farklı hatlar çekmek zorunda kalmamalı. -''5 KİŞİ, 100 KİŞİ ŞARKICISIYLA VESAİRE TOPLANIYOR...''- HES'lere ''çevre hassasiyeti''yle karşı çıkan kesimleri eleştiren Koçoğlu, ''5 kişi, 100 kişi şarkıcısıyla vesairesiyle toplanıyor, bu sizin çıkışlarınız yerinde sağolun, bir sürü insan toplanıyor. Ama bizler eylem yapamayız, bizler böyle toplanamayız, onlar toplandığı için de basında çok yer alıyor. Halbuki bilinmiyor ki bunun arkasında 'dışarısı' var. Bu çevreyi bizden daha iyi yabancı düşünemez'' dedi. Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu da konuşmasında Türkiye'nin artan enerji ihtiyacına karşı HES'lerin önem taşıdığına vurgu yaptı. Türkiye'nin enerji tüketiminin 200 milyar kWh olduğunu ve ülkenin gelişim hızına paralel enerji ihtiyacının da arttığını kaydeden Eroğlu, 2020'de ülkenin 406-499 milyar kWh enerji ihtiyacı olacağının tahmin edildiğini söyledi. Enerji üretiminde de tüm dünyada yenilenebilir enerji kaynaklarının öne çıktığını, bunların başında da hidroelektrik santrallerinin geldiğini ifade eden Eroğlu, Türkiye'nin teknik ve ekonomik olarak değerlendirebilir hidroelektrik potansiyelinin 140 milyar kWh olduğunu, bunun son dönem teşviklerle 180 milyar kWh'a kadar ulaştığını tahmin ettiğini söyledi. -''HES'LERE KARŞI BÜYÜK BİR BASKI VAR''- Türkiye'nin maalesef bunu yeterince kullanamadığını dile getiren Eroğlu, 140 milyar kWh potansiyel düşünüldüğünde, 2003'te bunun ancak yüzde 20'si civarında, 27 milyar kWh'lik elektrik üretimi bulunduğunu söyledi. Bunun kabul edilemez olduğunu, ''suların boşa aktığını'' kaydeden Eroğlu, ABD'de hidroelektrik potansiyelinin yüzde 86'sının, Japonya'da yüzde 78'inin, Kanada'da yüzde 56'sının, Türkiye'de ise yüzde 36,8'inin hayata geçirildiğini söyledi. Eroğlu da HES'lere karşı tepkiyi eleştirdi ve şunları kaydetti: ''Maalesef son zamanlarda, Şükrü Bey ifade etti, hidroelektrik santrallere karşı büyük bir baskı var. Ya bakıyorsunuz bazı vatandaşlar bunu karşı çıkıyor; derelerimizden su akmayacakmış, santralden çıkan sular bütün ağaçları kurutacakmış, zehirliymiş içilemezmiş...bu şekilde çok saçmasapan bir takım ifadelerle vatandaşı gerçekten kandırmak, bunların önünü kesmek için çok büyük bir gayret var. Bunların bir kısmını Şükrü Bey çok açık ifade etti, bir kısmı maalesef kesin olarak ifade ediyorum; bu enerji pastasından pay alan bir takım yurtdışı mihrakların sebep olduğu bir takım destekler neticesinde olduğunu çok açık ifade edeyim.  Hakikaten bir kısım insanlarda 'bu böyle olacakmış, buna karşı çıkalım' düşüncesiyle, çevreci anlayışla oluyor, bir kısmı halisane çıkıyor, bilmeden, bir kısmı da bir şirketin, bir firmanın, yabancı kuruluşların yolunda gidiyor.  Bu bakımdan, bizim de hassasiyet göstermemiz gerekiyor. Burada hidroelektrik santral inşa eden firmalar var. Bazen bir firmanın yaptığı küçük bir ihmal veya küçük bir hata adeta bütün firmalara yük olarak çıkıyor. Şunu da açıkça ifade edeyim biz de HES tanıtımı, temiz, yenilebilir, kendi milli kaynağımız olan bu önemli potansiyelin tanıtma konusunda geç kaldık. Bunu da itiraf ediyorum. Biz yeteri kadar tanıtamadık, sandık ki 'herkesin nasıl olsa bilmesi lazım, ülkemizin ihtiyacı var, temiz enerji kaynağı, kendi kaynağımız...Herkesin bunu bilmesi gerekir diye düşündük. Ama öyle değil. Mutlaka vatandaşlarımıza anlatmamız gerekiyor.'' Eroğlu, HES'lerin Türkiye için ''şart ve elzem'' olduğunu ifade ederek, Türkiye'nin HES'ler için geç kaldığını, ''daha da geç bırakmaya kimsenin hakkı bulunmadığını'' kaydetti. -''2012'YE KADAR EVSEL KATI ATIKLARIN YÜZDE 77'Sİ BERTARAF EDİLECEK''- Veysel Eroğlu, 2003 yılında hayata geçirilen ''Su Kullanım Hakkı Anlaşması''yla enerji üretimini özel sektöre açtıklarını ve bir ''milat'' oluşturduklarını kaydederek, şu ana kadar 1.600 adet Hidroelektrik Santrale talep olduğunu söyledi. Bu HES'ler tamamlandıktan sonra 75-80 milyar kWh'lik enerji üretimine ulaşılacağını söyledi. Sulama yatırımlarına da değinen Eroğlu, ülkede ekonomik olarak sulanabilir alanın 8,5 milyon hektar olduğunu, 2010 başı itibariyle sulamaya açılan arazi toplamının 5,42 milyon hektara ulaştığını söyledi. Hükümet olarak GAP, DAP, KOP gibi bölgesel projelere ve bu noktada sulama yatırımlarına öncelik verdiklerini kaydeden Eroğlu, özellikle GAP Eylem Planı kapsamında 2002'de ayrılan sulama ödeneğinin 432,3 milyon lira olduğunu, 2010'da 5 kat artışla yaklaşık 2,3 milyar liraya yükseldiğini belirtti, 2013 sonuna kadar GAP'daki 1 milyon hektarlık alanın sulanacağını söyledi. Eroğlu, bakanlık çalışmaları hakkında bilgi verirken mevzuat, ÇED, özel ağaçlandırma ve ormancılık faaliyetlerini aktardı. Türkiye'nin Kyoto Protokolüne 2009 Ağustos ayında taraf olduğunu da anımsatan Eroğlu, iklim değişikliği mücadele kapsamında Katı Atık Eylem Planı hazırladıklarını ve 2012'e kadar evsel katı atıkların yüzde 77'sinin bertaraf edileceğini söyledi.  -SEKTÖRDEN BEKLENTİLER- Eroğlu konuşmasının sonunda özel sektörden beklentilerine de yer verdi. İNTES Başkanı Şükrü Koçoğlu'nun dile getirdiği sıkıntılarla ilgili, taraflarla gelecek ay biraraya gelmeyi öneren Eroğlu, kamu kesimi olarak kendilerinin de müteahhitlerden bazı talepleri bulunduğu söyledi. Eroğlu, işlerin zamanında tamamlanmasını, çevreyle uyumlu iş yapılmasını, bütün emniyet önlemlerinin alınmasını istedi.  Bakan Eroğlu, özellikle HES projelerini yürüten firmaların çevreye duyarlı olması gerektiğini, bir tek firmanın yaptığı olumsuzluğun, tüm işe yönelik yük oluşturduğunu kaydetti ve firmaların yöre halkını bilgilendirici toplantılar düzenlemelerini beklendiklerini söyledi.