"Yargıda temizlik süreci 17/25 Aralık’la başladığını" ancak "Türk Silahlı Kuvvetleri içindeki cunta yapılanması tarafından 15 Tmemuz 2016'da gerçekleştirilen darbe girişimine kadar "arpa boyu yol alınmadığını" ifade eden Star yazarı Ersoy Dede, "Yargıda tartışmalı bir hareketlilik var" dedi. Anayasa Mahkemesi'nin (AİHM) gazeteciler Mehmet Altan ve Şahin Alpayhakkında verdiği kararı "hukuka aykırılık" örneği olarak gösteren Dede, "Yargı içerisinde FETÖ’nün izi bile kalmamış olmalıydı. Şüphelerim var" diye konuştu. Dede, " Bugün de yargı içinden tedirgin eden işaretler geliyor. Amman bu kez oyuna gelmeyelim" dedi.
Ersoy Dede'nin, "Yargıda tartışmalı bir hareketlilik var" başlığıyla (7 Şubat 2018) yayımlanan yazısı şöyle:
Yargıda temizlik süreci 17/25 Aralık’la başladı.. Ama ne kadar mesafe kat edildi derseniz, arz edeyim, 15 Temmuz’a kadar bir arpa boyu yol alamadık... Fakat 15 Temmuz kanlı hain alçak darbe girişimi sonrası yargıda (tıpkı diğer kurumlarda olduğu gibi) çok ciddi bir temizlik yapıldığını söylemeliyim.. Hatta zaman zaman kurunun yanında yaşın dahi yandığı oldu bu temizlik sırasında.. Dolayısıyla bugün itibariyle artık yargı içerisinde FETÖ’nün izi bile kalmamış olmalıydı.. Gerçekten öyle mi?.. Şüphelerim var... FETÖ ile mücadele sürecini yakından takip edenler fark edecektir.. Anayasa Mahkemesi’nin hukuka aykırı Mehmet Altan ve Şahin Alpay kararı adeta işaret fişeği oldu. Bunu FETÖ lider kadrosundaki tahliyeler izledi.. Cumhurbaşkanı'na hakaretin önünü açan, adeta Cumhurbaşkanı'na küfretmeyi özgür hale getiren savcılık takipsizlik kararları, buna karşı çıkanlara verilen hakaret ceza ve tazminat kararları.. Unutmayın, FETÖ ihanetinin kalkışma noktasına geçtiği ilk olaylar 7 Şubat 2012 MİT kepazeliği ve 17/25 Aralık Darbe girişimleriydi. Yine yargı başroldeydi. Bugün de yargı içinden tedirgin eden işaretler geliyor. Amman bu kez oyuna gelmeyelim..
Bugün akıllı telefon sahibi olan hemen herkesin WhatsApp’ı var.. 1 buçuk milyar kişinin telefonunda WhatsApp yüklü.. Günlük ortalama 60 milyar mesaj dolaşıyor.. 5 milyardan fazla fotoğraf ve 1 milyarın üzerinde video transfer ediliyor.. En yakın rakibi olan Facebook Messenger uygulamasından hâlâ 100 milyon kullanıcı kadar daha fazla.. Evet bu arada WhatsApp’ın en yakın rakibi Facebook Messenger. Ve ikisi de aynı şirkette.. Instagram ile birlikte.. Şirket bundan 4 yıl evvel WhatsApp’ı 19 milyar dolara satın aldı.. Ee böyle yüksek hacimli bir şirketin 19 milyar dolara el değiştirmesi herhalde çok da sürpriz olmasa gerek.. Ek bilgi.. Türkiye’de, geçen yılın en yüksek değerli şirketleri sıralamasında ilk sırada 7 milyar 350 milyon lira ile ERDEMİR vardı.. Onu 7 milyar 278 milyon lira ile KOÇ Holding ve 4 milyar 516 milyon lira ile de ENKA izledi. İşte bu üç şirketin değerleri toplamı bir WhatsApp ediyor.. Şimdi sıkı durun.. WhatsApp bu kadar parayı nasıl çıkaracak?.. Abonelik ücreti almaz.. Uygulamayı yüklerken satmaz. Reklam ya da sponsorlu bildirim yayınlamaz.. Peki ama Türkiye’nin en büyük üç şirketinden daha pahallı olan WhatsApp nasıl para kazanır?.. Bu sorunun cevabını verdiğinizde “neden PTT Messenger?” sorusunun cevabı da otomatik olarak gelmiş olacak.. Bir ipucu.. Eğer bir ürünü kullanmak için para ödemek zorunda kalmıyorsanız muhtemelen o ürün sizsiniz..
Bu sütunda çokça kurgu haberi deşifre ettik biliyorsunuz.. Şimdi bir kurgu kokusu daha aldı burnum.. “Hakkari’nin Yüksekova ilçesine bağlı Akçalı köyünde, GSM şebekeleri çekmediği için, cep telefonu görüşmelerinde drone kullanılıyor” haberi.. Habere göre, köylüler drone havalandırıyor.. Drone’a da bir cep telefonu bağlıyorlar. Yerden de Bluetooth ile havadaki telefona bağlanıp görüşme yapıyorlar.. Bu mümkün mü, bilmiyorum. Ama asıl merak ettiğim şu resimde gördüğümüz Phantom modeli kameralı drone’un sahibi..İkinci elde bile 4-5 bin liradan daha uygun fiyata alamayacağımız bu kameralı drone, sakın haberi yapmaya giden muhabirlerin olmasın?..