Star yazarı Ersoy Dede, Habertürk yazarı Fatih Altaylı'nın "Emniyet şeridinden gitmek isteyenden yüksek bandrol ücretleri istensin" teklifinde bulunduğunu söyleyerek, “Ciddi mi, kafa mı buluyor bilmiyorum" dedi. "Fakat bu sayede emniyet şeridi delikanlılığının biteceğini sanıyorsa arz edelim, bitmez" diyen Dede, "Çünkü bu kez ‘istisna etiketi’ çıkar başımıza. İstisna etiketinin ne olduğunu bilmiyor musunuz?.. Etrafınıza dikkatlice, ama biraz daha dikkatlice bakarsanız görürsünüz" diye ayzdı.
Ersoy Dede'nin, "Bu garip engellemeler tek merkezden talimatla mı yapılıyor?" başlığıyla (30 Mart 2018) yayımlanan yazısı şöyle:
Atatürk baskılı tişörtle TBMM’ye izleyici olarak girmek isteyen adamın başına gelenleri gördünüz... Çıplak vücuduna montunu giydirip öyle almışlar içeri... Düpedüz işgüzarlık. Başka bir nedeni varsa o da çıkar ortaya. Ama ilk bakışta işgüzarlık gibi görünüyor... Peki başka ne nedeni olabilir?.. Arz edeyim... Son zamanlarda kamuda, (sağlık, eğitim, emniyet, nüfus vs...) işi olan bazı vatandaşlar, garip bir takım engellemelerle karşı karşıya kaldıklarını söylüyor... Ve yaşadıkları her türlü problem için de iktidar sahibine öfke yükleniyorlar... Bu da böyledir demiyorum. Ama sonuçları itibariyle değerlendirdiğimizde başka seçenek bırakmıyor bize... Söyleyin Allah aşkına, Atatürk baskılı tişörtü çıkarttığınız zaman kim alkışlıyor sizi?.. Durup dururken Cumhurbaşkanı’na gereksiz bir siyasi fatura çıkartıyorsunuz, o kadar.. Bakalım, tahkikat neticesinde çıkar gerçekler ortaya... Bu da bize ders olsun... Oynamayın bir takım ortak değerlerle... Güvenliğin, “baskılı kıyafetle içeri sokamam” dediği kişinin üstünde ya Türk Bayrağı baskısı olsaydı?.. Düşünsenize, koridorlarında CHP’lilerin DHKP-C marşı söylediği, Mahmut Tanal’ın “Haykırıyor Gerillalar”ı yürüyüş kararı saydırdığı Gazi Meclis’e Türk Bayrağı sokmayan adam olarak geçecekti tarihe o aklıevvel... Biraz daha dikkat... Eğer art niyet yoksa tabii...
Mehmet Çevik... Son yıllarda izlerken büyük keyif aldığım bir kaç oyuncudan biri... Çiftlik Bank ile reklam anlaşması yapmış.. Markanın reklam yüzü olacakmış. Dolayısıyla bu ‘Firari Hokkabaz’ın yanında bol bol resim vermiş... E tamam da eğer mesele reklam filmlerinde oynamaksa “Showman Beyaz” da oynadı. O nasıl elini yıkayıp çıkabildi de Mehmet Çevik linç ediliyor bilemedim... Biraz daha geriye saralım filmi... Jet Fadıl’ın Tarık Tarcan’lı filmleri için ünlü oyuncu itibar suikastine uğradı mı?.. Peki o güven veren yüz hatları ve etkileyici sesiyle; “dolara ve marka yüksek faiz veriyoruz” diyen Metin Serezli, İmar Bankası patladığında hiç eleştirildi mi?.. Türk sinemasının çok çok önemli isimleri... ‘Unutulmayanlar’ filminin oyuncuları.. Selma Güneri, Cüneyt Arkın, Fikret Hakan, Ekrem Bora, İzzet Günay ve Eşref Kolçak.. “...Kafayı kullanıp kendime güvenli bir yol seçtim...” diyerek Banker Kastelli’ye şarkılı türkülü reklam çekmişlerdi, kimse onlara kızmadı... Burada bir iki yüzlülük, bir çifte standart var gibi geliyor bana... Reklam filmlerinde oynamak kimseyi suç ortağı yapmaz. O profesyonel bir iştir. Hedefi dağıtmak da kimseye bir fayda sağlamaz...
Fatih Altaylı Emniyet şeridinden gitmek isteyenden yüksek bandrol ücretleri istensin’ teklifinde bulunmuş... “Camında ‘etiket’ olan araç gidebilsin emniyet şeridinden” diyor... Ciddi mi, kafa mı buluyor bilmiyorum. Fakat bu sayede emniyet şeridi delikanlılığının biteceğini sanıyorsa arz edelim, bitmez... Çünkü bu kez ‘istisna etiketi’ çıkar başımıza. İstisna etiketinin ne olduğunu bilmiyor musunuz?.. Etrafınıza dikkatlice, ama biraz daha dikkatlice bakarsanız görürsünüz...
İstanbul’un bazı noktalarına 3. Havalimanı yön tabelaları yerleştirilmiş... Görünce açıkçası bir eksiklik hissettim... Havalimanının ismi.. Bütün politik önceliklerden uzak bir şekilde teklif ediyorum. Bu ülkenin lideri Recep Tayyip Erdoğan’ın isminden daha fazla o havalimanına yakışacak isim bilmiyorum. İlk günden beri aynı noktadayım. Bakalım ne olacak?..