Türkiye'de ekonomi kamuoyunun bir zamandır tartıştığı ertelenen zamlar, İstanbul Büyükşehir Belediye seçiminin ardından gerçekleşmeye başladı. İstanbul’da 23 Haziran’da tekrarlanan seçimin ertesi gününde motorinin pompa fiyatına 22 kuruş zam geldiği açıklandı. Motorine yapılan zammın ardından kamu kurumları çay ve şekere de zam yapıldığını duyurdu.
Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü'nden (Çaykur) yapılan açıklamada kuru çaya yüzde 15 zam yapıldığı belirtildi. Çaykur, artan yaş çay ürün, işçi ve işletme maliyetlerini göz önünde bulundurarak kuru çaya zam yapma kararı aldı.
Kuru çay zammı 25 Haziran tarihinden itibaren geçerli olacak. Doğu Karadeniz Bölgesi'nde bir süredir çay sektörü temsilcileri fiyat maliyet artışları nedeniyle kuru çaya zam talebinde bulunuyordu.
Türk Şeker'den yapılan açıklamada da kristal şekerin fabrika çıkış fiyatının yüzde 16 artırıldığı duyuruldu. Açıklamada 50 kiloluk torbalarda satılan kristal şekerin kilogram fiyatının yüzde 16 artışla katma değer vergisi hariç 3,57 TL olacağı belirtildi. Şekerde de zamlar 25 Haziran tarihinden itibaren geçerli olacak.
Altınbaş Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu’na göre kamu tarafından belirlenen fiyatlarda önce 31 Mart sonra da 23 Haziran seçimi dolayısıyla ertelenen zamlar, seçim sonrası uygulanmaya başlandı.
Prof. Dr. Kozanoğlu kamu kurumlarının çay ve şeker zammına gitmesinin önümüzdeki dönemde kamu tarafından yönlendirilen ya da belirlenen fiyatlarda ayarlamaların süreceği yönünde sinyaller verdiğini söyledi.
Prof. Dr. Kozanoğlu’na göre harcamalarının yüzde 30’unu gıda grubunun oluşturduğu dar gelirliler için çay ve şekere gelen zamlar bütçeleri üzerinde olumsuz bir etki yaratacak. Bununla birlikte Prof. Dr. Kozanoğlu Türkiye’de vergi gelirlerinin gerilemesi dolayısıyla söz konusu zamların kemer sıkma programının ilk adımları olarak da değerlendirilebileceğini belirtti.
Ekonomist Haluk Bürümcekçi’ye göre ise söz konusu zamların enflasyonda henüz olumsuz bir etki yaratacağını söylemek için erken. DW Türkçe'ye söz konusu zamlara özel sektörün katılması durumunda bile etkisinin oldukça sınırlı olacağını ifade eden Bürümcekçi "Burada asıl önemli olan kamu tarafından belirlenen ve yönlendirilen fiyatlarda bu ayarlamaların devam edip etmeyeceği" değerlendirmesini yaptı.
Şeker ve çay üreticileri açıklanan bu zamların uzun zamandır ertelenen zamlar olduğuna dikkat çekti.
Şeker-İş Genel Başkanı İsa Gök, maliyetlerin artmasına karşın şekere yaklaşık 16 aydır zam yapılmadığını belirtti. Son zamları DW Türkçe'ye değerlendiren Gök, "Türkiye’de her şeye zam geldi, enflasyon arttı. Ancak şeker fabrikaları şekere zam yapmamıştı. Özelleştirilen şeker fabrikalarında pancar fiyatlarına zam yapılmıştı. Kamu da pancar fiyatlarını açıklamadan önce bu zamlarla önümüzdeki yıla bir nevi hazırlık yapmış oldu" diye konuştu.
Bu değerlendirmelerin yanında Gök, şekerde zamların ertelenmesinin doğrudan seçimlerle ilgili olduğunu düşünmediğini belirtirken, "Zamanlama bakımından bu zamlar eleştirilebilir ancak bu zam sektörde uzun zamandır beklenen bir zamdı" ifadelerini kullandı.
Çaya gelen zamla ilgili çay üreticileri de benzer yorumları yaptı. Çay Sanayicisi İşadamları Derneği (Çaysiad) Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Yılmaz çayda maliyetlerin bir süredir arttığına dikkat çekerken, Çaykur’un zararının da maliyetin altında çay satmaktan kaynaklandığına dikkat çekti.
Yılmaz, "Türkiye’de kuru çayın kilogram başına maliyeti 3,47 dolar (Yaklaşık 20 TL) seviyelerine kadar yükseldi. Dünya ortalamalarına bakıldığında ortalama satış fiyatının 2,5 dolar civarında olduğu görülüyor. Dolayısıyla Türkiye’deki maliyetlerle dünya ortalamaları arasında fark söz konusu" diye konuştu.
Özel sektörün genelde kamu kurumu olan Çaykur’un fiyatları üzerine çıkmak istemediğini belirten Yılmaz, Çaykur’un bu zammının özel sektörün de önünü açacağına vurgu yaptı. Çaykur’a uzun zamandır genel müdür atanmadığına dikkat çeken Yılmaz, bu nedenle söz konusu zamların seçimlerle doğrudan ilgisi olmadığını, artan maliyetler nedeniyle yapıldığını belirtti.
Seçimi takip eden günlerde bazı ürünlerde zamlar gerçekleşirken, hükümet önümüzdeki dönemde enflasyonda tek haneli seviyelerin yakalanmasını hedefliyor.
Partisinin grup toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, faizleri düşürmeye ve enflasyonu tek haneye düşürmeye çalıştıklarını, bu yönde de sinyaller aldıklarını söyledi.
Türkiye’de tüketici fiyatları enflasyonu yıllık olarak Ekim 2018’de yüzde 25’in üzerine çıkarak endeks tarihinin en yüksek seviyesini görmüştü. Takip eden dönemde Türk Lirası’ndaki toparlanma ile enflasyonda kademeli bir düşüş izlenmiş ve yıllık enflasyon yüzde 18’lere kadar gerilemişti.
Ekonomi yönetimi özellikle tarımda hasat sezonunun etkisi ve geçen yıla göre hesaplanan baz etkisi ile enflasyonda Eylül ayında tek haneli seviyelerin kaydedileceğini öngörüyor.