T24 - BDP'li Ertuğrul KürkçüTAK’ın Ankara’daki saldırısına tepki göstererek, "Bu eylemlerin Kürt halkına kazandırdığı bir fayda yok. Saldırıların hiçbir meşruiyeti yok. Tarihte bu yöntemlerle elde edilen bir hak da yok" dedi.CNN Türk'te yer alan haberde, BDP’li milletvekillerin PKK’yı eleştirmemesi ve terör örgütü dememesi şimdiye kadar çok tartışıldı. Ancak Silvan ve Çukurca saldırılarından sonra BDP’li iki milletvekili, Ertuğurul Kürkçü ve Sırrı Süreyya Önder’in yaptığı açıklama dikkat çekti.Önder ve Kürkçü yaptıkları ortak açıklamada TAK için şu ifadeleri kullanmışlardı: “Kürt halkının özgürlüğü için savaştığını söyleyen TAK’ın sivilleri hedef alma anlayışını da aynen öyle dışımızda addediyoruz. Bu zihniyeti, Kürtlerin özgürlük mücadelesinin tercümanı saymamız için hiçbir siyasî, ahlakî ve vicdanî gerekçemiz olamaz. Bu anlamda TAK’ın yönelimine sessiz kalmamız düşünülemez bile. Bu anlayışı toptan reddetmek insanlık sorumluluğunun vazgeçilmez gereğidir. Bu yönelim sadece sivilleri ve turistleri değil, Türkiye’deki bütün hak ve özgürlükler mücadelesini hedef almış olacaktır. Kürtler, haklı mücadelelerini berhava edecek bu türden yaklaşımlara karşı da gerekli önlemleri almakla yükümlüdür” diye konuştuErtuğrul Kürkçü’nün TAK’ın Ankara’daki kanlı eylemin tepkisi ise şöyle oldu: “TAK’ın yaptığı açıklamadan yurt dışında olduğum için geçikmeli olarak haberdar oldum. Bu açıklamadan sonra şunu gözlemledim, TAK bu eylemi sahiplenirken Kürt politik sözcülerinin bu eylemin hem oluş şekline hem de sonuçlarına karşı olduklarını gördüm. Ben de onlarla aynı doğrultuda durduğumuz ve aynı fikri paylaştığımız için memnunum. Ama bu memnuniyet buruk bir memnuniyet. Çünkü bu olay sonuçta yapılmaması gereken bir eylem.
Bu eylemlerin Kürt halkına kazandırdığı bir fayda yok. Saldırıların hiçbir meşruiyeti yok. Tarihte bu yöntemlerle elde edilen bir hak da yok. Kayıtsız şartsız ve koşulsuz olarak bu tür saldırıların son bulmasını beyan ediyorum. O gün yaptığımız açıklama ile aldığımız pozisyon daha iyi anlaşıldı. Diğer taraftan Erdoğan Hükümeti’nin de savaş opsiyonunu masadan kaldırması gerekir. Yoksa TSK’ya verdiği direktif ve polis kuvvetlerine devreye soktuğu son projesi onun en çılgın projesi olacak” dedi.