Ertuğrul Özkök, eşinin adına gönderme yapan "Tansu'ya Mektuplar" başlığı altında yazdığı ve "newsletter" olarak paylaştığı yazılarında bugün, Türkiye Büyük Millet Meclisi 15 Temmuz Şehitler Anıtı'nda düzenlenecek tören için hazırlanan davetiyedeki ayrıntıya dikkat çekti. Davetiye programında konuşanlar arasında olmasına Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın törene katılmadığını belirten Özkök, "Şimdi davetiyedeki en önemli ismin, en sembolik mekândaki törene katılmaktan son anda vazgeçmesi iktidarın eleştirilerini geçersiz kılmıyor mu?" değerlendirmesini yaptı.
Özkök'ün "15 Temmuz davetiyesinin reytingleri ve şifreleri" başlıklı yazısı şöyle:
15 Temmuz davetiyesinin reytingleri ve şifreleri
Bu gördüğünüz davetiye, 15 Temmuz öncesinde TBMM üyesi milletvekillerine ve yüksek bürokratlara gönderildi.
İlk gördüğümde bana, geçen yıllardan farkı olmayan normal bir 15 Temmuz davetiyesi gibi göründü.
Ancak 15 Temmuz 2022 günü İstanbul’da Saraçhane’de küçük bir meydanda yapılan 15 Temmuz anma törenine çok zayıf bir katılımın olduğunu görünce o davetiyeye yeniden baktım.
Daha doğrusu Sedat Ergin’in bugünkü Hürriyet’te yayınlanan yazısında okuduğum bir ayrıntının merceğinden bakınca gördüm bunları.
Önce davetiyede ne yazıyor bir bakalım…
Davetiye Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Mustafa Şentop’un imzasıyla gönderilmiş.
Program şöyle:
(*) Saygı duruşu ve İstiklal Marşı.
(*) Karanfil bırakma
(*) Kur’anı-Kerim tilaveti ve dua…
Programda sadece iki konuşma var.
Birinci konuşmayı TBMM Başkanı Şentop ikinci ve son konuşmayı ise Cumhurbaşkanı Erdoğan yapacak.
Evet davetiye ve program böyle.
Bu tören 15 Temmuz’da “Gazi” unvanı alan TBMM’de yapılacak.
Davetiyenin üzerinde TBMM binası ve 15 Temmuz gecesi tankların önüne çıkan insanların fotoğrafı var.
Şimdi davetiyenin üzerindeki saate dikkat edelim.
Tören saat 14.00'te başlayacak…
Ancak son anda ilginç bir şeyler oluyor.
Cumhurbaşkanı, belki de 15 Temmuz gecesinin en sembolik direnişlerinden birinin yeri olan TBMM’deki bu törene katılıp konuşma yapmaktan vazgeçiyor.
Tek konuşmayı TBMM Başkanı Şentop yapıyor.
Bunu görünce biraz geri gidip öteki törenlere bakıyorum.
2019, 2020, 2021’de burada yapılan törenlere Cumhurbaşkanı Erdoğan katılmış ve konuşma yapmıştı.
Peki bu defa niye katılmadı?
Dediğim gibi burası sembolik bir yer.
İlk bombanın düştüğü yer ve orada cam bir anıt var…
Akla şu soru geliyor:
Acaba Cumhurbaşkanı İstanbul’daki töreni daha fazla mı önemsedi?
Ancak Ankara’daki tören saat 14.00'teydi ve Cumhurbaşkanı'nın Saraçhane’deki törene yetişebilmesi için fazlasıyla zamanı vardı.
Cumhurbaşkanı'nın bu törene niye katılmadığı benim için hâlâ bir soru işareti.
Programı çok önceden belli olduğu halde davetiyeye neden onun ismi de yazılmıştı?
Bunun önemi şu.
İktidar iki yıldan beri CHP’nin TBMM önündeki bu törene katılmamasını eleştiriyor.
Bu eleştiriye ben de bir ölçüde katılıyorum.
Ancak CHP sözcüleri de kendilerini şöyle savunuyor.
“İktidar bunu bir Cumhur İttifakı törenine çevirmek istiyor. Arkadaşlarımız cam anıta çiçek koyarken Cumhurbaşkanının korumaları tarafından engellenmeye çalışılıyor.”
Şimdi davetiyedeki en önemli ismin, en sembolik mekândaki törene katılmaktan son anda vazgeçmesi iktidarın eleştirilerini geçersiz kılmıyor mu?
Gelelim Saraçhane mitingine…
İtiraf edeyim beni çok şaşırtan ve kaygılandıran bir manzara vardı orada.
Çok küçük bir katılım oldu.
Ama 15 Temmuz günü Türkiye’de gözlenen tek olgu bu değildi.
Şehirlerden gelen fotoğraflara baktım.
Evlerde iş yerlerinde çok az bayrak asılmıştı.
Bir başka gözlemim de şu:
15 Temmuz günü televizyon reytinglerine baktım.
(*) Ne Total’de, ne AB’de, ne 20 artı ABC 1’de ilk 5 program arasında 15 Temmuz’a ait bir tek yayın var..
İlk 5’de “Masterchef, Şafak Vakti, Kim Milyoner Olmak İster, Fox Ana Haber ve Aşk-ı Memnu’nun tekrarı" var.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşması totalde 8’inci sıraya girmiş.
O da muhtemelen o saatlerde yayınlanan Fox Ana Haber Bülteni'nin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasına canlı bağlanması sayesinde oldu.
Yani Erdoğan’ın konuşması muhalif bir kanal sayesinde ilk 10’a girebildi.
Şöyle 5 yıl öncesine giderseniz, 2017 yılının 15 Temmuz günkü reytinglerinde ilk 5’inin neredeyse tamamı 15 Temmuz anmaları ile ilgili programlardı.
Öyleyse ne oldu da beşte beş reytingden, beşte sıfıra, 1.5 milyonluk 'Yenikapı Ruhu'ndan 5 benlik Saraçhane ıssızlığa gelindi?
Kim bunun sorumlusu…
Sakın siz de “Göbeğini kaşıyan vatandaş” gibi haksız bir ifadeye sığınmaya kalkmayın.
Onun yerine şu sorunun cevabını aramak çok daha gerçekçi olacaktır:
Acaba bu sorunun cevabı, 15 Temmuz sonrası yapılan büyük yanlışlıklar ve o günü sadece “Cumhur İttifakı'nın bayramı haline getirme çabaları" olamaz mı?
Bu soruların cevabını araştırma görevi önce ve önce AKP’nindir…
Soru da basit:
Nerede yanlış yaptık?
15 Temmuz menfur bir darbe girişimiydi.
Ama unutmayalım sadece Cumhur İttifakı'na karşı değil bütün ülkeye, demokrasimize karşı bir darbe girişimiydi.
251 insanımız hayatını kaybetti…
Ortada böyle elem verici gerçekler varken, bunu Cumhur’un Bayramı haline getirme gayreti sizce iyi mi oldu kötü mü…
Şunu bilelim: 15 Temmuz’da hayatını kaybeden 251 vatandaşımıza bir vefa ve minnet duygumuz, saygımız varsa, onları bütün milletimizin gönlüne yerleştirmek hepimizin görevi olmalı…
Önümüzde 29 Ekim Bayramı var.
Umarım hiç olmazsa onu hem Cumhur hem Millet bayramı olarak kutlarız.
İnanıyorum ve eminim ki öyle de olacak.
Ben her 29 Ekim günü olduğu gibi bu defa da bu ülkeyi kurtaran, son Türk devletini yeniden kuran, hepimize eşit eğitimin ve yükselmenin yollarını açan, İslamköy’ün, Kasımpaşa’nın yoksul çocuklarına Cumhurbaşkanlığı yollarını açan kahramanlarımızı ve kurduğu Cumhuriyeti coşkuyla anacağım.
Ve o gün 15 Temmuz’da hayatını kaybeden vatandaşlarımızı da hatırlayacağım…
Anacağım…