Ertuğrul Özkök, eşinin adına gönderme yapan "Tansu'ya Mektuplar" başlığı altında yazdığı ve "newsletter" olarak paylaştığı yazılarında bugün, sosyal medyada güldüğü paylaşımlara, Johnny Depp- Amber Heard davasına yer verdi. Özkök, "İçimiz karardı. Televizyonda konuşan kafalar her gece ruhumuzu daha da karartıyor. Etrafımızdaki üfleme püflemeler, siyasetçilerin giderek daha agresif hale gelen üslubu… Belli ki büyük umutlarla başladığımız yaz erken bir seçimle her an kâbusa dönebilir." düşüncesini dile getirdi.
Depp'in avukatlarından birinin Amber Heard hakkında "sahtekâr" kelimesini kullandığı için 2 milyon dolar tazminat ödemeye mahkûm edildiğini hatırlatan Özkök, "Ülkemizde siyasetçilerin ve köşe yazarlarının başkaları hakkında rahatça söylediği 'hain', 'alçak', 'yalaka', 'sahtekâr', 'sürtük', 'çürük' gibi kelimeler bugünün kurlarıyla kaç Türk Lirası eder?" ifadesini kullandı.
Özkök'ün "Abi yasaklarsan millet alternatif yollar bulur (☺)" başlıklı yazısı şöyle:
Lütfen bu yazıyı başlığın sonundaki gülümseme emojisine bakarak okuyun.
Yani bu bir mizah yazısı…
Neme lazım tedbirimi alayım.
Öyle bir ülkede yaşıyoruz ki, ciddiye alanlar da çıkar…
Bu sabah bu ülkedeki pek çok vatandaş gibi karamsar bir duyguyla uyandım.
Ama bir arkadaşımdan gelen WhatsApp mesajı ile gülmekten yatağa çakıldım.
Bana “Alaindelioğlan” isimli bir hesaptan yapılmış bir paylaşımı göndermiş.
Aynen şöyle:
“Arkadaşlar Florya yolu sevişmek isteyenler için trafiğe kapatıldı. Sevişmek isteyenler Tarabya sahil yoluna yönlendiriliyor bilginiz olsun”
Altındaki imza da şu:
Sevişgen Anarşistler…
Okurken yıkıldım.
Aklıma Metin Üstündağ’ın harika kitabı “Pazar Sevişgenleri” geldi…
Gerçek bir hesap mıdır, yoksa biri uydurmuş mudur bilmiyorum.
Ama gönderen arkadaşım altına şu notu eklemiş:
“Faydalı bir bilgi paylaşalım…”
Bir başka arkadaş da yorum yazmış:
“Abi, Bebek’i yasaklarsan millet alternatif yollar bulur…”
Her gün buna benzer onlarca komik mesaj geliyor bana…
Eminim sizlere de geliyordur.
Bunu niye yazıyorsun derseniz, vallahi de şundan yazıyorum:
Yahu biraz neşelenelim.
İçimiz karardı. Televizyonda konuşan kafalar her gece ruhumuzu daha da karartıyor. Etrafımızdaki üfleme püflemeler, siyasetçilerin giderek daha agresif hale gelen üslubu…
Belli ki büyük umutlarla başladığımız yaz erken bir seçimle her an kâbusa dönebilir.
Şu ülkeye bakın Allah aşkına…
Bir günde neler oluyor.
Yolun ortasında çırılçıplak alenen sevişenler mi, yolda çırılçıplak yürüyen kadınlar mı, kendini yakan gençler mi hepsi aynı günde aynı anda oluyor…
Aklıma Herbert Marcuse’nin 1960’ların sonundaki “Tek Boyutlu İnsan” kitabı geliyor.
Ne diyordu Marcuse, “Bu rejimi ancak sistemin dışında kalanlar devirebilir…”
Allah'tan onun dediği çıkmadı ve demokrasiler yoluna devam etti.
Bir toplum bunlardan mizah çıkaramazsa kaybolup gider.
İyi ki Allah bize müthiş bir “mizah zekâsı” vermiş…
Bu duygu giderek daha cüretli hale geliyor…
Yoksa her gün yüreğimize oturan bu kapkara buluttan nasıl kurtulacağız…
Şimdi işin mizah yanını bırakıp, ciddi tarafına girelim.
Dün akşam TV100’deki yayına girmeden 15 dakika önce jüri Johnny Depp davasındaki kararını açıklamaya başladı.
Cep telefonumdan canlı olarak izledim.
Hepimiz küresel bir sitcom’un müşterisi haline gelmiştik ve tabii ki çok insan gibi ben de karar açıklanırken Johnny Depp ve Amber Heard’ın o an yüzündeki ifadeleri görmeyi istedim.
Amber Heard’ınkini gördük.
Bence öfke ve sıkıntısını hiç de fena kontrol etmedi.
Salondan sinirli ama hayatı hiç de öyle yıkılmış bir kadın gibi ayrılmadı.
Onu gördük ama Johnny Depp’in yüzündeki “başarı” ve “sevinç” ifadesini göremedik.
O İngiltere’de New Castle’da bir pub'da izlemiş kararı…
Ama o an yüzünün ifadesi ne oldu göremedik.
Tahminim şu:
Karayip Korsanları filminin ilkinin son sahnesinde gemisi “Kara İnci’nin” dümenine geçen Kaptan Jack Sparrow gibi şöyle mi demiştir:
“Şimdi ufuklar benim…”
Çünkü düşünüyordum.
Bu davayı Johnny Depp mi kazandı yoksa onun yarattığı harika Kaptan Jack Sparrow mu…
Yarattığı karakter o kadar güçlüydü ki, kendini bile aştı.
Bu bir ceza davası değildi. Merkezi “iftira” ve “karalamaydı…”
Sonuçta Amber Heard, Johnny Depp’e 15 milyon dolar ödeme cezası aldı.
Buna karşılık Johnny Depp de eski eşine 2 milyon dolar iftira cezası ödeyecek.
İşte ben buna takıldım.
Johnny Depp’e bu ceza, avukatlarından birinin Amber Heard hakkında kullandığı bir kelimeden dolayı verildi.
Neydi o kelime?
“Hoax…”
Yargı Türkçesindeki karşılığı “sahtekâr”, “hileci”, “düzenbaz…”
Yani Depp işte bu kelime nedeniyle 2 milyon dolar ödeyecek.
Şimdi ben de soruyorum.
“Sahtekâr” kelimesi, bugünün kurlarıyla 32 milyon TL ediyorsa,
Ülkemizde siyasetçilerin ve köşe yazarlarının başkaları hakkında rahatça söylediği “hain”, “alçak”, “yalaka”, “sahtekâr", "sürtük", "çürük' gibi kelimeler bugünün kurlarıyla kaç Türk Lirası eder?
Buyrun…100 bin TL'lik bir soru.