Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök, "Bugün başkalarının canını yakan bu haksız uygulamalar, yarın hepimizin canını yakabilir" ifadesini kullandı. "Bugünlerin yarınları da var" diyen Özkök, "İktidarlar değişiyor" hatırlatması yaptı.
Özkök'ün "Yahu bırakın da yaşadığımız sitelerde biz karar verelim" başlığıyla (8 Aralık 2017) yayımlanan yazısı şöyle:
Arkadaş bize ne söz vermiştiniz?
Hani zorlama olmayacaktı...
*
Hani hayat tarzımıza dokunmayacaktınız...
*
Hani saygılıydınız herkese...
*
Bir o verilen sözlere bakın bir de İstanbul’da bir belediyenin yaptıklarına...
*
Alikıran başkesen bir belediye başkanı çıkıyor ve karar aldırıyor.
10 bin metrekareden büyük yerlerde açık havuz yasak...
Ayrıca mescit yapmak zorunlu...
*
Kastedilen yer, verilen adres besbelli...
Yaşadığımız sitelere gözünü dikmiş...
*
Yani yaşadığımız sitelerde de artık nasıl yaşayacağımıza, nasıl inanacağımıza bu arkadaş karar verecek...
Ahlakımız, edebimiz ondan sorulacak...
*
Ne ağır bir yük değil mi...
Milletin ahlakından, imanından sorumlu olmak...
BİLİYORUM duyguların ve öfkelerin meydana indiği anlarda, mantık kendine kürsü bulamaz...
Ben yine de şu kenarcığa kürsümü kurup konuşayım.
Belki Ankara’da da duyan birkaç kişi çıkar.
*
Gerçi “kırmızı çizgi” lafının artık zerre kadar değeri kalmadı ama yine de soralım.
“Kudüs bizim kırmızı çizgimiz midir?”
*
Cumhurbaşkanı bu defa “bizim” değil, “Müslümanların kırmızı çizgisi” diyerek çıtayı yükseltti...
Müslüman dünyada bir tepki var ama bizden başka öyle “kırmızı çizgi” diyen de yok...
Kudüs sorununu sadece “bizim” ve “Müslümanların” kırmızı çizgisi yaparsak mı iyi sonuç alınır...
Yoksa bunu bütün dünyanın meselesi haline getirirsek mi...
*
Tahmin ediyorum ki, Cumhurbaşkanı Erdoğan da ilk gün o cümleyi telaffuz ettikten sonra, yeniden bir değerlendirme yaptı ve daha gerçekçi bir yola girdi.
*
Yunanistan’a gitmeden önce şöyle konuştu:
“Burada da sadece İslam ülkelerini değil, hatta Papa ile görüşme talebim oldu, onunla da bu akşam veya yarın sabah görüşeceğiz. Çünkü, burası Hıristiyanların da mabedi. Sayın Putin ile de görüşmemi yapacağım. Batı ülkeleri Almanya, İngiltere, Fransa, İspanya ile de görüşmemi yapacağım. Çünkü bu artık sadece Müslümanların değil, adeta insanlığın görevidir.”
*
Ayrıca Cumhurbaşkanı “İsrail’le ilişkilerimizi keseriz” cümlesini de bir daha telaffuz etmedi.
*
Diyorum ki doğru yol budur.
Evet bu olay dünyanın meselesidir...
O nedenle iç kamuoyunu da fazla tahrik etmeden, bu yolda yürümek en doğru yoldur.
- Öfkeli kalabalıkların kenarındaki kürsümden bir kere daha tekrar edeceğim:
Kudüs meselesini, sadece bir Müslüman kırmızı çizgisi olmaktan çıkarıp dünya ittifakı içinde kalarak çözmeye çalışırsak....
Dünya için de, Türkiye için de çok daha iyi sonuç alınabilir...
Ortada henüz ne iddianame var...
Ne yargılanmış, hakkında hüküm verilmiş...
“Adın Zarrab davasının tanık listesinde çıktı” diyorlar...
İspat ediyor ki adı o listede yok...
Ama bir şüphe üzerine eski CHP milletvekili Aykan Erdemir’in bütün mal varlığına el konuluyor...
Beyler, mülkiyet hakkı hukukun en önemli temellerinden biridir...
Siyasi şüphelerle, bir insanın malına mülküne bu kadar kolay el konulmasını geçerli bir uygulama haline getirirseniz...
Sadece şunu söylemek isterim...
Bugünlerin yarınları da var...
İktidarlar değişiyor...
Bugün başkalarının canını yakan bu haksız uygulamalar, yarın hepimizin canını yakabilir...