Ertuğrul Özkök, "Deprem Mektubu" başlığı altında, yazdığı ve "newsletter" olarak paylaştığı yazısında bugün, Karar gazetesi yazarı Mehmet Ocaktan'ın 10 Mart tarihinde yazdığı "Bıktık artık bu din taciri anlayıştan" yazıya değindi. Özkök, Ocaktan'ın yazısının İslami kesimden, Müslüman mahallesinden gelen ilk çığlık olduğuna dikkat çekerek, "AKP uzmanları tarafından dikkatle okunması gereken bir yazı bu diye düşünüyorum. Çünkü çok derinden gelen bir dip dalganın ilk sesi olabilir" ifadelerini kullandı.
Özkök'ün "Bunu söyleyen kim tahmin edin" başlıklı yazısı şöyle:
Bunu söyleyen kim tahmin edin: Ey din taciri çek artık kirli elini dinimizden
Bir çığlık bu…Belki de Müslüman mahallesinden, İslami kesimden, muhafazakâr kesimden gelen ilk çığlık.Geçen cuma günü Karar gazetesinde okudum…Sandım ki, bir anda viral olacak, sosyal medya yıkılacak…Sandım ki, konuşan kafalar bu isyan çığlığını alıp üzerinde saatlerce muhabbet edecek.Öyle olmadı.O nedenle bugün ben alıp köşemde bu çığlığı bir kere daha duyurmak istiyorum.
AKP uzmanları dikkat: Derinden gelen bir dip dalganın ilk sesi olabilirBugüne kadar İslami ve muhafazakâr kesimden bu kadar ağır ve açık sözlerle veriler bir tepki görmedim.Ocaktan’ı tanırım.Öyle dolduruşa gelip, yazı yazacak insan değildir.Bir süredir o kesimden arkadaşlarımla yaptığım sohbetlerde bunu açıkça görüyordum.Seçime 2 ay gibi kısa bir süre kaldı. "Başı örtülü bacım", "Alnı secdeye varan" ve "beka" siyasetinin sonu mu?AKP’nin seçim kampanyasını hazırlayan uzmanlar bu yazıyı nasıl değerlendirir bilemem.Ama AKP’nin son 20 yılda en düşük oyu aldığı 7 Haziran seçimi ve yerel yönetim seçimleri, artık “Başı örtülü bacım”, “Alnı secdeye varanlar” ve “Beka” gibi kavramların etkili olmadığını, hatta tam tersi etki bile yapabileceğini düşünüyorum.O nedenle AKP uzmanları tarafından dikkatle okunması gereken bir yazı bu diye düşünüyorum.Çünkü çok derinden gelen bir dip dalganın ilk sesi olabilir. |
(*) “Maalesef bugün talihsiz bir dönemi yaşıyoruz, bu öyle bir dönem ki, dini esas kaynağından koparan bazı hoca taslakları yüzünden din de, dindarlık anlayışı da işgal altındadır.”(*) “Düşünün ki kafasına sarık sarıp, sırtına da cübbe geçiren birisi hem de ‘Berat gecesi’nde camide vaazında diyor ki: “Altılı masa mı, yedili mi, sekizli mi neymiş güya özgürlük gelecekmiş, adalet gelecekmiş, bunlar ziyandadır, bunlara da bu yakışır… “
(*) “Deprem felaketinin acılarını yaşadığımız şu günlerde, bu din pazarlamacılarının zerrece insani ve de İslami bir duyarlık taşıdıklarından endişeliyim. Düşünün ki Hatay’da bir hastanenin yoğun bakımında biri bebek 14 hasta unutularak ölüme terkediliyor ve ailelerine bile haber verilmeden defnediliyor, ama dinin insana verdiği değeri en iyi bilmesi gereken Diyanet dahil, hiçbir hoca çıkıp Allah rızası için tek kelime söyleyemiyor. Toptan insanlığın iflası yani…
(*) “Vatanı, dini, ırzı-namusu ve bütün kutsalları siyaset pazarına süren bu süfli bir anlayışın kalpleri mühürlenmiş sanki…”(*) “Siz kimsiniz, Allah sizin hizmetçiniz mi, haşa el ulağınız mı? Bu nasıl bir edep ve haya yoksunluğudur ki, camiye gelen insanların temiz duyguları üzerinden din tacirliği yapmaktan bile çekinmiyorlar…”
(*) “Kabul edelim ki artık bugün camilerimiz de, dini anlayışımız da işgal altındadır. Dini töhmet altında bırakan, insanları ve özellikle de gençleri dinden uzaklaştıran bu kirli anlayıştan Türkiye’yi kurtarmak zorundayız.”(*) “Galiba Müslüman toplumları bu gerici zihniyet yapısından kurtarmadan İslam’ı da dünyayı da anlamak ve de anlamlandırmak mümkün olmayacak. “
(*) “Bu yüzden de her vesileyle bütün dikkatleri “Vatan, millet, din, bayrak, namus” gibi kutsal kavramların üzerine çekerek dinin asıllarını gizlemeye çalışmaktadırlar.”
(*) Camileri ve dindarların zihin dünyalarını işgal eden din tacirleri her buldukları cami kürsüsünden Allah’ı da kullanarak camileri siyasi miting alanına çevirmekte, topluma kin ve nefret tohumları ekmekte bir beis görmemektedir.”(*) “Esas vahim olan şu ki bütün bu kirli din tacirliğini bir iktidar mücadelesi adına yapmalarıdır. Açıkçası bu ahlak fukaralarının bu ülkenin insanlarına, dini değerlere verdikleri zarar karşısında öfkelenmemek mümkün değil.”
(*) “Sözün, ahlakın, vicdanın bittiği bir noktadayız… Belki de yüksek sesle haykırmamız gereken tek cümle şu olmalı; düşün artık bu dinin yakasından…”
AKP uzmanları dikkat: Derinden gelen bir dip dalganın ilk sesi olabilirBugüne kadar İslami ve muhafazakâr kesimden bu kadar ağır ve açık sözlerle veriler bir tepki görmedim.Ocaktan’ı tanırım.Öyle dolduruşa gelip, yazı yazacak insan değildir.Bir süredir o kesimden arkadaşlarımla yaptığım sohbetlerde bunu açıkça görüyordum.Seçime 2 ay gibi kısa bir süre kaldı. "Başı örtülü bacım", "Alnı secdeye varan" ve "beka" siyasetinin sonu mu?AKP’nin seçim kampanyasını hazırlayan uzmanlar bu yazıyı nasıl değerlendirir bilemem.Ama AKP’nin son 20 yılda en düşük oyu aldığı 7 Haziran seçimi ve yerel yönetim seçimleri, artık “Başı örtülü bacım”, “Alnı secdeye varanlar” ve “Beka” gibi kavramların etkili olmadığını, hatta tam tersi etki bile yapabileceğini düşünüyorum.O nedenle AKP uzmanları tarafından dikkatle okunması gereken bir yazı bu diye düşünüyorum.Çünkü çok derinden gelen bir dip dalganın ilk sesi olabilir. |