Ertuğrul Özkök, eşinin adına gönderme yapan "Tansu'ya Mektuplar" başlığı altında yazdığı ve "newsletter" olarak paylaştığı yazılarında bugün, Türkiye'nin demokrasi liginde 147. sıraya düşmesine değindi. Özkök, "Türkiye, dünya demokrasi liginde 147. sıraya düşmüş… Bunun ne anlama geldiğini daha iyi anlayabilmeniz için şu rakamı da vereyim. 179 ülke içinde 147. sıraya… Yani bir iki sıra daha düşersek ‘Dünya diktatörlükler’ kategorisine geçeceğiz. ‘Tam günün adına layık bir Cadılar Bayramı haberi’ deyip yürürken farkediyorum. 20 yılda eski Türkiye'den 'köhne Türkiye'ye geldik" düşüncesini dile getirdi.
Özkök, "Cadılar Bayramı'na 5 gün kala gelen bir 'yeni Türkiye' haberi" başlıklı yazısında şunları kaydetti:
Cadılar Bayramı'na 5 gün kala gelen bir 'yeni Türkiye' haberi
Dün akşam New York^taki Plaza Oteli'nin, şimdi rezidans haline getirilen bölümünün lobisindeyim.Bu akşam burada yapılacak olan Türk Amerikan Derneği yıllık gala yemeğinden önce, iş insanı Ahmet Okumuş'un verdiği davete gidiyoruz.Lobiden adımımı attığımda Great Gatsby filminin bu otelde çekilen o muhteşem sahnesi gözümün önüne geliyor.Yıl 1922… Dünya, Birinci Dünya Savaşı'ndan çıkmış. O dönemin otel şaşasını bir Visconti görkemiyle anlatmıştı yönetmen Baz Luhrmann o filmde.
Girişteki büyük masanın üzerinde dev bir bal kabağı ve harika bir çiçek düzenlemesi görünüyor.Bal kabağının üzerine plazanın amblemleri işlenmiş.O an hatırlıyorum.Bu pazartesi günü Hallowen…Artık bütün dünyada kutlanmaya başlayan “Cadılar Bayramı” yani…Şimdi anlatacağım haber işte o lobiden asansöre giderken cep telefonuma geliyor.
Göteborg Üniversitesi'nin “Demokrasi Çeşitliliği Raporu” yayınlanmış.Felaket daha başlıkta verilmişti.Türkiye, dünya demokrasi liginde 147. sıraya düşmüş…Bunun ne anlama geldiğini daha iyi anlayabilmeniz için şu rakamı da vereyim.179 ülke içinde 147. sıraya…Yani bir iki sıra daha düşersek “Dünya diktatörlükler” kategorisine geçeceğiz.“Tam günün adına layık bir Cadılar Bayramı haberi” deyip yürürken farkediyorumMeğer asıl Cadılar Bayramı haberi en dipteymiş.
Büyük felaketten önce, küçük tatsızlığı aktarayım. Demokrasinin ilk 10 sırasında bir tek Müslüman ülke yok.O ülkeler şunlar:Norveç, Kosta Rika, Yeni Zelanda, Estonya, İsviçre, Finlandiya, Almanya ve İrlanda…Bu arada savaşın eşliğine geldiğimiz Yunanistan'ın 36. sırada olduğunu belirteyim.Bu ülkenin 2008'deki o derin ekonomik krizi demokrasisinden zerre taviz vermeden aşmasını hayranlıkla izlediğimi de itiraf edeyim.Şimdi geliyorum asıl felakete…
Bundan 20 yıl öncesine kadar…Yani bugün resmi ideoloji ve sözcüleri tarafından “Eski Türkiye” diye yerden yere vurulan o dönemde…İslam ülkeleri arasında en gelişmiş demokrasiye sahip ülke hangisiydi?Hatta tek ülke…Türkiye değil mi?Peki 20 yılda nereye geldik?Hani askeri vesayeti kaldırdık, güya vesayetçi medyayı yok ettik…Seçilmişlerin üzerinde hiç bir güç bırakmadık…Yani daha da ileri bir yerde olmamız gerekmiyor muydu…Şimdi sıkı durun.
Dün açıklanan sıralamaya göre, şu an demokraside gelişmişlik bakımından nüfusunun çoğunluğu Müslüman olan 4 ülke Türkiye'nin önüne geçmiş.74. sırada Tunus, 117. sırada Pakistan, 118. sırada Irak ve 143. sırada İran…Yok canım, kadınların başını zorla örttüren İran bile mi diyeceksiniz…Çok da haklısınız. Ama bunun çok makul bir izahı var.Yanlış anlamayın şu son 20 yılda onlar demokraside ilerlediği için önümüze geçmedi…Biz çok daha fazla gerilediğimiz için geride kaldık.…Bu arada dünü düne kadar komünist birer diktatörlükle yönetilen Bulgaristan ve Ermenistan gibi komşularımızın da bizim çok üzerimizde olduğunu belirteyim.Tek tesellimiz Azerbaycan'ın bizim de gerimizde kalması…
Bugünlerde yine abuk sabuk tartışmalar başladı…“Eski Türkiye”ye döneriz” tenkitleri gırla gidiyor.“Yeni Türkiye, Yeni Türkiye” diye geldiğimiz seviye bu.O gün eğer "Eski Türkiye" idiyse…Bugünkü 20 yılda “Köhne Türkiye” haline döndü…Cadılar Bayramına 5 gün kala, geldiğimiz yer maalesef burası işte.
Bu yazıyı Cuma günü AKP yönetimi tarafından açıklanacak ‘Türkiye Yüzyılı’ projesi için yazıyorum. Acaba bu projede demokrasi sıralamasında Türkiye’yi hiç olmazsa 1990’ların Eski Türkiyesi seviyesine çıkaracak vaatler olacak mı? Merak ediyorum.NOT: Köhnenin sözlük anlamı şu: “Bakımsız kalarak eskiyip yıpranmış, çağdışı kalmış.”