Ertuğrul Özkök: Evet çekirge öyle diyorum; bikini bölgesini Havva anamız çizmiştir

Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök, Adnan Oktar’ın cezaevinden Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi'ye gönderdiği mektubun bazı bölümlerini pazar gününe uyarlayarak  renkli ve eğlenceli bir şekilde sunduğunu belirtti. Özkök yazısında Adnan Oktar'a "Bu kedicik bikinisi ne iş?, Hani ‘bikini bölgesi’ diye tarif ettiğiniz bölge neresidir?, Hocam yani senin kedicikler Havva anamızı mı örnek alıp bikini giyiyor?" sorularını yönelterek Adnan Oktar'ın ağzından "Evet çekirge öyle diyorum. Bikini bölgesini Havva anamız çizmiştir" cevabını verdi. 

Ertuğrul Özkök'ün "Kediciklerim bikinilerini Havva Anamızdan aldılar" başlığıyla ( 23 Eylül 2018) yayımlanan yazısı şöyle: 

"Adnan hoca big show’ cezaevinde de devam ediyor. İşte kediciklerin piri Adnan hoca ile cezaevinde yapılan son mülakat.

- Hocam... Bu kedicik bikinisi ne iş? Hani ‘bikini bölgesi’ diye tarif ettiğiniz bölge neresidir?

- Bak çekirge... Kuran-ı Kerim’de başörtüsü diye bir şey yok, çarşaf var çarşaf...

‘Kediciklerimi niye çarşafa sokmadım’

-Hocam madem öyle kedicikleri neden çarşafa sokmuyorsun?

- Bak çekirge sen anlamazsın... Adem ve Havva cennetten indirildiklerinde Adem sadece edep yerini, Havva anamız edep yeri ve göğsünü kapamıştır...

- Hocam yani senin kedicikler Havva anamızı mı örnek alıp bikini giyiyor?

- Evet çekirge öyle diyorum. Bikini bölgesini Havva anamız çizmiştir.

Hacı Karaköy'den gelen Mehdi sen misin?

- Hocam, Adnan hoca kendini Mehdi ilan etti diyorlar... Ettin mi?

- Bak çekirge, Mehdi olan kişi ben mehdiyim demez.

- Ama ‘Mehdi Karaköy’den çıkacak’ diyorsun. Sen de hocalık faaliyetine Karaköy’den başladın. Orada Mehdilik bürosu açan başka kimse var mı ki...

- Çekirge bana, ‘Ben Mehdi’yim’ dedirtemezsin. Mehdi ben Mehdi’yim demez...

Kedicik için dul kadın kesesine kaç euro attı

- Hocam bir de şu masonluk meselesi var? 33’üncü dereceden mason olmuşsun diyorlar...

- Diyorlar da neden oldum onu da diyorlar mı?

- Neden mason oldun hocam?

- Bak çekirge bizim masonluk, usulen masonluktur. Masonluk yemini ettik ama plaçkadan ettik. Bizim amacımız oraya girip gizli gizli misyonerlik yapmaktı. Kuran dağıttık orada masonlara.

- Hocam aranızda dul kedicik de var mı? Masonlar yoksul kalmış kadınlar için dul kadın kesesi adıyla para toplar. Güya sen de 1 milyon Euro vermişsin...

- Eh o kadarı da bize kalsın. Kediciklerimizi mason locasının insafına bırakacak değiliz elbette...

- Hocam dul kadın kesesine bundan sonra vereceğin paralarda sen de Euro’dan TL’ye dönmeyi düşünüyor musun?

- Tabii ki bu mücadelede üzerimize düşen neyse yaparız.

'Teybi kapat Fetullah Kahtani'yi anlatayım'

- Hocam bir de şu Fetullah hoca meselesi var. Duyduğuma göre ‘Fetullah hoca, ahir zamanda gelecek mühim şahsiyetlerden birisidir. Fetullah hoca, Kahtani olabilir’ demişsin. Bu Kahtani (Mehdi’nin yardımcısı) ne iştir hacı... Fetö’yü yardımcın mı ilan ettin?

- Çekirge anlamadığın işlere burnunu sokma. Evet Kahtani dedik de ne manada dedik? Kahtani’yi bela getiren adamdır anlamında anlamında dedik.

- Hocam bu cümle tam olmadı, mana tutmuyor. Sen şu işin aslını söylesene.

- Çekirge kapat mikrofonu söyleyeyim sana.

- Zaten kapalı hocam...

- Yahu adam o zaman çok güçlüydü. Eh korktuk, çekindik biraz... Bize sarmasın diye öyle dedik işte. Yorma beni daha fazla yahu...

'Diskodakine tebliğde bulunmak için göbek attık'

- Hocam hazır mikrofon kapalıyken şu danslı sazlı, göbek atmalı kedicik ayinlerini de bir anlatsana...

- Müziğin, dansın, eğlencenin meraklısı değilim ama diskolarda, pub’lardaki, plajlardaki insanlara yaklaşmak için dans, biraz müzik, bolca göbek atma yaptık işte...

- Yani tebliği böyle yaptınız hocam...

- Eh işte kendi itikatımızca tebliği böyle yaptık işte.

- Ama hocam, bak Cübbeli Ahmet de tebliğ yapıyor, ama kılık kıyafet yerinde, bikini falan yok.

- Teyp kapalı değil mi?

- Hocam teyp dönemi bitti, telefona kaydediyorum.

- Tamama işte o kapalı  değil mi?

- Üç kere kapattım hocam.

- Yahu çekirge Cübbeli Ahmet’in o komik kıyafetini giyip jetski’ye binip mi tebliğ yapacaktık? Tövbe tövbeeeee...

ÖNEMLİ NOT

* Bu mülakat Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi’nin geçen perşembe günü yayınlanan yazısından esinlenmiştir. Selvi, Adnan Oktar’ın cezaevinden gönderdiği mektubun bazı bölümlerini aktardı. Oktar’ın cevapları bu mektuptan aşağı yukarı aynen alınmıştır. Sorular da Selvi’nin sorduğu sorulardır ama ben bunları biraz daha renkli ve eğlenceli hale getirdim. Ne de olsa bugün pazar.

Bir kedicik şov iyi gider."

Yazının tamamı için tıklayın