Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök, eski Başbakan Mesut Yılmaz ve Berna Yılmaz'ın büyük oğlu Mehmet Yavuz Yılmaz'ın sabah saatlerinde hayatını kaybetmesi üzerine yazdı. Yılmaz ile tanışıklığını anlatan Özkök, "Ve biz gazeteciler, kocaman köpekleri ile alt alta üst üste oynayan o iki çocuğu, bir başbakanın çocuğu olarak değil...İşte köpekleriyle oynayan çocuklar olarak çok sevmiştik" dedi.
Özkök "Ne diyeyim... Evlat acısı ateşi düştü o mutlu eve....Allah rahmet eylesin Yavuz’a... Biz gazeteciler Yavuz’u iyi bilirdik... Çok iyi bilirdik..." diye yazdı.
Ertuğrul Özkök'ün "Bir de 3 Temmuz Darbesi vardı onu unuttunuz mu" başlığıyla yayımlanan (17 Aralık 2017) yazısının ilgili kısmı şöyle:
Nenehatun'daki evin danois köpekli o harika çocuğu
Daha dün gibiydi...
Ankara’da Nenehatun Caddesi’ndeki o mutlu evi hatırlıyorum...
Mesut Yılmaz ve Berna Hanım...
Oğulları Yavuz biraz büyümüş... Ama Hasan daha küçük...
***
Sempatik mi sempatik iki çocuk...
Yavuz ona abilik yapıyor...
Ve kocaman bir Danois cinsi köpek dolaşıyor evde...
Hasan, Galatasaray forması ve Danois cinsi köpeğiyle böyle gururla poz veriyordu...
***
Gazeteciliğe yeni başlamış biri olarak bir siyasetçinin çocuklarının bu hallerini çok seviyorum...
***
Dün Yavuz’un ölüm haberini alınca doğru Beykoz Konakları’ndaki evine gittim...
Mesut Bey ve Berna Hanım Amerika’dan uçakla geliyorlarmış...
Haber vermemişler... Uçağın interneti kapatılmış...
***
Kardeşi Turgut Yılmaz’la eşi ev sahipliği yapıyordu...
Hasan balkondaydı... Onu yıllardır görmüyorum.
Büyümüş... Hafif sakal bırakmış...
Ama yüzündeki çocukluk yine o aynı çocukluk...
Artık evin tek çocuğu olarak metanetini korumaya çalışıyordu.
***
Mutlu insanlardı Yılmaz Ailesi...
Berna Hanım siyaseti çocuklarının odasına sokmazdı...
***
Sonra araya hayatın gaileleri girdi...
Çocuklar büyüdü...
Ve hayatın şeyleri başladı...
***
Dün sabah o eve baktım...
Mütevazı bir Türk eviydi...
Bu ülkede turizm bakanlığı, dışişleri bakanlığı, başbakan yardımcılığı ve başbakanlık yapmış bir siyasetçinin evi olarak çok mütevazıydı...
***
Siyasetin hâlâ güzel yıllarıydı...
Ve biz gazeteciler, kocaman köpekleri ile alt alta üst üste oynayan o iki çocuğu, bir başbakanın çocuğu olarak değil...
İşte köpekleriyle oynayan çocuklar olarak çok sevmiştik...
***
Öyle günlerdi işte...
Ve hiçbirimiz bir sabah o çocuğun soğumuş bedenin yanında hüzünlü gözlerle bir araya geleceğimizi aklımızdan bile geçirmiyorduk.
***
Ne diyeyim...
Evlat acısı ateşi düştü o mutlu eve....
Allah rahmet eylesin Yavuz’a...
Biz gazeteciler Yavuz’u iyi bilirdik...
Çok iyi bilirdik...