Hürriyet gazetesi yazarı Ertuğrul Özkök, Atatürk’ün 1 Nisan 1923’te Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde söylediği “Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir” sözünün iktidar tarafından kullanılmasına değindi. Güç sahiplerinin kendini ‘millet’ yerine koyduğunu belirten Özkök, 15 Temmuz’da darbe girişiminde bulunan askerlerin de başarılı olmaları halinde muhtemelen aynı sözleri kullanacağını belirtti.
Ertuğrul Özkök'ün bugün (28 Eylül 2016) yayımlanan "Atatürkçüler ve AKP'liler hâkimiyet kayıtsız şartsız milletin mi olmalı" başlıklı yazısı şöyle:
Atatürkçüler ve AKP'liler hâkimiyet kayıtsız şartsız milletin mi olmalı
Pazar sabahı Los Angeles'a gitmek üzere havaalanına gelirken TEM üzerine yerleştirilmiş onlarca "Hâkimiyet kayıtsız şartsız milletindir" bilbordunun önünden geçtim.
***
Bu cümle Atatürk’ün 1 Nisan 1923 günü Meclis’te yaptığı konuşma ile siyasi hayatımızın temel taşlarından biri haline gelmiştir.
Kurulduğundan beri Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin duvarında da asılıdır.
***
Bu lafı Atatürkçüler çok severdi, hâlâ da severler.
Darbe girişiminden sonra AKP’liler de bu cümleyi keşfetti ve yurdun bir ucundan ötekine duvarları bununla bezediler.
***
İyi de bu cümlenin ne anlama geldiğini hiç düşündük mü?
***
Atatürk o gün Meclis’te, önce “Hâkimiyet milletindir” demişti.
Ama hemen arkasından, “Hâkimiyet kayıtsız şartsız milletindir” diyerek tamamlamıştı.
***
27 Eylül 2016 günü... Yani 21’inci yüzyılın ilk 20 yılının bitmesine 4 yıl kala soruyorum:
Hâkimiyet elbette milletindir...
Ama kayıtsız şartsız mı?
***
Hemen önyargılı olmayın lütfen...
Konuşalım...
Belki beni ikna edersiniz.
Bu cümle çok iyiydi de 12 Eylül darbecisi bile niye kaldırmadı
Evet, kulağa çok güzel gelen bir cümledir...
Ama hiç düşündünüz mü?
Niye 12 Eylül darbecileri bile bu cümleyi Meclis’in duvarından kaldırmadı?
***
Bu cümle Fransız İhtilali öncesi ve sonrası Jakobenlerin yarattığı bir anlayışın ihtilalci fetvasıdır.
***
Bertrand Russel, ‘genel irade’ denilen bu kavramı, iktidardaki liderin kendini ‘millet’ veya ‘Tanrı’ yerine koyarak, her istediğini yapabileceği inancına yol açtığı için tehlikeli görüyordu.
***
Hiç düşündünüz mü?
Allah bizi korudu ama darbeciler o gece başarsaydı, bugün duvarlardaki aynı bilbortlarda hangi mesajları görecektik?
Muhtemelen aynı sözleri...
***
Çünkü iktidar koltuğuna oturan herkes, her zümre veya parti, kendini millet yerine koymayı ve sınırsız gücünü de bu çok güçlü kaynaktan almayı sever.
***
Oysa bugün demokrasinin hiçbir modern tarifinde, kayıtsız şartsız egemenlik hakkı kimseye, hiçbir zümreye, hiçbir partiye verilmemiştir.
***
O yüzden yeni bir anayasa yaparken, hadi gelin, herkesin işine geldiği şekilde kullandığı şu cümleyi de yeniden konuşalım.
Milletin iradesi tam ve adil şekilde yansısaydı bugün Meclis nasıl olurdu
Düşünün, bugün bu gökyüzünün altında milletin iradesini tam olarak Meclis’e yansıtan bir seçim sistemi mümkün olsaydı, tablo ne olurdu?
***
- Oyların yüzde 49’unu alan AKP, Meclis’te de oyu kadar sandalyeye sahip olurdu.
Yani 275 milletvekili...
- CHP de yüzde 26’sı kadar. Yani 138 milletvekili...
- Geriye kalanları da HDP ve MHP paylaşırdı.
*
Ama en demokratik ülkelerde bile istikrarı sağlamak için seçim sistemleri birinci partiyi daha da güçlendirecek bir düzenleme yapar.
*
Ne var ki, hiçbir düzenleme, iktidara gelen kişi veya partiye ‘kayıtsız şartsız’ yönetme hakkı vermez.
Şimdi iktidardaki AKP’lilere ve muhalefettekilere tekrar soruyorum
İktidardaki AKP’liler size soruyorum...
Yarın muhalefete düşseniz sizin önünüze “Kardeşim, ben milletim, her istediğimi yaparım” diyen bir iktidar anlayışı getirilse...
Hâlâ aynı şeyi mi düşünürdünüz?
***
Muhalefetteki CHP’liler, size de soruyorum...
Bugün oturduğunuz muhalefet koltuğunda ve bugün iktidar tarafından yapılan yorumu ile bu sloganı hâlâ yerinde buluyor musunuz?
***
Ben...
Yani bu ülkede 2 darbe, 3 darbe girişimi ve 3 ara rejim yaşamış bir Türkiye vatandaşı olarak...
21’inci yüzyılda bu sloganı şöyle okumak istiyorum:
Evet, hâkimiyet milletindir.
Ama ‘bilakaydı şart’ değil...