20 yılı Genel Yayın Yönetmeni olmak üzere 35 yıl aralıksız çalıştığı Hürriyet'in kasım ayında yollarını ayırdığı Ertuğrul Özkök, eşinin adına gönderme yapan "Tansu'ya Mektuplar" başlığı altında yazılarını sürdürüyor. Yazılarını "newsletter" olarak geniş bir gruba gönderen Özkök, son yazısında, Türkiye'nin Otomobili Girişim Grubu'nun ürettiği ilk yerli arabanın son hâline dair notlarını paylaştı. Dün gece düzenlenen tanıtım etkinliğinde arabaya ilk binen kişinin kendisi olduğunu belirten Özkök, "Gerçekten insana gurur ve umut veren bir teknoloji ürünü bu. Ben tasarımı çok beğendim. Modern ve tabiri caizse 'çok yakışıklı', 'çok güzel' bir araç olmuş. Elektrikli araba sektöründe örneğin Tesla’ya göre çok çok daha estetik bir araba." düşüncesini dile getirdi. Özkök, Türkiye'nin ilk yerli arabasının 'kumarhaneler şehri' olarak bilinen Las Vegas'ta 27 Şubat'ta Consumer Electronics Show fuarında yer alacağını hatırlattı.
Özkök'ün "Tansu'ya Mektuplar" dizisinde " İlk milli arabamız dünya önüne neden kumarhaneler şehrinde çıkacak?" başlıklı yazısı şöyle:
Gemlik’te, Osmangazi Köprüsüne bakan sahilde “Bilişim Vadisi User Lab” denilen bir yer var.
İşte orada dün akşam tarihi bir olay yaşandı.
İlk millî arabamız TOGG’un son ve dünyanın önüne çıkacak hâli sekiz kişilik bir gazeteci grubuna tanıtıldı.
Bu vesileyle arabayı üreten şirketin kurucusu “Türkiye Otomobil Girişim Grubu'nun” ortağı olan dev holdinglerin bizzat yönetim kurulu üyeleri de tanıtıma katıldı.
Bu kişiler, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu, Anadolu Endüstri Holding Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan, Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Zorlu, Tosyalı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Tosyalı ve TURKCELL CEO’su Osman Yılmaz.
Yani bütün ortaklar en üst seviyede patronları ile oradaydı.
Davetli gazetecilerden biri de bendim.
Size ilk millî arabamız ile ilgili ilginç bilgileri aktaracağım ama, önce en dikkatimi çeken noktadan başlayayım.
Otomobili üreten şirketin CEO’su Mehmet Gürcan Karakaş sunum yaparken cümlelerinin arasına küçücük bir cümle sıkıştırdı.
Türkiye’nin ilk millî arabası dünyanın önüne nerede çıkacak?
Karakaş “Arabanın dünya premierini CES’de (Las Vegas’ta) yapacağız” dedi.
Doğrusu şaşırdım.
Detroit ve Cenevre gibi dünyanın en prestijli otomobil fuarları varken niye dünyada “Kumarhaneler Şehri” oyarak bilinen bir mekan seçilmişti?
Sunum bitip, arabanın yanına giderken Mehmet Gürcan Karakaş’a bunu sordum.
Çünkü Las Vegas’daki CES’in internet sitesine girerseniz, fuara katılacak olan ürünlerin kategorileri tek tek yazılmış.
Ürün kategorileri arasında araba yok.
3D printing’den, Blockchain’e, dijital sağlıktan drone'lara, Fintech’den, elektronik eğlenceye, robotlardan cep telefonlarına kadar hen şey var ama ayrı bir “otomobil” maddesi yok.
Daha doğrusu araba ile ilgili tek kategori “Araba radyoları ve eğlence sistemleri”
Öyleyse niye böyle bir fuar seçildi?
CEO Karakaş şöyle açıkladı.
“Ertuğrul Bey Las Vegas’taki fuarın adı ‘Consumer Electronics Show’. Tüketici elektronik fuarı…Bizim ürettiğimiz TOGG klasik bir araba değil. Yani şanzıman ve motordan oluşan bir taşıma aracı yapmadık biz. Biz oyunun kurallarını değiştiren bir teknoloji ürünü yaptık. Bu araç, araba yapma mantığı ile klasik otomobil üreticileri tarafından tasarlanıp, yapılmadı. Elektronik mühendislerinin, yazılımcıların çok daha ağırlıkta olduğu yeni nesil bir ürün bu. Bir tür robot. O nedenle bu iddialı ürünümüzü önce klasik araba fuarında değil, bir teknoloji fuarında dünya ile tanıştırmaya karar verdik.”
Dinlediğim an çok etkilendim. Karataş, yıllarca Bosch gibi bir dünya markasında çok üst düzey yöneticilik yapmış bir vizyoner. O vizyonu böyle bir alana aktarması itiraf edeyim etkiledi beni.
CES 27-Şubat 4 Mart arasında Las Vegas’ta yapılacak. Karataş’ın söylediğine göre; ilk millî arabamız şu sıra Las Vegas için yola çıktı bile…”
Şimdi size millî aracamızın Las Vegas’ta sergilenecek son halini anlatayım.
Çünkü dün gece davetliler arasında arabaya ilk binen kişi ben oldum. Binerken de “Hayırlı olsun” dedim. Çünkü gerçekten insana gurur ve umut veren bir teknoloji ürünü bu.
Arabanın tasarımında iki efsane markanın katkısı var. Baş tasarımcı, Mercedes’in efsane çizimcisi Murat Günak. İlk tasarımda ise İtalyan Pirinfarina’dan destek alındı. Ama bugünkü son halinde Murat Günak’ın çizgisi belirleyici oldu.
Ben tasarımı çok beğendim. Modern ve tabiri caizse “çok yakışıklı”, “çok güzel” bir araç olmuş. Elektrikli araba sektöründe örneğin Tesla’ya göre çok çok daha estetik bir araba.
Şirketin CEO’su Karakaş aracın kenarına elini koyarak boylu boyuna okşar gibi ilerlerken çok ilginç bir tarif yaptı:
“Bu aracın çizgileri Doğu’nun duygusallığı ile Batı’nın rasyonelliğini, akılcılığını birleştiren bir çizgi.”
Tabii bu tarif aklıma Nietzche’nin Akdeniz toplumları ile Kuzey Avrupa toplumlarını ayıran şu tarifini getirdi:
Akdeniz toplumları “Dionisos ruhuna sahiptir. Yani duygusaldır. Kuzey toplumları ise Apollon ruhunu yansıtır. Yani akılcıdır.”
Sürücü koltuğuna oturduğumda ilk dikkatimi çeken şey, baştan sona uzanan dijital bir ekran oldu. İlk defa bu kadar geniş bir dijital ekran gördüm bir arabada. Aracın bütün kontrol sistemleri bu panel üzerinde.
Şöyle birçok ilginç detay var. Mesela Devlet Meteoroloji Müdürlüğü ile bir anlaşma yapılmış. Araç gelen meteoroloji verilerine göre kendi hazırlığını yapacak.
Üstteki boydan boya dijital panelin altında ikinci bir panel daha var. O da eğlence paneli.
Direksiyona oturduğunuz zaman tam anlamıyla dijital bir kontrol merkezinde hissediyorsunuz.
Bize bir de arabanın sadece şasisi ve tekerleklerinden oluşan kısmı gösterildi.
Boydan boya batarya.
Bu batarya da Türkiye’de kurulacak. Bunun için dünyaca ünlü Farasis grubu ile anlaşma yapılmış. İlk araç da bu markanın ürettiği batarya ile çıkacak.
Kurucu durumda bulunan şirketlerin yapacağı yatırım 3.5 milyar Euro’yu bulacak. Her şirket yatırıma eşit sermaye ile katılacak.
Kredilerin bir kısmı dışardan bir kısmı ise kamu fonlarından sağlanacak.
Şirketin sermayesi 2 milyar 760 milyon TL’ye yükseltilmiş.
Tanıtım sırasında kurucu ortaklardan Tuncay Özilhan ilginç bir şey söyledi:
“Biz bu yatırımdan bir kuruş para beklemiyoruz. Önemli olan millî bir araba markamızın olmasıdır.”
Öteki ortaklar da buna katıldı.
Tabii ben itiraz ettim: “Kâr etmeyen şirket batar” dedim.
Şöyle olacakmış. Dört kurucu şirket 15 yıl boyunca gelirden tek kuruş almayacakmış. Gelen bütün para şirketin büyümesi için yatırıma gidecekmiş.
Özilhan “Önemli olan şirketin kendi gelirleriyle ayakta durması ve büyümesidir.”
İlk millî arabamız 27 Şubat günü Las Vegas’ta dünyanın önüne çıkıyor.
Yolu açık olsun."