Ertuğrul Özkök: İmamoğlu tenis maçında ceketini neden çıkarmadı?

Ertuğrul Özkök, eşinin adına gönderme yapan "Tansu'ya Mektuplar" başlığı altında yazdığı ve "newsletter" olarak paylaştığı yazılarında bugün İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Rize gezisine ilişkin izlenimlerini aktardı. Özkök, geçtiğimiz haftalarda İstanbul’da oğlu ile katıldığı uluslararası tenis turnuvasında ceketini çıkarmamasıyla ilgili İmamoğlu'nun “O hareketi başka anlama çekerler diye çekindim" dediğini aktardı. 

Özkök'ün, "İmamoğlu tenis maçında ceketini neden çıkarmadı" başlığıyla paylaştığı yazısı şöyle:

RİZE NOTLARI İLK GÜN

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu Rize ve Trabzon’daki bayramlaşma gezisini izliyorum.

Rize’den sonra Çayeli yolunda, eski başbakan rahmetli Mesut Yılmaz’ın bütün Türkiye’ye tanıttığı kuru fasulyeci ‘Hüsrev’deyiz. İmamoğlu’nun tam karşısında oturuyorum.

Fasulyecide ceketini çıkardı ama kollarını kıvırıp çekmedi

 Hava serin ama biraz önce otobüsün üstünden yaptığı konuşmalar sırasında terlemiş.

Ceketini çıkarıyor ve hepimiz merakla bekliyoruz.

Acaba gömleğinin kollarını sıyıracak mı?

Gülerek anlatıyor: Geçtiğimiz haftalarda İstanbul’da oğlu ile uluslararası tenis turnuvasına gitmiş.

“Hava çok sıcaktı. Güneş tam tepemizde. Yanıyorum. Şöyle ceketimi çıkarıp, kollarını sıvayıp bir rahatlayayım dedim, dedim ama vazgeçtim” diyor. 

"Yanlış anlarlar diye çekindim"

Biz neden diye sorunca cevabı şu oluyor: “O hareketi başka anlama çekerler diye çekindim.”

Haksız da sayılmaz. Çünkü ilk seçimin iptal edilince iftar sofrasında şöyle doğrulmuş, “Her şey daha güzel olacak” demiş ve seçimi açık farkla kazanmıştı.

İmamoğlu bunu bu gezi sırasında da yapsa “Bak işte adaylık yoluna çıktı" diyecekler.

Oysa o bu kararın altılı masadan ilan edilmesini istiyor. 

Gezi boyunca altılı masaya güvence: Hiç merak etmeyin 

Ancak o bugün gömleğini fasulyeci Hüsrev’de çıkarıp, kollarını sıvamasa da bu gezi öyle yorumlanacaktır.

İmamoğlu Rize’den Fındıklı ve Ardeşen’e kadar her ilçede “Ben altılı masanın en çok çalışan neferi olacağım" diyor. O masayı sonuna kadar destekleyeceği sözünü veriyor.

Ama bu “Merak etmeyin. Parlamenter sisteme geçiş konusunda hiçbir engel çıkarmayacağını" mı anlatmak istiyor.

Anlaşılan İmamoğlu adaylığı konusunda masayı sıkıştıracak, ama masa aday olarak onun adını açıklamadan önce gömleğinin kollarını sıvamayacak. 

İlk gün özeti: Gerginlik olmadı ilçeler canlı 

Trabzon ve Rize gezisinde herkesin merak ettiği iki konu vardı:

İmamoğlu’na ilgi nasıl olacaktı?

İki; burası Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın memleketi acaba bir provokasyon veya saldırı olur muydu?

Önce ikinci sorunun cevabını vereyim. İlk gün Rize ayağında neredeyse tek olay olmadı.

Sanki pozitif kampanya yapacak

Tabii şunu unutmamak lazım. Burası Erdoğan’ın memleketi. Rize il sınırını geçer geçmez yol kenarında devasa bir “Erdoğan’ın memleketine hoş geldiniz” tabelası karşılıyor sizi. Bütün meydanlarda devasa Erdoğan portreleri var. İmamoğlu’nun konuştuğu her meydanda bir Erdoğan portresi kareye girmeden bir kare çekmek zordu. O nedenle bu ilde böyle bir bayram ziyareti başlı başına bir olay.

Erdoğan’ının oy deposunda bu heyecanı yaratabildiyse 

Ayrıca şehirde henüz bir seçim havası da yok. Buna rağmen Rize il merkezi ve ilçe merkezlerinde heyecanlı kalabalıklar topladı.

Peki bu İstanbul seçimi sırasında Trabzon’da topladığı kalabalıkla karşılaştırılırsa?

İmamoğlu “O günkü siyasi hava farklıydı“ diyor.

Ancak Erdoğan’ın oy deposunda böyle bir hava yaratabiliyorsa bunu ciddiye almak gerekir.

Erdoğan’ karşı nasıl bir üslup

Bu ziyarette aday olduğu takdirde İmamoğlu’nun seçim stratejisinin ana çizgileri belli oldu: Konuşmasında Erdoğan’la kavgacı bir üslupla konuşmayacak gibi. Daha çok birlik ve beraberliği, gençlere iş bulmayı anlatacak. Yanlış anlamadıysam “Pozitif” bir kampanyayı tercih edecek gibi görünüyor.

Yüzde 60 rakamı ile ne demek istedi

Konuşmasında en büyük ağırlığı “Altılı masaya" ve CHP’ye güven vermek üzerine verdi.

Bu arada bir rakam verdi: “Halkın yüzde 60’ı değişim istiyor.” Yani hedefinin yüzde 60 oy olması gerektiğini ima ediyor.

Benim yorumum şu: Altılı masaya "Yüzde 60’la seçilecek bir aday profili anlatmak istiyor" sanki…