Ertuğrul Özkök: Köşe yazarları penisten niye bu kadar korkuyor?

Ertuğrul Özkök: Köşe yazarları penisten niye bu kadar korkuyor?

Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök, İKSV tarafından Koç Grubu ana sponsorluğunda düzenlenen 15. İstanbul Bienali ile eşzamanlı olarak Üsküdar Bağlarbaşı'ndaki Abdülmecid Efendi Köşkü'nde sergilenen Ömer Koç koleksiyonu eserlerini eleştiren köşe komşusu Ahmet Hakan'ın "Her tarafından fışkıran aşırı gerçekçi penisler karşısında hepimiz el pençe divan mı duracağız?" sözleri hakkında yorumda bulundu. Özkök, Hakan'ın sözleriyle penis korkusunun Türk psikiyatri literatürine girdiğini belirterek, "Bu konunun üzerine gidip penis korkusu olan köşe yazarlarına, bu fobiden kurtulmaları için yardımcı olacağım. Çünkü korkularımızdan ancak böyle arınabiliriz..." diye yazdı.

Ertuğrul Özkök'ün "Köşe yazarları penisten niye bu kadar korkuyor" başlığıyla yayımlanan (27 Ekim 2017) yazısı şöyle:

İkisi de arkadaşım...

O yüzden Ahmet Hakan’la Fatih Altaylı arasındaki bu tartışmayla girmem...

O haklı, bu haklı falan da demem...

Biliyorum arada kalırım...

*

Ama konuya bir başka yerden dalacağım.

Ahmet Hakan’ın dün Altaylı’ya verdiği cevapta Ron Mueck’in eseri hakkında kullandığı şu cümle çok ilgimi çekti:

“Her tarafından fışkıran aşırı gerçekçi penisler karşısında hepimiz el pençe divan mı duracağız?” 

*

Hayatımda ilk defa böyle bir ifade okuyorum:

“Fışkıran aşırı gerçekçi penis...”

Tabii bir de şu:

“Penis karşısında el pençe divan durmak...”

*

Nedense aklıma, sağlığının iyi olduğu yolunda aldığım haberlere çok sevindiğim Mehmet Barlas geldi...

Biliyorsunuz ben ne zaman penis ve spermden söz etsem, bir büyüğüm olarak beni durmadan azarlar...

Bunu penis ve sperm fobisine bağlamıştım.

*

Penise itiraz edenlerin sayısı arttıkça, tabiatıyla benim de sosyolog ve sosyal psikolog yanım depreşiyor...

İster istemez genelleme yapıyorum içimden...

*

Acaba Türk köşe yazarlarında genel bir “penis fobisi”, “penis korkusu mu var”...

Baksanıza sanat eserinde bile tahammülleri yok...

*

İlginç bir durum... Cümleyi tekrarladıkça, merakım da artıyor.

“Fışkıran aşırı gerçekçi penis.”

Bence Türk psikiyatri literatürüne şimdiden girmiş olmalı...

Penis korkusu...

Korku açıkça söylenemiyorsa tebdili kıyafete girip, “penisten iğrenme” duygusu şeklinde mi ifade ediliyor?

*

Bu konunun üzerine gidip penis korkusu olan köşe yazarlarına, bu fobiden kurtulmaları için yardımcı olacağım.

Çünkü korkularımızdan ancak böyle arınabiliriz...