Ertuğrul Özkök, eşinin adına gönderme yapan "Tansu'ya Mektuplar" başlığı altında yazdığı ve "newsletter" olarak paylaştığı yazılarında bugün, Miami Art Basel'den izlenimlerini aktardı.
Özkök'ün "Miami'nin Lucca'sında bu masayı kimin sayesinde nasıl bulduk?" başlıklı yazısı şöyle:
Miami'nin Lucca'sında bu masayı kimin sayesinde nasıl bulduk?
Dünyanın sanat kalbi pazartesi gününden beri burada, Miami'de atıyor.İsviçre'nin Basel kentinde başlayan “Art Basel” sanat fuarı, Hong Kong ve Paris'ten sonra dördüncü fuarını burada açıyor.Ama galiba en büyüğü burası oldu.Dünyanın 70 milyar dolarlık sanat pazarının yüzde 42'si ABD…Ama şehirde aynı anda 6 ayrı sanat fuarı var. Fuarlar burada hayatı öylesine etkiliyor ki, sanki her şey bu onlara göre düzenleniyor.Miami Art Basel'e ilk defa geliyorum.Bugünden itibaren size buradan bazı izlenimlerimi yazacağım.
Miami'de fuara oldukça kalabalık bir Türk grubu da katılıyor.Açılışı, İstanbul'un bir numaralı sanat fuarı olan “Contemporary İstanbul” grubu yaptı.Miami Beach'te verdikleri davette tanıdık birçok simaya rastladım.Akbank Yönetim Kurulu Başkanı Suzan Sabancı ve danışmanı Ali Arıkan, sanat galerisi sahibi İnci Aksoy, Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Ahmet Bolat, Kurumsal İletişim Müdürü Yahya Üstün, Hürriyet Havacılık yazarı Uğur Cebeci, sanatçı Ardan Özmenoğlu, Hürriyet yazarı Onur Baştürk ve çok sayıda yabancı sanatsever Ali Güreli'nin yaptığı sunumu izledi.Ama gecenin en ilgi çekici davetlileri hiç şüphesiz geniş bir kadroyla buraya gelen “Sadakatsiz” dizisi ekibiydi.İlk gün fuarı gezdikten sonra ilk izlenimim şu oldu:Bizdeki Contemporary tabii ki kendi ölçüleri içinde, Miami'den hiç de aşağı kalır değil.Davette Haremlik markasını yaratan Caroline Koç'un ortağı Banu Yentür ile de karşılaştım.Caroline'le birlikte Haremlik gibi premium bir marka yarattılar.Buranın en prestijli otellerinden Four Seasons içinde bir butikleri var.Bir akşam önce yeni ve çok premium bir alışveriş merkezinde Miami'deki ikinci Haremlik mağazasını açmışlar.
Geçenlerde Ay Yapım'la birlikte Arap dünyasının en büyük televizyon grubu MBC ile çok büyük bir iş birliği anlaşmasına imza atan Med Yapım Miami'de de Hispanik Amerika'ya açılım yaptı.Latin dünyasının en büyük televizyon grubu Tele Mundo ile görüşmeleri yapıyorlar.Sadakatsiz, İspanya'daki çok başarılı performansından sonra Latin Amerika'da da izlenmeye başlandı.Şimdiyse ABD'deki İspanyolca konuşan seyirci ile tanışıyor.MED Yapım Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Aksoy, yanında Sadakatsiz'in iki başarılı oyuncusu Cansu Dere ve Melis Sezen'le birlikte Contemporary İstanbul'un davetindeydi.Tabii bütün gözler onların üzerindeydi.İki oyuncunun öyle bir ışıltısı var ki, insan gözünü alamıyor.Cansu Dere'nin kıyafeti, duruşu, asaleti tam karizma…Melis Sezen ise ışıl ışıl bir kız.Kariyerinin giderek yükseleceğine eminim.Havaalanından itibaren herkes durdurup fotoğraf çektiriyormuş.Onlar artık burada da tanınan birer star.Bunun ne anlama geldiğine de oradan çıkıp gittiğimiz restoranda gördük.
Oradan çıkıp Miami'nin en eğlenceli bölgesi South Beach'te “Mila” adlı kulüp restorana gittik.Burası bir anlamda South Beach'in “Lucca'sı…”Bir binanın en üst katında ve asansörle çıkıyorsunuz.İki bölümlük çok geniş bir alan.Girişte sol tarafta oldukça büyük bir açık mutfak var.Balık ve deniz ürünleri İstanbul'daki “Novikov” gibi bir tezgâhta sergileniyor.İçerisi anormal kalabalık.Genç, pırıl pırıl, rengarenk bir insan profili var.Bırakın oturacak yeri barda ayakta duracak yer bile bulamıyorsunuz.Rezervasyonumuz olduğu halde epey beklemek zorunda kalacağımız anlaşıldı…Bara geçip birer içki ısmarlayıp uzunca bir süre ayakta beklemeye hazırlanırken hiç beklemediğimiz bir şey oldu.Mekânın Latin kökenli bir yöneticisi Melis Sezen'i gördü.Zaten öylesine ışıldıyor ki görmemek mümkün değil.Ve gelip bizi aldı, mekânın hiç abartmıyorum en güzel masasına yerleştirdi.
Ancak bunda Med Yapım patronu Fatih Aksoy'un da küçük bir finansal katkısı oldu mu bilmiyorum.İçimde öyle bir his de var ki sanki.Neyse yaşasın Med Yapım ekibi ve yaşasın Melis…Onun ışıltısı bütün kapıları açıyor.Cansu Dere'ye gelince o gün uçaktan inmiş ve çok yorgun olduğu için bizimle gelmedi.Harika bir gece geçirdik.
Fatih Aksoy şarabı iyi bilen bir insan.Madem Amerika'dayız Amerikan şarabı içelim dedik.Vallahi iyi de sayılabilecek bir para ödedik şaraba.Biri Napa öteki Sonoma bölgesinden iki şişe şarap içtik.Değerlendirmem şu:Türk şarapçıları mucizeler yaratıyor son yıllarda.Emin olun bu paranın beşte birine Türkiye'de restoranda çok daha iyi Türk şarabı içebilirsiniz.Buradan Türk bağcılarına ve şarap yapımcılarına bir kere daha teşekkür ve merhaba…
Türk sanatçının eseri fuarın ilk günü kaç dolara satıldı?Dün ise Türk Havayolları'nın gecesiydi. Buranın gözde mekânlarından biri olan “Island Gardens”ındı gece…Davetiyede kıyafet olarak şu yazıyordu:“Erkekler: Ceket ve kravat…“Kadınlar: Kokteyl elbisesi…”Miami tam anlamıyla bir neon ışıklar şehri. Başka bir yerde “Kitsch” olarak görülebilecek bu rengarenk neon cümbüşü burada birer Ardan Özmenoğlu eserine dönüşüyor.İnsanı hayata davet eden bir renk harmonisi haline dönüşüyor.THY gecesinin yapıldığı mekân da böyle ışıklandırılmıştı.Girişte Ardan Özmenoğlu'nun yaptığı harika bir THY uçağı post it'i vardı.THY sanat envanterine girecek önemli bir sanat eseri olmuş.Bu arada Ardan Özmenoğlu'nun Art Basel'de sergilenen bir eserini daha ilk gün 68 bin dolara alıcı bulmuş. Ardan Özmenoğlu’nun THY için yaptığı post itMorgan Freeman'ı bekledik ama galiba Katar yorgunuymuşHer iki tarafa kurulan dev ekranlarda Turizm Bakanlığı ile birlikte hazırlanmış harikulade Türkiye görüntüleri dönüyordu.Geceye THY'nin yeni yüzü Morgan Freeman'ın da katılması bekleniyordu.Ama sanırım Katar'da Dünya Şampiyonası'nın açılışı yorgunluğunu atamadığı için gelemedi.Şunu söyleyeyim.Morgan Freeman'ın seçimi bana göre yüzde 100 isabet.Bugün çevre konuları, doğanın korunması, inanç gibi konularda en önemli belgesellerin naratörü o oluyor.Çok güven verici bir kişiliği var. THY, duyunca herkesin "Vooav" diyeceği biriyle görüşüyormuşAncak oradaki fısıltılardan bir başka şeyi öğrendim.THY şimdi hepimizi şaşırtacak bir ünlü ile görüşüyormuş.Görüşmelerde son noktaya gelinmiş, galiba önümüzdeki ay veya daha önce açıklanacakmış.“Duyunca herkes vaaaaaooov” diyecek diyorlar.Merakla ekliyorum.Ben THY'nin sponsorluk stratejisini çok beğeniyorum ve bir Türk olarak iftihar ediyorum.Avrupa basketbolunun en önemli ligi olan Euroleague şu Covid döneminde ayakta kalabilmesi THY sayesinde oldu.Bu yıl Şampiyonlar Kulübü sponsorluğu da öyle.Ancak çok büyük ve küresel markaların başarabileceğim bir şey bu. |
Med Yapım ekibi tam kadro oradaydı. Yanlarında Tele Mundo yöneticileri de vardı.Biraz önce yazdığım gibi, Fatih Aksoy'un bir İspanyol şirketi ile kurduğu ortak şirket, Türk dizilerine koskoca bir Latin kıtasını açıyor.Buradaki potansiyel Arap pazarının iki üç katı olabilir.Tabii sırada bir de Rusya pazarı var.Oradan gelen talepler de çok büyük.Yaptırımlarla ilgili sorunlar aşılabilirse, Türk televizyon yapımları Türkiye'nin muazzam bir “soft power”ı” (yumuşak gücü) haline gelecek.Gecede ünlü takı sanatçısı Sevan Bıçakçı ile karşılaştık.Bu yıl Cumhurbaşkanlığı Kültür Ödülü'ne layık görüldü.Bence çok hak edilmiş bir ödül.Miami'de de bir butiği var.Üzerinde siyah bir uzun elbise vardı.Yuvarlak gözlüklere geçmiş.Neredeyse bütün parmaklarında kendi yüzükleri var.Tarzını çok beğendim…
Yarın(*) Miami Art Basel”de mantı ve lahmacun var mıydı? Miami Maça Kızı'nda lahmacunun fiyatı ne? Maçamızı davete hangi ünlü şefleri götürdü…(*) Miami'ye damgasını vuran Maçakızı davetinin sponsorları kimlerdi? Davasındaki kumaşın desenlerini hangi sanatçı çizdi..(*) Türk devletinin hangi ünlü yöneticisi için ünlü bir galeri Noel günü özel olarak açıldı. (*) Bedri Baykam'ın Miami'deki eserlerini sergileyen galerinin Mersinli sahibi kim ve kimin soyadını taşıyor.