20 yılı Genel Yayın Yönetmeni olmak üzere 35 yıl aralıksız çalıştığı Hürriyet'in kasım ayında yollarını ayırdığı Ertuğrul Özkök, eşinin adına gönderme yapan "Tansu'ya Mektuplar" başlığı altında yazılarını sürdürüyor. Yazılarını "newsletter" olarak geniş bir gruba gönderen Özkök, son yazısında, Hürriyet gazetesinin Cumartesi ekindeki “Solar-Lunar” köşesinde astrolog Dinçer Güner’in, "“Türkiye Cumhuriyeti ilerletilmiş haritasında 30 ay sürecek yepyeni bir döneme giriyor…” ifadesine dikkati çekti. "Seçime daha en az bir yıl varken, bazı karanlık kişilerin Cumhuriyet’in sembollerine karşı, bugünden başlattığı apaçık provokasyonlara karşı 30 aylık pozitif bir düşünce egzersizi herkes için çok yararlı olabilir” diyen Özkök, “Herkesin ilerletilmiş bir makuliyet haritası yapmasında hepimiz açısından büyük yarar var. İlerletilmiş Cumhuriyet haritasının önümüze koyduğu 30 ay bu bakımdan çok önemli” dedi.
Biliyorum başlıktaki ifade çok iddialı.
İddia bana değil, bugünkü Hürriyet gazetesine ait…
Gazete bu iddiayı da şu cümlelerle vermiş:
“Türkiye için yeni sayfa açılıyor…”
Son günlerde okuduğum, konuştuğum çok sayıda astrolog bana benzer şeyler söylüyor.
Onlara göre, Türkiye’nin önümüzdeki iki yılı büyük bir değişimi getirecek.
Ama hiç biri dün Hürriyet’in Cumartesi ekinde okuduğum “Solar-Lunar” köşesinde astrolog Dinçer Güner’inki kadar iddialı değildi.
Güner aynen şöyle söylüyor:
“Türkiye Cumhuriyeti ilerletilmiş haritasında 30 ay sürecek yepyeni bir döneme giriyor…”
Güner onu da şöyle anlatıyor:
“Özgürlük, İnsan Hakları, bilim, teknoloji, uzay alanında çok önemli adımlar yapılabilir.”
Hepsi beni çok ilgilendiriyor ama en çok ilgilendireni tabi ki “Özgürlük ve İnsan Hakları” oldu.
Bunu tartışmadan önce, “Türkiye Cumhuriyeti’nin ilerletilmiş haritası nedir ona bakalım.
Astrolojinin en önemli kehanet yöntemlerinden biriymiş.
Hepimizin doğum yeri ve doğum saatine göre özel olarak oluşturulan bir doğum/natal haritası varmış.
Bu, her insana özel bir haritaymış ve insana ait tüm kayıtları içerirmiş.
Aynı şekilde ülkelerin de kuruluş anlarının esas alındığı bir doğum/natal haritası bulunuyormuş.
İşte Türkiye için yapılan ilerletilmiş harita önümüzdeki 30 ay için “Büyük bir değişimi” öngörüyormuş.
Başta da söyledim. Bunu başka astrologlardan da işittim, okudum.
Ama bugünkü Hürriyet’teki ifade ve iddialar en somut olanıydı.
Dinçer Güner bunu ekonomiye de bağlamış.
Türkiye ekonomik olarak yepyeni bir döneme giriyormuş. Farklı ve sıradışı konularda bir ekonomik model uygulanacakmış. Bunu belki de Cumhurbaşkanının sözünü ettiği ‘Çin modeli’ olabileceğini söylüyor.
Ancak bu 30 aylık süreçte çok kritik bir ay varmış.
Haziran ayı.
Çünkü ilerletilmiş haritada Ay’la Neptün 5-11 aksında karşı karşıya gelecekmiş. Bu da kafa karışıklığına, belirsizliğe yol açabilirmiş.
Bunlara bakınca şunu görüyoruz.
Önümüzdeki 30 ay için “Türkiye Cumhuriyeti’nin ilginç bir ilerletilmiş harita” ikilemi ile karşı karşıyayız.
Bu büyük değişim nasıl olacak ve kimler yapacak?
Ekonomik alandaki değişim “Çin ekonomisine geçiş” mi olacak, yoksa bugün dünyanın birçok kuruluşu tarafından yanlış ve imkansız görünen bu ekonomik modelin değişmesi ile mi…
En önemlisi de Dinçer Güner’in yazının sonunda “İnşallah olur” dediği, “Özgürlük, İnsan Hakları, Adalet ve eşitlik” gibi büyük değişimi kim gerçekleştirecek?
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına bile direnen bugünkü iktidar mı?
Bir buçuk yıl önce vadeliden Adalet Reformu'nun mimarı ve en büyük savunucusu bakanlıktan ayrıldığına göre bu iktidar o reformları yapar mı, yapabilir mi?
Yoksa Türkiye Cumhuriyeti’nin ilerletilmiş haritasında 30 ay içindeki bu büyük değişimi, anketlerin de öngördüğü yeni bir siyasi ekip mi gerçekleştirir…
Astrolojinin ağır abileri büyük bir astrolojik muammayı önümüze bıraktılar.
Adı da çok güzel: “İlerletilmiş Cumhuriyet haritası…”
Belki hem iktidarın hem muhalefetin bu ilerletilmiş Cumhuriyet haritasını önüne koyup, makul bir düşünce egzersizi yapmasında yarar var.
Bu harita çok da anlamlı bir tarihe denk düşüyor:
Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100’üncü yılına…
Seçime daha en az bir yıl varken, bazı karanlık kişilerin Cumhuriyet’in sembollerine karşı, bugünden başlattığı apaçık provokasyonlara karşı 30 aylık pozitif bir düşünce egzersizi herkes için çok yararlı olabilir.
Çünkü Türkiye, insan hakları, adalet, özgürlükler, göçmenler, bölgesel savaşlar, ekonomi ve daha birçok konuda tarihinin en zor ve kritik dönemlerinden birini yaşıyor.
Herkesin ilerletilmiş bir makuliyet haritası yapmasında hepimiz açısından büyük yarar var.
İlerletilmiş Cumhuriyet haritasının önümüze koyduğu 30 ay bu bakımdan çok önemli.
Ben astrolog değilim, sosyoloğum.
Benim de bir iddiam var.
Benim ilerletilmiş Cumhuriyet haritam bu yeni sayfayı kimin açacağını şimdilik göstermiyor.
Ama kimin açamayacağını apaçık gösteriyor:
Kutuplaşmadan, gerginlikten, adaletsizliğin devamından, İnsan Haklarına saygısızlıktan, özgürlük karşıtlığından yana olanlar bu yeni sayfayı asla açamaz.
Yani bu 30 ay onlar açısından iyi sonuç getirmez.