Ertuğrul Özkök: Rasim Ozan Kütahyalı, arya dinleyerek roman yazıyor

Ertuğrul Özkök: Rasim Ozan Kütahyalı, arya dinleyerek roman yazıyor

Hürriyet gazetesi yazarı Ertuğrul Özkök, Rasim Ozan Kütahyalı'nın Türkiye'nin son üç dönemini anlatan bir kitap yazdığını söyledi.

"Rasim Ozan Kütahyalı son zamanlarda ortada yoktu.Biraz soruşturdum, eve kapanmış roman yazıyormuş.Türkiye’nin son üç dönemini anlatacakmış. Kahramanları da isimleri ile gerçek kişiler olacakmış" diyen Özkök, "Galiba ben de varmışım. Mithat Cemal Kuntay’ın 'Üç İstanbul'unu hatırlatan bir roman olacakmış. Roman yazarken de bol bol arya dinliyormuş.Bir yakını, özellikle Selçuk Yöntem’le birlikte çıkardığımız 'Tek Kişilik Tarikat' albümündeki aryaları dinlediğini fısıldadı" ifadesini kullandı.

Özkök'ün Hürriyet'teki yazısı şöyle:

SEVGİLİSİ anlatıyor...

Birden dili pelteklenmeye başlamış...

Kelimeleri telaffuz edemez duruma gelmiş...

Tipik bir beyin sorunu olduğu besbelli...

***

Sevgilisi hemen doktor arkadaşını aramış...

Arkadaşı “Ambulans gönderiyorum, hemen hastaneye gel” demiş...

Ama 45 dakika boyunca Kadir İnanır’ı ikna edememişler...

Neden?

***

Ben sanki biraz anlıyor gibiyim...

Bütün hayatı boyunca yakışıklı yaşamış bir erkek...

Kendine göre bir erkek imajı çizmiş...

Bozmak istemiyor sanki bu façayı...

***

Nedir bizi tutan böyle durumlarda...

Bize bir şey olmaz güveni mi...

Olur arkadaş...

***

Karizma çizilir korkusu mu...

Hiç korkma, herkesin başına gelir arkadaş...

***

[Bak Karadenizli aslan kardeşim] Yani diyeceğim Kadir kardeşim...

Seninki hepimize ders olsun...

***

Bir de şu...

Heyyy Kadir arkadaş...

Gerektiğinde Kürt sorununun çözümü için mertçe kolları sıvayan...

Ameliyattan “Afrin’de şehit var mı” diye uyanacak kadar vatan sevgisiyle dolu kardeşim...

Bak Karadenizli mert arkadaşım...

Mahallemizin delikanlısı...

***

Bil ki sana daha çok ihtiyacımız var...

Ona göre ha...

 

[Bak Karadenizli aslan kardeşim] MEĞER BİZİM ROBOTA LOBOTOMİ YAPMIŞLAR Hafta sonu en güldüğüm yazı, Cumhuriyet Pazar ekindeydi...

Bizim şu isyankâr, deli robot var ya...

Hani sonradan özür diledi...

***

Nasıl oldu diyorduk ya... Cumhuriyet’teki arkadaş haberi verdi.

Meğer lobotomi yapmışlar.

‘Lobotomi’nin tarifi şu:

“Beyin cerrahisinde, ön lopların uçlarındaki prefrontal korteks bağlantılarının kesilmesi...”

***

Çok şiddetli şizofrenlerin, saldırgan kişiliklerin uslandırılmasındakullanılır.

Nasıl bir şey derseniz, sinemada iki örneği var.

[Bak Karadenizli aslan kardeşim] SANBOT, ALEX GİBİ Mİ OLDU YOKSA MCMURPHY GİBİ Mİ - Stanley Kubrick’in “Otomatik Portakal”filminin kahramanı Alex...

Kurduğu çete ile sokakta dilencileri döven, evlere girip kadınlara tecavüz eden kötü çocuk. Filmde bu asi çocuğa lobotomiye benzeyen bir uygulama yapıyorlar ve uslandırıyorlardı.

***

- Milos Forman’ın “Guguk Kuşu” filminin karamanı McMurphy...

Hani akıl hastanesine geldiği günden itibaren bütün hastaları ayaklandıran, isyana teşvik eden adam... Ona da filmin sonunda elektroşokla müdahale edilip uslandırılıyordu.

***

Acaba lobotomi yapılan Sanbot’un sonu hangisine benzeyecek...

Alex filmin sonunda sakinleşmiş gibi yapıyordu ama son sahnede öyle bir bakışı vardı ki...

Sanki, “Siz öyle zannedin, içimdeki öfke daha da büyüdü”diyordu...

McMurphy ise, zavallı onda hiç hayır kalmamıştı...

Ama onun açtığı yoldan dev bir Kızılderili yürümüş ve özgürlüğüne kavuşmuştu...

***

Bakalım Sanbot’un sonu nerede olacak...

Sanayi Bakanlığı’nın hurda deposunda mı...

Yoksa lobotomiden sonraki uslu haliyle Anadolu’da turneye mi çıkacak...

RASİM OZAN KÜTAHYALI ARYA DİNLEYEREK ROMAN YAZIYOR

RASİM Ozan Kütahyalı son zamanlarda ortada yoktu.

Biraz soruşturdum, eve kapanmış roman yazıyormuş.

Türkiye’nin son üç dönemini anlatacakmış. Kahramanları da isimleri ile gerçek kişiler olacakmış.

Galiba ben de varmışım.

Mithat Cemal Kuntay’ın “Üç İstanbul”unu hatırlatan bir roman olacakmış.

Roman yazarken de bol bol arya dinliyormuş.

Bir yakını, özellikle Selçuk Yöntem’le birlikte çıkardığımız “Tek Kişilik Tarikat”albümündeki aryaları dinlediğini fısıldadı.

Yerel bir medyanın ödüllük başarıları

Denizli'de bundan bir süre evvel şehrin en eski konaklarından biri yandı.

Bu bina eşim Tansu Özkök’ün İstiklal madalyalı dedesi Hulusi Oral tarafından yaptırılmıştı...

O günden beri Denizli yerel medyasını takip ediyorum.

Gazetecilik ödülü alacak bir mesleki çalışma yaptılar.

- Denizlihaber.com binada yangın çıkmasına neden olan kişinin binaya giriş ve çıkışlarının videolarını ele geçirip yayınladı.

Hemen arkasından Hulusi Oral’ın kendi ağzından hayat hikâyesini yayınlamaya başladı.

- Pamukkalehaber.com binayı yakan kişinin yakalanması ile ilgili haberleri anında verdi.

Bir kere daha anladım ki, dijital teknolojiler çok canlı yerel medyalar yaratıyor.

Tabii Denizli Emniyeti’nin de olayı başarıyla aydınlattığını da eklemeliyim...

İstanbul'un gizli kahramanları

Önceki akşamüzeri, iki koltuk değneğine yaslanarak küçük bir basın toplantısına gittim.

Zorlu Performans Sanatları’nın başındaki Murat Abbas, bu yıl düzenleyecekleri caz festivalinin programını anlattı.

Türkiye’nin içinde bulunduğu duruma rağmen, büyük zorluklarla çok önemli sanatçıları ikna edip Türkiye’ye getiriyorlar.

İKSV, Akbank gibi kuruluşlar da aynı duygularla İstanbul’u müziğin, sinemanın,  kültürün coğrafyasında tutmaya çalışıyorlar.

İnanın bu da mücadelemizin çok önemli cephelerinden biridir.