Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök, 289 delegeye ulaşarak ABD'nin yeni başkanı seçilen Donald Trump'ın zafer konuşmasıyla ilgili olarak "Trump’ın ilk konuşması, bizim balkon konuşmaları kıvamındaydı. Eminim bazı Amerikalılar da geçici olarak rahatlamıştır" dedi. Medyanın seçim süreci boyunca Trump karşıtı bir politika izlediğini savunan Özkök, "Demek ki toplumda derin bir dip dalgası kalktığı zaman bütün medya karşınızda olsa bile millet zerre kadar takmayabiliyormuş" ifadesini kullandı.
Ertuğrul Özkök'ün "Dünya millet iradesi ile nereye gidiyor" başlığıyla yayımlanan (10 Kasım 2016) yazısı şöyle:
- Demek ki toplumda derin bir dip dalgası kalktığı zaman bütün medya karşınızda olsa bile millet zerre kadar takmayabiliyormuş.
***
- Demek ki toplumda sessiz bir öfke ve devirme duygusu kabardığı zaman, ne sosyal medyası, ne Twitter’ı işe yarıyormuş.
***
- Demek ki popülist iştahı kabarmış bir millet, bir kavalcının peşinden gitmeye karar vermişse, o kavalcı kadınları aşağılasa, taciz etse de, bir başka inancı ve milleti nefretle yerden yere vursa da bir şey fark etmezmiş.
***
- Demek ki bir lider “Düşün peşime” demişse, o millet de ona inanmışsa, vergi kaçırmış, haksız kazanmış, çalmış, çırpmış demez peşinden gidermiş.
***
Beyler bunun adı, “Derin popülist iştahın açılması”, “Millet iradesinin patlaması”dır.
21’inci yüzyılın başında Avrupa böyle derin bir millet dalgasının seçtiği kontrolsüz liderler yüzünden tarihinin en trajik olaylarını yaşamıştı.
***
Sırtını “Milli irade patlaması”na dayayan, hâkimiyeti kayıtsız şartsız kendine ait gören seçilmiş krallar, dünyanın felaketi olmuştu.
***
İnşallah ders almışızdır ve 21’inci yüzyıldaki bu ikincisi de büyük bir felaketle sonuçlanmaz
İnternette bir ABD haritası geziyor.Kırmız yerler Trump, mavi yerler Hillary’nin kazandığı iller.Harita aynı Türkiye seçim haritası gibi. Sahiller mavi, ülkenin iç tarafı ve kuzeyi kırmızı.Bu durumda ABD’nin “en İzmir’i” neresi oluyor?
Mavi New York mu, mavi California mı? Bence California daha çok uyuyor.
- Merak ediyorum: Acaba Clinton’a destek veren Beyonce’nin başına da Sıla’nın başına gelenler gelecek mi?
***
- Merak ediyorum: Acaba, Trump’a ağız dolusu hakaretler eden Robert De Niro’nun başına da Memet Ali Alabora’nın başına gelenler gelecek mi?
***
- Merak ediyorum: Amerikan yargısı, savcıları, hâkimleri, “Seçilirsem onu hapse attıracağım” diyen yeni başkanın sözünü emir telakki edip Hillary Clinton’u bir sabah evinden alıp götürecek mi?
***
- Merak ediyorum: Acaba seçimden önce “Trump bana tacizde bulundu” diyen kadınların akıbeti, Akhisar’da balkonundan iktidar partisi konvoyuna laf atan kadının akıbeti gibi olacak mı?
Trump sayesinde bizden sonra Amerikalılar da şunu keşfetti:
- “Öteki Amerika’nın keşfi”: Amerikalı aydınlar ve demokratlar da “Öteki Amerika”diye bir şey olduğunu öğrendiler.
- “Medya halkı okuyamadı” muhabbeti: Amerikan gazete ve televizyon sahipleri de “halkı okuyamamakla eleştirilmeyi” tattılar.
- “Periferi, merkezi kuşattı” tahlili: Taşranın mağdurları, şehirlerdeki mağrurları yendi analizlerini okudular.
- “Bu memlekette yaşanmaz abi” hüngürdemesi: Daha ilk günden, ülkeyi terk etme muhabbetinin başladığını gördüler.
- “Balkon konuşması” ile geçici rahatlama keyfi: Trump’ın ilk konuşması, bizim balkon konuşmaları kıvamındaydı. Eminim bazı Amerikalılar da geçici olarak rahatlamıştır.
NOT: Bu yazıyı seçim sırasındaki politikasını dikkate alarak yazdım. İyimser bir insanım. Balkon konuşması bana umut verdi. İnşallah o yolda yürür ve kutuplaşma kıskacındaki ülkelere iyi bir rol modeli olur.