Ertuğrul Özkök: Yahu yandaş arkadaş, moralin bu kadar mı bozuk?

Ertuğrul Özkök: Yahu yandaş arkadaş, moralin bu kadar mı bozuk?

Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök, 16 Nisan'da yapılacak anayasa değişikliği referandumu için "Evet" kampanyası yürütenlere yönelik olarak "Yahu yandaş arkadaş. Moralin bu kadar mı bozuk. Yani bu ülkede hem karamsarlık, hem iyimserlik hayır oylarına mı çalışıyor? Çık artık şu kapkara ruh halinden. Hem evet çıksa da hayır çıksa da ne olur ki? Neticede hepimiz bu ülkede yan yana yaşamaya devam etmeyecek miyiz? Ayrıca hiç merak etme. Hayır çıksa da sana bir şey olmaz?" dedi.

Ertuğrul Özkök'ün "Evetçi arkadaş nedir bu kapkara ruh hali" başlığıyla yayımlanan (9 Mart 2017) yazısının ilgili bölümü şöyle:

Pazar günü hava çok güzeldi. “Uzun zamandır ilk defa kendimi iyi hissettim” diye yazdım ya...

Bir de Nâzım’ın o harika şiirini ekledim ya... Baktım... Orada burada “Vay sen subliminal hayır propagandası yapıyorsun” yorumu... Aman Allahım ne ince bir subliminal ruh hassasiyeti böyle... Vazgeçiyorum, “İçim sıkılıyor, her şey kâbus gibi üstüme çöktü” diye yazıyorum... Aynı çevre, aynı koro başlıyor yine bağırmaya... “Vayyy subliminal hayır propagandası yapıyorsun...” Yahu yandaş arkadaş... Moralin bu kadar mı bozuk...  Yani bu ülkede hem karamsarlık, hem iyimserlik hayır oylarına mı çalışıyor? Çık artık şu kapkara ruh halinden... Hem evet çıksa da hayır çıksa da ne olur ki... Neticede hepimiz bu ülkede yan yana yaşamaya devam etmeyecek miyiz... Ayrıca hiç merak etme... Hayır çıksa da sana bir şey olmaz... FARK ETTİM Kİ KÜRTÇE KONUŞANI ANLIYORUM YANILMIYORSAM, Hürriyet gazetesinin tarihinde “Kürt” kelimesini kullanan ilk yazar benim. En azından üstüne basa basa kullanan diyelim... O günlerde gazetenin Ankara temsilcisiydim ve İsviçre’de yaşayan Erol Simavi’yi arayarak “Yarınki yazımda Kürt kelimesini kullanacağım. Sizce mahzuru var mı” diye sordum. “Şekerim Türkiye’de Kürtler var mı” diye sordu. “Evet var” dedim. Bana şu cevabı verdi: “Öyleyse kullan...” Logosunda “Türkiye Türklerindir” yazan bir gazetede Kürtlerden söz edilmesi ertesi gün basın dünyasına bir bomba gibi düştü. Öğleye kadar 100’e yakın insan aradı. İçlerinden bazıları “Senin Hürriyet kariyerin bitmiştir” dedi... Kariyerim bitmedi. Üstelik gazetenin 20 yıl boyunca genel yayın yönetmenliğini yaptım. Önceki gün CNN Türk televizyonunda Hakan Çelik’in programında Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’i izliyorum. Programın sonunda Hakan Çelik, “Bu kadar Kürtçe konusunu konuştuk. Dinleyicilere Kürtçe bir şeyler söyleyebilir misiniz” deyince Başbakan Yardımcısı Kürtçe uzun bir konuşma yaptı. Bu sahneyi izlerken, 1980’lerde yaşadığım olayı hatırladım. Bir de şunu fark ettim.  Kürtçe bilmiyorum ama Kürtçe bilen insanı çok iyi anlıyorum.