Ertuğrul Özkök, "Yeni Yıl Mektubu" başlığı altında, yazdığı ve "newsletter" olarak paylaştığı yazısında dün akşam katıldığı Okan Bayülgen'in "Uykusuzlar Kulübü” programına değindi. Özkök masada bulunan 5 erkeğin heteronormatif olduğunu belirterek, "Benim dışımda katılımcıların neredeyse tamamı ciddi insanlar olduğu için aklıma gelen o zıpır soruyu orada soramadım. Oysa onlara olmasa bile 2023 ile ilgili kehanetlerini söyleyen Zeynep Turan'a sorabilirim. 'Bu yıl bu masada içimizden kaç kişi bir LGBT harfine dönüşecek' Aslında bu soruyu sadece oradaki 6 kişiye değil, son zamanlarda ağızlarından LGBT kelimesini düşürmeyen bütün erkek ve kadınlara da sormayı çok isterdim. Ama kritik bir konu ve nasıl bir tepki yaratacağını bilmeden serseri mayın gibi ortaya atmanın hiç manası yoktu. O nedenle lafım, dün geceki o harika heteronormatif altılı dışındaki siyasetçilere…" ifadesini kullandı.
Özkök'ün "Yılın ilk kehaneti: Bu masadan kaç kişi bu yıl bir 'LGBT harfi'ne girecek?" başlıklı yazısı şöyle:
Yılın ilk kehaneti: Bu masadan kaç kişi bu yıl bir 'LGBT harfi'ne girecek?
Biliyorum yeni yılın ilk günü çok tuhaf bir soru oldu bu…O nedenle üç kategori insanı şimdiden uyarayım.Konuşan kafa programlarının müdavimleri ve bağımlıları,Yılbaşı gecesi bile, altılı masadan başka konuyu konuşmayı reddeden, “Memleketin bunca meselesi varken, siz neler konuşuyorsunuz” diyen lobilerin ve mahfillerin mensupları,Bir de iflah olmaz homofobikler…Lütfen yazının bu noktasında okumaktan vazgeçin.Çünkü “Bu bir mizah yazısıdır” diyeceğim ama anlayacağınız şüpheli…
Dün akşam bence yılbaşı gecesinin televizyonlardaki en tuhaf programını biz yaptık.Okan Bayülgen'in “Uykusuzlar Kulübü”nün bu haftaki programı “Yılbaşı özel” olarak tasarlanmıştı.Davetli yelpazesi ise çok ilginçti.Altı “heteronormatif erkek” ve bir kadın.Masanın sıralı tam listesi şöyleydi:Okan Bayülgen…Uğur Dündar…Ahmet Güneştekin…Behzat Gerçeker…Candaş Tolga Işık..Barış Yarkadaş…Ve bendeniz…Masadaki tek kadın ise ünlü astrolog Zeynep Turan'dı…
Dürüst gazeteci var, sosyal demokratı var, büyük şovmeni var...Büyük müzisyeni var…Büyük mülakatçısı var…Büyük sanatçısı var…Dönek gazetecisi var…Hepsinin ortak noktası ne diye sorsanız…Yüzde 90'ı için, maço değilse bile “heteronormatif” diyebilirsiniz…Yani “normal” heteroseksüel…
Neyse ki aramızda bir de kadın astrolog vardı.Çok sıkıcı bir program olacak diye başladık, ama sonunda pek de öyle sıkıcı olmayan, hatta zaman zaman çok da eğlenceli bir program çıktı.Eski Bild Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Kai Diekmann'ın “penis büyütme” hikâyesini bile konuştuk.Hayatında hiç yemek ve gusto yazısı yazmamış Uğur Dündar'a şunu sordum:“Uğur, Kayman adalarında gündüz hırsızları, soyguncuları ve gizli hesaplarını yakaladın. Peki geceleri ne yapıyordun? Erkenden yatıp rüyanda bile hırsızları mı kovalıyordun?”Yine de epeydir böylesine kalabalık bir heteronormatif erkek cemaati içinde iki saat geçirmemiştim.Program sırasında “konuşan kafa” olmanın ızdırabını bizzat yaşayarak öğrendim.Düşünün üç cümle söylüyorsunuz, sonra sıranın size gelmesin için en az yarım saat bekliyorsununuz.Program sırasında konuşan kafaların niye hep cep telefonlarına baktıklarını çok iyi anladım.
Tabii altı erkek hep birlikte masanın tek astroloğumuzun üzerine çullandık.2023 seçimi sonucu ne olacaktı?İki kehanette bulundu:Bir bu yıl seçimden önce parlamenter sistemle ilgili büyük bir değişim olacak.Üstelik bunu Erdoğan gerçekleştirecek.İki seçimden sonra ülkede büyük bir değişim yaşanacak. Türkiye daha özgür olacak.Fenerbahçe Divan Kurulu Başkanı Uğur Dündar ve Kongre üyesi bendeniz için asıl kehanet ise şuydu:Bu sezon Fenerbahçe şampiyon olacak.
Tabii benim dışımda katılımcıların neredeyse tamamı ciddi insanlar olduğu için aklıma gelen o zıpır soruyu orada soramadım.Oysa onlara olmasa bile 2023 ile ilgili kehanetlerini söyleyen Zeynep Turan'a sorabilirim.“Bu yıl bu masada içimizden kaç kişi bir LGBT harfine dönüşecek…”Aslında bu soruyu sadece oradaki 6 kişiye değil, son zamanlarda ağızlarından LGBT kelimesini düşürmeyen bütün erkek ve kadınlara da sormayı çok isterdim.Ama kritik bir konu ve nasıl bir tepki yaratacağını bilmeden serseri mayın gibi ortaya atmanın hiç manası yoktu.O nedenle lafım, dün geceki o harika heteronormatif altılı dışındaki siyasetçilere…
Hani her gün yatın kalkıp, “Biz LGBT'ye karşıyız. Memleketi ve gençlerimizi LGBT'ye ve sapkınlara bırakmayız” diye seçim kampanyası yapanlara sormak isterdim.Demek isterdim ki:“Arkadaşlar size iki sorum var:Bir: Acaba aranızda kaçınız LGBT harflerinin ne anlama geldiğini biliyorsunuz?Aslında çok basit…“L”, Lezbiyen; “G” özellikle erkeklerin en korktuğu kelime gay; “B” Biseksüel; “T” Transbirey.Birinci 5 bin liralık soruyu bildiyseniz ikinci soruya geçelim:İki: LGBT harflerine neredeyse her yıl yeni bir tanesi daha ekleniyor.Şu an itibariyle geldiği son durum şu:LGBTQIA ve sonuna eklenen bir “artı”işareti…
Acaba kaçınız QIA harflerinin manasını biliyor?Onu ya yazayım:“Q” Queer; (Heteroseksüel ve trans veya cinsiyet kimliği olmayan insanları içine alan genel kavram)"I” İntersex;(Üreme organları ve bezlerini etkileyen bir dizi farklı durumu anlatan harf)“A” Aseksüel (Herhangi bir insana cinsel eğilim duymayan birey)Aaa diyeceksiniz…Demek ki LGBT sadece gay demek değilmiş…Basmaya “soğuk” diye bildiğimiz erkek ve kadınlar da onun içine giriyormuş.
Ama en önemlisi, sona eklenen “artı” işareti…Hepimize açıkça diyor ki:“LGBT ile başlayan harflerin tarif ettiği kimlikler kataloğu henüz tamamlanmadı ve her yıl genişliyor.Ayrıca mevcut harflerin anlamları da çoğalıyor.”Mesela yeni eklenen A harfinin sadece “aseksüel” değil, aynı zamanda “adroseksüel”, “aromantik”, “autoseksuel” anlamları da olabilir.
Mesela bu yıl oraya “H” harfi de girebilir.“Heteroseksüel”, “Homoflexible”, Heteroflexible”…Ve bence mutlaka eklenmesi gereken bir kavram:“Homofobi…”Yani “eşcinsellik nefreti…”Çünkü bunun altında gerçekte ne yattığı henüz psikologların tam olarak cevabını verebildiği veya üzerinde anlaşabildikleri bir şey yok.
Google'da basit bir arama ile “cinsellik” konusundaki şu veya bu farklılığı anlatan 21 kavrama ulaşabilirsiniz…Bu da LGBT harflerinin yanına 10 yeni harfin eklenmesi anlamına geliyor.Hemen bana ateşi etmeyin. Ben demiyorum bunu Google diyor.Dünya artık hızla şu noktaya geliyor.Şu gökyüzün altında yaşayan her insanın, cinsellik konusunda şöyle veya böyle bir farkı var.Cinselliğe hiç ilgi duymamak de bir cinsel farklılık.Tek fark cinsiyet farklılığı değil çünkü.Bu farklılıkların çoğu, hiç paylaşılmayan, adı konmayan, konamayan, özenle saklanan, bazılarımıza ise normal görünen şeyler.Ama emin olun ki, LGBT gibi 4 harfle başlayan bu kavram giderek yeni harflerle daha da zenginleşecek ve giderek çok daha fazla insan duygu, düşünce ve yaşama biçimini içine alarak genişleyecek.
Sırada bekleyen harflere baktım.Bu yıl hangileri girecek bilmiyorum ama, girmeyecek tek harf galiba “P”, yani pedofili olacak…Yani, “Altı yaşında çocukla evlenme” sapkınlığı…O nedenle yeni yılın ilk gününde herkese sormak istiyorum:Özellikle de siyasetçilere…Daha da özellikle her gün LGBT nefreti üzerinden siyaset yapanlara… Bu gelen yıl aranızdan daha kaç kişi, bilerek ve bilmeyerek LGBT hafifleriyle ifade eden bu farklılıklar kataloğuna gireceksiniz…Hatta daha geçen yıldan girdiniz bile…
Şimdiden söyleyeyim…Özellikle “H” harfi ile başlayan grup…Yani “heteroseksüel” ve “homofobik” grup…Biliyorum bu size göre marjinal bir yazı…Bana göre ise, normal bir mizah yazısı…Yakında bir gün LGBT harflerinin arkasında, artıdan hemen önce “H” harfini de görürseniz hiç şaşırmaydın…Hele hele bir gün en sona bir de “N” harfi eklenip, mesela “LGBTQIAHOZMCÇNKN artı” haline geldiğinde, evet o gün hepimiz gerçeği çok iyi anlayacağız…“M” yani "mastürbasyon" gibi; “N” yani “normal” gibi…İşte o gün anlayacağız ki;Her insan üzerine şalı geçirip, altında tek başına veya iki başına kaldığında farklıdır…Kendini en normal zannedenimiz bile…Mutlaka farklıdır…Ve bunun ille de farklı bir cinsel tercih olması da gerekmez…
Dün gece tek pişmanlığım bu güzel soruyu Okan Bayülgen”in yönettiği o altılı heteronormatif masaya soramamış olmak…Gece yarısından sonra, yani yeni yılın ilk saatlerinde oturup kendi kehanetimi kendim yaptım.Okan Bayülgen'e kefil değilim ama o en azından “Ç” harfine girebilirdi.“Çılgın” olarak…Candaş Tolga Işık'a gelince… Gece boyunca, boynuna yaptırdığı “PW" harflerinden oluşan dövmeye takıldım.Çünkü boynuna "Pretty Wise dövmesi" yaptırmış. Yani isteyen “bilge” der isteyen “ akil adam”Yani “oldukça zeki…”Eminim masada geriye kalan ezici çoğunluk “N” harfine uygundu… Bana hangi harfin verileceği kehanetini ise sizlere bırakıyorum.Hepinize, hepimize normal, çok normal bir yıl diliyorum…Umarım bazılarının içindeki LGBT nefretini biraz yumuşatmışımdır…