Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök, eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'ın, WhatsApp profil resmini Kuran-ı Kerim'de geçen Tevbe Suresi'nin 40'ncı ayeti "Üzülme! Çünkü Allah bizimledir" sözleriyle değişmesi hakkında yazdı. Eski Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Hakan Atilla'nın tutuklu olarak yargılandığı davada tanık olarak ifade veren Türkiye ve İran vatandaşı iş adamı Reza Zarrab'ın ifadesinde Zafer Çağlayan hakkında söylediği "45-50 milyon euro rüşvet verdim" sözlerini hatırlatan Özkök, "Müslüman adam, Allah’a inanan adam rüşvet almaz...” İyi de almış arkadaş... Bal gibi almış... Bak kardeşim, son yıllarda bu “Allah’la aldatma” yöntemlerini çok gördük..." yorumunda bulundu.
Ertuğrul Özkök'ün "Zafer kardeşim lütfen Allah’ı karıştırma bu işe" başlığıyla yayımlanan (6 Aralık 2017) yazısının bir kısmı şöyle:
ARKADAŞ sakal bırakmış...
Façayı da ona göre ayarlamış...
Yani tam bugüne uygun mütedeyyin bir mostra...
*
Sonra da WhatsApp hesabına Arapça bir laf...
Demek istediği açık...
“Arkadaş ben Müslümanım, Allah’a inanan bir müminim...”
*
İstiyor ki cümlenin arkasını sen tamamla...
Yani de ki...
“Müslüman adam, Allah’a inanan adam rüşvet almaz...”
İyi de almış arkadaş... Bal gibi almış...
*
Bak kardeşim, son yıllarda bu “Allah’la aldatma” yöntemlerini çok gördük...
Bak adam “45-50 milyon Euro rüşvet verdim” diyor...
Üstelik bir de senin adını veriyor...
“Ona verdim” diyor...
*
Yani sen sen ol, Rabbimizi bu işe karıştırma...
Hem kimse yutmaz, hem de çok günaha girersin...
AKP iktidarının hep Türkiye’nin düşmanı gibi sunduğu New York Times dün çok güzel bir gazetecilik yaparak, Zarrab savcılarının mahkemeden ve savunma avukatlarından sakladığı çok önemli bir delili okuyucularına duyurdu. Zarrabcezaevinden yaptığı bir telefon konuşmasında, konuştuğu kişiye, “Cezadan kurtulmak için yalan söyleyebilirim” demiş. Savcılar bu konuşma bandını önce yanlışlıkla dosyaya koymuş. Ama bunun kendi iddialarının aleyhine olduğunu görünce çekmişler.
Şimdi Halk Bankası Genel Müdür Yardımcısı’nın avukatları bu konuşmayı ortaya çıkardı ve tekrar dosyaya koydurdu. Bu konuşma davanın seyrini değiştirecek önemde...
- ZARRAB savcılarının yaptıkları bana Ergenekon, Odatv ve Balyoz davalarında FETÖ savcılarının yaptıkları taktikleri hatırlattı.
Onlar da mahkemeden delil saklarlardı. Ve bütün onları da bizler ortaya çıkarmıştık...
Hep diyorum...
Özgür medya ve tarafsız adalet herkesin men- faatinedir.
Ergenekon davaları sırasında uydurulan “etkin pişmanlık”tan sonra bu yeni içtihat yaratıldı.
“Etkin kandırılmışlık”...
*
- Etkin pişmanlık içeri giren bazı kişileri kurtarmak için kullanılıyordu.
- Etkin kandırılmışlık ise bazı kişileri içeri almamak için kullanılıyor.
- Etkin pişmanlıktan yararlanmak için yaptıklarını itiraf etmen gerekiyordu...
- Etkin kandırılmışlık için herhangi bir itirafta bulunman gerekmiyor...
*
- Etkin pişmanlıkta bulunan kişilerin, cezadan kurtulmak için başkalarının başını yakması için gammazlaması gerekiyordu.
- Etkin kandırılmışların birini gammazlaması gerekmiyor.