Ertuğrul Özkök'ün yeni yaşam felsefesi: Hakuka Matata

Ertuğrul Özkök'ün yeni yaşam felsefesi: Hakuka Matata
 

T24 – Eski Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök, yeni yaşam felsefesini anlatırken, koluna taktığı bileklikteki Afrika'nın Svahili dilindeki yazıyı gösterip “Hakuka Matata yani takma kafana” dedi.

Hürriyet'teki görevinden ayrıldıktan sonra ilk kez Güneri Civaoğlu'nun hazırladığı Şeffaf Oda programının konuğu Özkök, hem yöneticilik yılları hem de gelecekle ilgili düşüncelerini anlattı.

Kendisiyle ilgili eleştiriler konusunda yıllardır bir tür meditasyon geliştirdiğini anlatan Özök bu meditasyonu da şöyle anlattı:“Zihnimde bir tüp tasarladım. Bu yapay tüp yalıtımlı. Bir kulağımdan soktum, öteki kulağımdan çıkardım. Ne söylenirse söylensin, ne yazılırsa yazılsın tüpün bir tarafından giriyor ve öte tarafından çıkıyor. Yalıtım nedeniyle hiçbir şekilde beynime ulaşmıyor.”

Önümüzdeki süreçte bireysel özgürlüklerin daha da zenginleşeceği bir 10 yılı öngören Özkök, bu konudaki endişesini ise şöyle dile getirdi:“68'de de böyleydi, 1968 olayları Amerika'da ve Avrupa'da bir özgürlük hareketi olarak yaşandı. Bizde ise öğrenci hareketinin naturası özgürleşme hareketi değil tam aksineydi. Devrim yapacağız diye totaliter bir zihniyet empoze edildi bizlere. Şimdi gene bireysel özgürlükler yükselirken, Türkiye'deki hâkim söylemi temsil edenlerin çok baskıcı, totaliter anlayışı yüzünden bunu da ıskalayacağız.1968'de bunu ıskalatanlar, bugün aynı insanlardır. Köşelerinde liberal adı altında özgürleşmeyi ıskalatacaklar Türkiye'ye...”Programda Civaoğlu'nun Hürriyet'te çok kişiyi yazar yaptınız sözlerini, “çok parlak insanlar vardı Ben sadece yollarını açtım” diyerek yanıtlayan Özkök, “Serdar Turgut'u, Ayşe Arman'ı, Hadi'yi, Yavuz Gökmen'i korumak çok zordu. Çok Baskı gördüm. Ama Yavuz öldüğünde arkasından hep güzel şeyler yazıldı. Bence de Türk basınında yeri doldurulamadı” dedi.

Mesleki yaşamında unutamadığı hataları olduğunu da belirten Özkök bunları düzeltmek için çok uğraştığını da anlatırken şu örneği verdi.

“Ankara Temsilciliğim yıllarında, üç İranlı genç, bombalı bir çanta ile yakalandı diye bir haber yapmıştık. Ama ertesi gün bu gençlerin İran rejiminden kaçtıklarını öğrendik. Bizim yüzümüzden üç ay hapis yatan gençler için Özal'la bile görüştüm. 'Biz hata yaptık' dedim. 'Ya bunları böyle toplayacaksınız ya da ceset toplayacaksınız' diyen savcıyla tartıştım. Şimdi Ergenekon'da da benzeri şeyler oluyor. Çetelerle birlikte diye bazı insanlar yakılıyor”