Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök, Star yazarı Ersoy Dede'nin yeni çıkan "MİT Tırları İhaneti" adlı kitabını değerlendirdi. "Gerçekten de devletin içindeki bir yapı, devletin bir başka organını tuzağa düşürmek için elinden geleni ardına koymamış" diyen Özkök, Dede'nin kitabında, CHP'nin MİT TIR'ları olayıyla zorla ilişkilendirilmesine dikkat çekerek "Kitapta bir de eksiklik var... 'MİT TIR’larında silah mı vardı, yoksa insani yardım malzemesi mi...' Bu sorunun cevabı kitapta yok... Ben bir Türk vatandaşı olarak, o TIR’larda insani yardım bulunduğu tezine inanmaya devam etmek istiyorum." dedi.
Ertuğrul Özkök'ün "Bana mutlaka gidilmesi gereken 3 yeri sorsanız" başlığıyla yayımlanan (5 Kasım 2017) yazısı şöyle:
ERSOY Dede’nin kitabını bitirdikten sonraki değerlendirmem şöyle:
- Gerçekten de devletin içindeki bir yapı, devletin bir başka organını tuzağa düşürmek için elinden geleni ardına koymamış.
- Bu olayda adı geçen kişilerin bir kısmı, açıkça FETÖ’den aldığı emirle çalışmış.
- Bazıları ise bir şey bilmeden, aldıkları emri uygulamışlar.
Bazıları da yapılan yanlış konusunda amirlerini uyarmışlar.
- Bugünün bilgileri ile baktığımda kendi payıma şunu görüyorum...
Devleti yönetenler belli kararlar alabilirler...
- Bu kararlar yanlış da olabilir...
Ki bana göre Suriye politikası A’dan Z’ye bir felakettir...
- Ama bu karar yanlış da olsa, devleti zor durumda bırakacak böyle bir organizasyonu ben de doğru bulmuyorum...
TABİİ ki bu olayın bir de medya tarafı var...
Bu olayı yayınlayan gazeteciler hakkında açılan davalar ve tutuklamalar...
Ersoy Dede işin bu tarafına farklı bir gözle bakıyor...
Mesela Enis Berberoğlu’nun yargılanması, ceza yemesi olayı ile ilgili şüphelerini açıkça dile getiriyor.
Bu yaklaşımı da bence kitabının olumlu hanesine yazılabilir.
Benim bu konudaki görüşüm ise çok daha da net...
Gazetecilere bu haberleri verdikleri için dava açmak, yargılamak, ceza vermek kesinlikle yanlış. Ancak bir nokta var ki, bence kitabın bu olumlu havasını bozuyor.
Ersoy Dede, iktidar yanlısı bir gazetenin iktidar yanlısı yazarı... Gayet normal...
Ama kitabı yazarken, bu kimliğini bence gereksiz bir militanlığa taşımış.
Böylesine bilgi ve belge yüklü bir kitabı yazarken kullandığı üslup daha nötr olsaydı, bırakacağı etki de daha fazla olabilirdi.
Her fırsatta çok aşağılayıcı kavramlar kullanıyor.
Mesela çok kızdığı Taraf gazetesinden bahsederken adını “Taraph” olarak yazıyor...
Dikkatimi çeten ikinci nokta ise yazarın CHP’yi MİT TIR’ları olayına bulaştırmak için yaptığı zorlama değerlendirmeler.
Bir CHP heyetinin Şam’a gidip Esad’la görüşmesini bile bu olaya bağlamak istemiş.
Sadece elindeki belgeleri, kronoloiyi, bilgileri verip değerlendirmeyi okuyucuya bıraksa çok daha iyi olurdu.
Kitapta bir de eksiklik var... “MİT TIR’larında silah mı vardı, yoksa insani yardım malzemesi mi...”
Bu sorunun cevabı kitapta yok...
Ben bir Türk vatandaşı olarak, o TIR’larda insani yardım bulunduğu tezine inanmaya devam etmek istiyorum.