Muayene için gittiği hekim tarafından cinsel yönelim temelli ayrımcılığa uğrayan ve daha sonrasında da adı ile adresi aynı hekim tarafından sosyal medyada paylaşılan C. Ö., doktor hakkında suç duyurusunda bulundu.
İstanbul Maltepe Devlet Hastanesi Üroloji Polikliniği'nde görev yapan Uzm. Dr. N.K.Ö.’yü İstanbul Tabip Odası ve Sağlık Bakanlığı’na da şikayet eden C. Ö., Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’ne (CİMER) de başvurdu.
“Oğlum mu diyeyim, kızım mı” gibi sorularına ve ayrımcı tavrına maruz kaldığı hekim tarafından sosyal medyada da hedef gösterilen C. Ö., KaosGL’den Yıldız Tar’a yaptığı açıklamada, “Hayatın diğer alanlarında olduğu gibi sağlık alanında da ayrımcılık kabul edilemez. Bir kamu görevlisinin hele de bir uzman doktorun bana karşı sergilediği bu tutum çağdışı ve bilimsellik dışı. Olayın devamında benim yaşadığım sanal ve sosyal linç korkunç boyuttaydı. Ortada çok net bir mağduriyet durumu varken sırf mağdur olan kişi eşcinsel olduğu için mağduru suçladılar” dedi.
Konuyla ilgili KaosGL’de yer alan haber aynen şöyle:
C. Ö.; 23 Temmuz’daki randevularında hekimin kendisine “Pasif misin? Kılıf kullanacaksın oğlum. Gerçi oğlum mu diyeyim, kızım mı bilemedim” demesinin ardından yaşadıklarını sosyal medyada paylaştı. Kendisini N.Ö.’nün avukatı olarak tanıtan bir sosyal medya kullanıcısı hastanedeki bilgisayardan çekilen ve hasta kayıtlarını gösteren bir fotoğrafı sosyal medyada yaygınlaştırdı. Hasta mahremiyeti ve kişilik haklarını ihlal eden bu paylaşımın ardından C. Ö., sosyal medyada yoğun nefret söylemine maruz kaldı.
24 Temmuz’da ise Uzm. Dr. N.K.Ö., kendi sosyal medya hesabından C. Ö.'nün ev adresini ve ismini paylaştı. N.K.Ö., sosyal medya gönderilerinde “İ… te sınır yok”, “Poposunun reklamını yapıyor herhalde” gibi homofobik ifadeler kullandı. Cem’i hedef gösterdi. N.K.Ö.’nün bu nefret paylaşımları 10 saat sosyal medya hesabında durdu. Ardından N.K.Ö., bu paylaşımları kaldırdı.
Hastanede ayrımcılığa uğrayan, ardından açık ev adresi de verilerek hedef gösterilen ve homofobik nefret söylemine maruz kalan C. Ö., N.K.Ö. hakkında İstanbul Tabip Odası’na şikayet dilekçesi yazdı. C. Ö., “hasta ve insan haklarının ihlali, tıbbi meslek etiğinin ihlali, hastaya cinsel yönelim temelli ayrımcılık uygulanması, özel yaşamın korunması ve gizlilik hakkının alenen ihlali, hasta mahremiyetinin alenen ihlali, hastaya ait tıbbi bilgilerin gizli tutulmaması, kişilik haklarına aykırı nitelikte bilgilerin açıklanması ve hastaya zarar verme ihtimali olan bilginin ifşası nedenleriyle” şikayetçi olduğunu belirtti.
Savcılığı suç duyurusunda ise sağlık hakkına erişim ile bilgi edinme hakkının engellendiğini ve cinsel yöneliminden dolayı kendisiyle alay edildiğini belirten C. Ö., hekim hakkında ayrımcılık, hakaret, özel hayatın gizliliğini ihlal, kişisel verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirmenin nitelikli hali, suç işlemeye tahrik, halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve aşağılama, görevi kötüye kullanma ve göreve ilişkin sırrın açıklanması suçlarından kamu davası açılmasını talep etti.
Tabip Odası’na şikayet ve savcılığa suç duyurusunun ardından C. Ö., KaosGL.org’a konuştu:
“Hayatın diğer alanlarında olduğu gibi sağlık alanında da ayrımcılık kabul edilemez. Bir kamu görevlisinin hele de bir uzman doktorun bana karşı sergilediği bu tutum çağdışı ve bilimsellik dışı. Olayın devamında benim yaşadığım sanal ve sosyal linç korkunç boyuttaydı. Ortada çok net bir mağduriyet durumu varken sırf mağdur olan kişi eşcinsel olduğu için mağduru suçladılar. Nefret söyleminin yanı sıra elbette destek mesajları da aldım. Her mesajda yeniden güçlendiğimi hissettim. Hukuki süreçten de umutluyum. Gerekli yerlere başvurularda bulunduk. Tabip Odası’nın olayla çok yakından ilgileneceğine şahit oldum. Takipçisi olacağız.”