Esed: Erdoğan’ın kişisel hırsı sorunu bu noktaya getirdi

Esed: Erdoğan’ın kişisel hırsı sorunu bu noktaya getirdi

HÜLYA KARABAĞLI / Ankara

Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed, “Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kişisel hırsı sorunu bu noktaya getirdi” dedi.

Esed, Erdoğan ve Katar Emiri’nin bu savaşı kişiselleştirdiklerini savaşı kazanmaları halinde Erdoğan ve Katar Emirinin pozisyonlarını koruyamayacağını iddia etti. 

Esed, Erdoğan’ın, siyasal İslam’ın kontrolünü elde etmesi için bu savaşı bir fırsat olarak gördüğü değerlendirmesinde bulundu. Esed, Müslüman Kardeşlerin Suriye’de egemen olması halinde bölgede laik bir ülke kalmayacağını ve bunun da büyük bir tehlike olduğunu vurguladı.

CHP’li Şafak Pavey, Aytuğ Atıcı, Hasan Akgöl, Mevlüt Dudu’dan oluşan heyetin 6-8 Mart 2013 tarihleri arasında Devlet Başkanı Beşşar Esed, Eğitim Bakanı, Laskiye Valisi, çeşitli düzey yetkililer ve halkla görüşmeleri rapor oldu.

Atıcı, raporunda, Yayladağı sınır kapısından giriş yapıldığını, buradaki temaslardan sonra havayolu ile Şam’a geçildiğini anlattı. Esed’le süre sınırlaması yapılmadan iki saat süren görüşmeye ilişkin rapor şöyle:

 

Esad: 23 farklı terörist gurup var

 

Suriye’de terör olaylarının ve terörist sayısının giderek arttığını belirten Esad, Çeçenistan, Libya, Yemen, diğer Arap Ülkeleri, Asya ve Kafkaslar dâhil olmak üzere 23 farklı uyruktan terörist grupların olduğunu bunların büyük bir çoğunluğunun Türkiye ve Ürdün sınırından giriş yaptığını ifade etmiştir. Türkiye’ye gelen her bir teröristin ailesine Katar tarafından 10 bin ABD doları verildiğini belirtmiştir.

 

Türk hükümeti teröristleri biliyor

 

Irak’tan gelen teröristlerin Irak Hükümetinin bilgisi dışında geldiğini, Ürdün’den gelenlerin Ürdün Hükümeti tarafından bilindiğini ancak desteklenmediğini, Türkiye’den gelen teröristlerin ise Türkiye Hükümeti tarafından bilindiğini ve desteklendiğini ifade eden Esad çatışmadan kaçan teröristlerin de Türkiye’ye kolayca girdiğini ve burada gizlendiğini belirtmiştir.

 

El Kaide, PKK ve muhaliflerin işi bombalı araç

 

Yakın zamanda Suriye-Türkiye sınırına yakın bir yerde bomba yüklü bir aracın patlaması ile ilgili olarak Suriye’nin yorumu sorulduğunda; Esad, kuzey Suriye’nin kendi kontrollerinde olmadığını, sınırın %75’inin El-Kaide, %25’inin ise PKK tarafından kontrol edildiğini ve PKK’nın burada adeta devlet gibi davrandığını söylemiş, bu durumda patlayan araçla ilgili açıklamanın Türkiye, Suriye muhalifleri, El-Kaide veya PKK tarafından yapılması gerektiğini ifade etmiştir.

 

Suriye fırtınaya yakalanmış bir gemi

 

Esad, ABD’nin Avrupa ülkelerinden daha akıllı davrandığını, Avrupa ülkelerinden ise en çok Fransa’nın süreci zedelediğini ifade etmiştir. Batı’nın bir yandan Suriye’nin bölünmesini istemediğini, aynı zamanda El-Kaide’nin kazançlı çıkmasını da istemediğini belirten Esad Batılı ülkelerin kafasının karışık olduğunu söylemiştir. Suriye’yi fırtınaya yakalanmış bir gemiye benzeten Esad, limana yanaştırmadan gemiyi terk etmeyeceğinin altını önemle çizmiş, Suriye’deki durum düzelince halkın özgür iradesiyle seçilecek kişilerin ülkeyi yöneteceğini, ancak bu durumda kendisinin emekliliği düşünebileceğini belirtmiştir.

 

Müslüman Kardeşlere hür türlü yardım yapılıyor

 

Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ve Katar Emirinin ise bu savaşı kişiselleştirdiklerini belirten Esad, savaşı Suriye halkının kazanması durumunda Katar Emiri ve Erdoğan’ın pozisyonlarını koruyamayacağını, bu nedenle çözüm sürecine bu kişilerle yürümenin zor olduğunun altını çizmiştir.  Erdoğan’ın Suriye’deki savaşı ‘Siyasal İslam’ın kontrolü elde etmesi için bir fırsat olarak gördüğünü Fas, Tunus, Mısır, Gazze ve Irak’ta İslami siyasetin yayıldığını, Müslüman Kardeşlerin Suriye’de egemen olması durumunda bölgede laik ülke kalmayacağını ve laik düşünceye sahip insanların tehlikede olacağını belirten Esad,  başbakanın Müslüman Kardeşlere her türlü yardımı yaptığını ve geçmişte kendisinden de Müslüman Kardeşlere yardım etmesini her fırsatta istediğini söylemiştir. Esad, ayrıca Erdoğan’ın kişisel hırsının sorunun bu noktaya gelmesinde etkili olduğunu belirtti.

 

Suriye’deki Kürtler ile Irak’taki Kürtlerle yakın ilişkideyiz

 

Esad, Suriye’deki Kürtler ile Irak’taki Kürtlerin yakın ilişkide olduğunu ve Türkiye’deki Kürtlerle de temas halinde olduğunu ve bir devlet kurma çabası içinde olduklarını bu savaş sürecinin de buna yardım ettiğini söylemiştir. Erdoğan’ın İslamcı Kürtleri desteklediğini ve bu şekilde Kürtleri kontrol altında tutmaya çalıştığını ifade etmiştir.

 

Kuzey’de, ‘Cihad Nikâhı’ fetvası veriliyor

 

Kamplardan Suriye’ye dönenlere her türlü yardımı yaptıklarını ancak Türkiye’den beklentisi fazla olanların geri gelmek istemediklerini belirten Esad, Kuzey’de ciddi bir ahlak yozlaşmasının da yaşandığını, fuhuşun ve AİDS’in arttığını, “Cihad Nikâhı” diye bir kavram yaratılarak buna fetva verildiğini ve her zaman olduğu gibi savaştan en çok kadın ve çocukların etkilendiğini sözlerine eklemiştir. Kuzey’de adeta Ortaçağ Avrupası’ndaki durumların yaşandığını kadınların araç kullanmasına izin verilmediğini hatta pantolon giymelerine bile izin verilmediğini belirten Esad, bu durumun Suriye’de yaşayan muhafazakârlar tarafından bile kabul edilmediğini ifade etmiştir.

 

‘Zındık’  diye filozof heykellerin kafası kesildi

 

Teröristlerin Suriye’yi yağmaladığını belirten Esad, tarihi eserlerin kaçırıldığını, müzelerin yağmalandığını ve bu şekilde teröristlerin zengin olduğunu, filozof heykellerinin “zındık” diye başlarının kesildiğini ifade etmiştir.

Suriye’de tutuklu Türk askerlerinin olup olmadığı sorusuna ise kesinlikle olmadığı şeklinde cevap vermiştir.

Suriye’de tutuklu Türk vatandaşları konusunda ne düşündüğü ve ne yapılabileceği sorulduğunda Esad, bir listenin hazırlanabileceğini ve gerçekten mağdur kişiler varsa serbest bırakılabileceğini, bunun için diyalog sürecinin devamının yararlı olacağını ifade etmiştir.

Esad Türkiye’de sınırlarını sıkı bir şekilde kontrol etmesini, Türk halkından Suriye halkı ile iyi ilişkilere devam etmesini ve kardeşlik bağlarını güçlendirmesini, Cumhuriyet Halk Partisinden ise halklar arasında köprü olmaya devam etmesini arzu ettiklerini söylemiştir.