Suriye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Faruk Şara ve Suriye Ulusal İttifakı sözcüsü Vail El Hafez'in bu gece Ürdün'e kaçtığı iddia edildi. Suriye-Ürdün sınırındaki çatışmanın sebebinin de üst düzey bir kaç yetkilinin daha bu gece Ürdün'e kaçmasından dolayı gerçekleştiği belirtiliyor.
Suriye Başbakanı Riyad Hicab'ın Esed yönetimi terk ederek Ürdün'e kaçması sonrasında bütün gözler Esed'in yanındaki üst düzey yetkililere çevrildi. Akşam saatlerinde Timetürk'ün ulaştığı kaynaklar Suriye-Ürdün sınırında şiddetli çatışmaların olduğunu ve çatışmaların nedenini anlamaya çalıştıklarını ifade ettiler.
Sabaha karşı saat dört sularında Timetürk'ün ulaştığı kaynaklar Suriye sınırından Deraa'lı Suriye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Faruk Şara ve Suriye Ulusal İttifakı sözcüsü Vail El Hafez'in bu gece Ürdün'e kaçtığını iddia ettiler. İkilinin ne şekilde kaçtığı ve kaçarken yanında aileleri olup olmadığı ile elimize herhangi bir gelmiş değil.
Öte yandan Timetürk'ün ulaştığı bağımsız kaynaklar ise hala haberi doğrulamadı. Kaynaklar, "Şara'nın evi aylardır zaten büyük bir güvenlik kordonu tarafından sarılmıştı kaçmasın diye" Bu bakımdan ilerleyen saatlerce durum netleşir. Ürdün'e kaçanlar arasında olup olmadığını anlarız "dediler.
Suriye'de doğdu. İngiliz Dili ve Edebiyatı mezunudur. Daha sonra Suriye Havayolları için çalıştı. On yıldan fazla süren bu döneminin çoğunu Avrupa'da geçirdi. 1970'lerde Baas Partisi'ne üye oldu ve diplomat olarak göreve başladı. 1976'dan 1980'e kadar Suriye'nin İtalya büyükelçisi, 1980'den 1984'e kadar dışişleri bakanı vekili olarak görev yaptı. Mart 1984'te dışişleri bakanı oldu. Bir yandan başbakan yardımcılığı görevini yürütürken, diğer yandan Baas Partisi'nde yükselmeye devam etti.
Şara, daima Esed rejiminin güvenilir bir destekçisi oldu. Suriye'nin ülkelerle ilişkisini geliştirmek için bir çok müzakerede bulunmuştur. Bu görüşmelerin çoğu Suriye'nin Lübnan ve İsrail ile olan ilişkileriyle ilgilidir. Şara, İsrail'in 1967 Savaşı ile işgal ettiği Golan Tepeleri'ni geri vermesine dair Suriye'nin politikasını daima savunmaktadır. 1991 ve 2000 yıllarında, İsrail ile yapılan barış görüşmelerinde bulunmuştur.
Hafız Esed'in 2000 yılındaki ölümünden sonra, Beşşar Esed bakanlar kurulunda -uzun süredir görevde olan üyeleri ayıklamak için- birkaç kez değişiklik yaptı. Şara ise görevde kalmaya devam etti ve dünyanın en uzun süre görevde bulunan dışişleri bakanlarından birisi oldu. Öyle sanılmaktadır ki, Lübnan'ın başbakanı Refik Hariri bir suikast sonucu öldürüldüğünde işin içinde Suriye'nin parmağının olup olmadığı hususunu araştıran BM gözlemcilerine yazdığı bilgilendirme mektuplarında yalan bilgi ile kasten yanıltma yaptığı suçlamalarına maruz kaldığı dönemde, başkan tarafından istifa etmeye zorlanabilirdi. Bu suikast olayından bir süre sonra dönemin Suriye içişleri bakanı Gazi Kenan intihar etti, ancak Şara görevinde kalmaya devam etti.
11 Şubat 2006'da, dışişleri bakanlığı görevini bıraktı ve devlet başkan yardımcısı oldu. Daha önce devlet başkan yardımcılığı görevinden önce uzun süre dışişleri bakanlığı görevinde bulunmuş olan Abdülhalim Haddam devlet başkan yardımcılığı görevinden ayrılınca, yerine Şara geçti. Abdülhalim Haddam ayrıldıktan sonra bu makam aylarca boş kalmıştı. Şara'nın bu tercihini, bazı çevreler "kendi rütbesini düşürme" olarak nitelendirdi.Çünkü, bu yeni görevinde Şara'nın birçok diplomatla ve devlet başkanı ile ilişkisi işin gereği olarak sona erdi. Ayrıca, Suriye'de devlet başkan yardımcılığı törensel mevkidedir. Bununla birlikte bazılarına göre Şara, çok daha fazla süre ülkede kaldığı için devletin karar verme hususunda daha etkili olduğunu düşünüyor. Nihayet Şara, yüksek düzeyde dış ziyaretlerde bulunduğu dikkate alınırsa, dünya sahnesinde daha etkili olabileceği bir görevde bulunması maksadıyla devletin önceden düşündüğü bilinçli bir manevrayla bu makama getirilmiş olabilir. Beşşar Esed, herhangi bir sebepten ötürü görevinden ayrılırsa yahut vefat ederse, vekaleten yerine geçecek kişi -başkan yardımcılığı görevinde kaldığı takdirde- Şara'dır.