Suriye Devlet Başkan Yardımcısı Faruk Şara İngilizce yayımlanan Lübnan gazetesi El Akhbar’a verdiği röportajda gelinen noktada ülkede ne muhaliflerin ne de Suriye yönetiminin mutlak bir zafer kazanabileceğini söyledi.
Suriye’de yıkım sürecinin her geçen gün derinleştiğini belirten Şara, ülkede yaşanan krizle ilgili hem isyancıları hem de Beşar Esed yönetimini eleştirirken ‘taraflar arasında diyalog’ vurgusunu sürdürdü.
Daha önce hakkında ülkeyi terk ettiği yönünde haberler yapılan, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu dahil dünyadaki bazı siyasetçiler tarafından kurulacak olası bir geçiş hükümetine liderlik yapması önerilen Şara, 2011 Temmuz’undan beri ilk kez bir medya kuruluşuna demeç verdi.
bbc.turkce'de yer alan habere göre, barışçıl gösterilerinin düşüşünün şiddetin önünü açtığını dile getiren Şara, Beşar Esed yönetimine de eleştirilerde bulundu: "Vatandaşlarının güvenliğini sağlamak bir devletin görevi olsa da bu, krize askeri bir çözüme karar vermekten farklıdır. İki konu birbirine karıştırılmamalı."
Suriye’deki krizin çözümü adına 2011 Temmuz’unda diyalog yolunu benimsediklerini ancak olayların daha sonra rayından çıktığını belirten Şara, durumun bu şekilde gelişmesinde hem Suriye’yi üyelikten çıkaran Arap Ligi’nin hem de Suriye yönetiminin payı olduğunu da belirtti.
Şara, krizin başında yaşanan olaylarla ilgili güvenilir bir soruşturma komisyonunun kurulmamasıyla rejime itibar kaybettiren söylentilerin yayılmasını engellenemediğini belirtti. Her geçen gün politik ve askeri olarak çözümden uzaklaşıldığını belirten Şara, "Suriye’nin varlığını koruma durumunda olmak zorundayız. Bir kişinin veya bir rejimin hayatta kalması için savaşmıyoruz" dedi. Şara, çözüm konusunda da kolay bir cevabı olmadığını söyledi.
Birleşmiş Milletler' ve Arap Birliği'nin Suriye özel temsilcisi Lakhdar Brahimi’nin yavaş ve dikkatli olduğunu, ancak olayların hızlandığını ve daha şiddetli hale geldiğini söyleyen Şara "Bunu söylediğime şaşırabilirsiniz ama ülkedeki tüm iktidarı ellerinde tutan Devlet Başkanının kendisi bile size tatmin edici bir cevap sağlamayabilir" yorumunda bulundu.
Şara, muhaliflerin Suriye halkının yegâne meşru temsilcisi olamayacağını belirtirken, mevcut yönetimin de yeni ortaklıklara girişmeden tek başına ülkede değişimi ve ilerlemeyi sağlayamayacağının altını çizdi.
Taraflar arasında diyalog kurulmamasını sonuçlarını değerlendirirken İsrail’e de değinen Şara şu yorumda bulundu: “Bu iki taraf arasındaki güven kaybı ve bu nedenle doğrudan bir diyalog için bir araya gelmenin imkansız olması, bu yıkım ve parçalanmanın sürmesine yol açacak ki, bu aşamada, bu durumda İsrail işgaline çıkar sağlayacaktır.”
"Çözüm Suriyeli olmalı" diyen Şara çözüme bölge ülkelerinin ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin de dahil olabileceğini belirtti. Suriye Devlet Başkan Yardımcısı Suriye’de bugün yaşanan sürecin 1990’ların başında Doğu Avrupa’da yaşanan sürece benzer olduğu yorumunda da bulundu.
Şara, Devlet Başkanı'nın yönetimdeki kişilerin farklı görüşlerini dinleyip dinlemediğiyle ilgili sorusuna Şara, lider kadro içinde farklı görüş ve bakış açılarının bulunduğunu ve bunların Devlet Başkanı tarafından dinlediğini belirterek cevap verdi.
Olası bir uluslararası askeri müdahaleye karşı Suriye halkının tepkisinin ne olacağıyla ilgi soru karşısındaysa Şara, Suriye halkının hiçbir zaman bunu kabul etmeyeceğini ve böyle bir mücadelenin direnişe neden olacağını belirtti.
Devlet kurumlarında anlamlı bir değişim yaşanmasının şart olduğun söyleyen Şara, ‘geçmişte bazı sorunları yeteri kadar dinlemediklerini’ belirttikten sonra “Ama kendimizin ve başkalarının deneyimlerinden öğreniyoruz. Bugün değişimim kaçınılmaz olduğunu anlıyoruz” yorumunda bulundu.