'İstiklal bombacı'sının Esenler'deki mahallesinden tanıklıklar; atölyede, bakkalda, kasapta, kahvede, sağlık merkezinde neler yapıyordu?

'İstiklal bombacı'sının Esenler'deki mahallesinden tanıklıklar; atölyede, bakkalda, kasapta, kahvede, sağlık merkezinde neler yapıyordu?

Candan Yıldız-Faruk Ekici

Esenler… İstanbul’un en kalabalık ilçelerinden. Göçle kurulan ilçe kozmopolit. Sadece iç değil dış göç de alıyor. Zira bir göçmen için sığınılabilecek bir bölge.  Daha ucuz, daha gözden ırak ve kayıt dışı. 

Kayıt dışı izlenimini ediniyoruz çünkü kontrol edilmediği çok açık merdiven altı, nefes almanın güç olduğu, floresan ışıklı atölyeler, kaçak iş yerleri, kayıt alınmayan mahalle arası sağlık merkezleri ve mahalleye kimin taşındığını bilmeyen muhtarlıklar…

AKP’nin güçlü olduğu ilçede sadece Suriyeliler yaşamıyor. Pakistanlılar, Afganlar, Afrikalılar da ilçenin sakinlerinden. 40 bin civarında nüfusuyla Esenler Kazım Karabekir Mahallesi’nde İstiklal Caddesi’ndeki bombalı saldırının faili olarak gözaltına alınan Ahlam Albashir’in izini sürmeye çalıştık. Bilgiler, tanıklıklar oldukça karmaşık ve çelişkili.

Esenler İlçesi Kazım Karabekir Mahallesi

Sözü edilen 1045 numaralı sokağa gittik. Mahallelinin anlatımına göre Albashir’in çalıştığı atölye 50 A ya da 50 B olan yer altı mahzeni gibi olan bir yer. 48 numarada olan atölyenin hemen yanı. Rayların üzerine oturtulmuş büyük bir beton blok. Beton blok itildiğinde merdivenlerden yer altına inilen bir atölye. Beton bloka kilit vurulmuş durumda. Ancak mühür yoktu. Mühür olaydan üç gün sonra vuruldu.

Ahlam Albashir’in çalıştığı merdiven altı tekstil atölyesinin bulunduğu sokaktaki bir bakkal, Temmuz, Ağustos 2022’den bu yana Albashir’in sık sık alışveriş yapmak için dükkanına geldiğini söyledi. Albashir’in mola saatlerinde kek, bisküvi, cips gibi ürünler almaya geldiğini, makyajlı olduğunu ve neredeyse tek kelime Türkçe bilmediğini anlattı. Anlaşamadıkları için Albashir’in bakkala girer girmez direkt reyonlardan istediği ürünü aldığını ve kendisinin ise hesap makinesine tutarı yazarak parayı tahsil ettiğini, Albashir, reyonda bulamadığı ürünleri sormak için ise tek kelimeyle derdini anlatmaya çalıştığını, patates cipsi almak istiyorsa “patato” gibi kelimelerle derdini anlattığını aktardı.

Sakin bir kişi olduğunu söyleyen bakkal, Albashir’in çalıştığı atölyenin sahibinin de 2011’den sonra Suriye’den geldiğini, adının Ferhat olduğunu, 5 yıl önce de söz konusu atölyeyi kurduğunu ifade etti. Ferhat isimli kişinin “Suriye’den genç arkadaşlar geldi. Bunlara bir ev ayarlasak” dediğini, kadının sürekli telefonla oynayarak, atölyenin kapısının önünde sigara içtiğini belirtti. 

Albashir'in Kazım Karabekir Mahallesi 1045 numaralı sokakta çalıştığı atölye (Solda)

"Arapçası Suriye Arapçasına benzemiyordu"

Albashir’in çalıştığı atölyenin yanında, 48 numaradaki tekstil (paket ve ütüleme) atölyesinde çalışan, İdlib’ten geldiğini söyleyen bir gencin yer yer Arapça yer yer Türkçe verdiği bilgi şöyle:

1,5 ay önce tanıştım. Atölye önünde sık sık oturuyordu. Çalışıyordu ama daha çok oturuyordu. Telefonda çok konuşuyordu, duyduğuma göre gezdiği yerleri anlatıyordu telefondaki kişiye. Bazen haftada iki gün gelip çalışıyordu. Diğer günler ne yapıyordu bilmiyorum. Burada kalıyordu ama yatmıyordu. Arapçası (Bilad'üş-Şam) Filistin, Suriye, Lübnan, Ürdün’de konuşulan Arapçaya benzemiyordu.”

İdlib’ten geldiğini söyleyen gençle uzun konuşamadık. Çünkü atölye sahibi müdahale etti. Çocuk daha fazla konuşmaktan vazgeçti. Mahallelinin genel tavrı da bu yöndeydi zaten. Çoğu insan konuşmaya çekindi.

Albashir’in alışveriş yaptığı kasap da iki kez dükkanına geldiğini, 250 gram kıyma aldığını söyledi. Bu da Albashir’in o mahallede hem zaman zaman kaldığını hem de yoksul olduğunu gösteren bir bilgi.

Piercingi takan sağlık merkezi kaydını almamış!

Albashir, mahallede iğne, pansuman hizmeti veren bir sağlık merkezine az Türkçe bilen bir kadın arkadaşıyla gidip piercing de taktırmış. Piercing işlemini yapan çalışanla görüştük. Anlatımına göre Albashir 1 ya da 1,5 ay önce gelmiş. “Kayıt yapıldı mı işlem için” diye sorduğumuzda “İsmiyle kayıt yapmadık, “Yabancı” diyerek kayıt yaptık” yanıtını verdi. İşlem 3 ya da 4 dakika sürmüş. Karşılığında alınan ücret de 100 ya da 150 liraymış.

Albashir'in dudağına yakın bir bölgedeki piercing de özellikle servis edilen görüntülerde dikkati çekiyordu.

Ahlam Albashir’in zaman zaman kahve içmek için gittiği Suriyeli dükkan sahibinin verdiği tarihle de uyumlu piercingi taktırdığı tarih.

15 gün önce dükkana geldiğini söyleyen Suriyeli esnaf “Makyajlıydı, kamuflaj desenli pantolon giyiyordu. Başörtülüydü. Piercing de vardı yüzünde. Tırnakları uzun hatta takma (protez) tırnak gibiydi. Kahve fiyatı 5 liraydı ama bir deste para çıkarıyordu cebinden. Parası çokmuş gibi hissettim. Dış görünüşünden aslında zengin biri olmadığını anlıyorsun ama parası ilgi çekiyordu. Suriye medyasını da takip ediyoruz. Suriyeli değil diyorlar” diye konuştu.

Ahlam Albashir

Anlatımların ortak vurgusu Ahlam Albashir'in makyajıyla fark edilen biri olması. Konuştuklarımız başörtüsü olduğunu, eylem günü üzerindeki kamuflaj desenli pantolonu daha önce de giydiğini söyledi.  Albashir, dikkat çeken biri… Akıllarda kalan bir tarzı var. Pantolonu kamuflaj desenli olsa da kamufle olmaya çalışan bir kişi gibi değil.

Bir dönem MHP ilçe yöneticiliği yapan başka esnaf da “Ben hiç görmedim. Bazı komşu esnafların söylemesine göre beş on günde bir Suriyelilere ait bir lokantadan tek başına yemek yiyormuş. Bir yerden kahve alıyormuş iki erkekle birlikte. Sokaktan geçtiğini gören esnaflar var. Kimileri Suriyeli olduğunu söylüyor. Birkaç gündür de Somalili olduğunu söyleyenler var. Ne kadar doğru bilmiyorum ama birileri 4 ya da 5 aydır burada olduğunu birileri de bir yıla yakındır burada olduğunu söylüyor. Tabii mahalleli tedirgin. A ya da B partisi fark etmez. Anlayamadığım, üzüldüğüm şu; bu insanlar sınırdan nasıl sızma yapabiliyorlar, bu kadar rahat, kaçak nasıl girebiliyorlarsa hepimizin can güvenliği muallakta ” ifadelerini kullandı.

İddiaya göre sivil polis uyarmış: İleri geri niye konuşuyorsunuz?

Bölgede insanlar sivil polis olduğunu tahmin ettikleri bir kişinin “İleri geri niye konuşuyorsunuz. Polis hangi saatte gelmiş size ne, bir yıl diyorsunuz, İçişleri Bakanlığı 4 ay açıklamasını yaptı” sözleriyle uyardığını söyledi. Eğer bu iddia doğru ise, benzer olaylarda vatandaşın tanıklık yapmaktan çekineceğini söylemek yanlış olmaz. Başka bir esnaf da tanıklığından dolayı hedef gösterildiğini söyleyerek “İnanın telefon çaldığında rahatsız oluyorum. Benden de iki defa alışveriş yaptı. Bazı gazeteciler benim fotoğrafımla teröristin fotoğrafını yan yana kullandı. Sanki bağlantım varmış gibi... Mahallede oturuyorum, esnafım, işim elimden gider” diyerek dert yandı.

Mahalle muhtarlığına gittiğimizde ise bizimle görüşen aza, Ahlam Albashir’in çalıştığı atölyenin adresini sorguladığında “Bağımsız giriş, iş yeri” olarak görülüyor. Ancak binanın kime ait olduğu kayıtlardan çıkmadı. 

Bilgiler çelişkili demiştik… Mahalleyi iyi bilen eski muhtarın iddiasına göre de Ahlam Albashir’in çalıştığı atölye Esenler Fatih Mahallesi’nde. Yine iddiaya göre Albashir Kazım Karabekir Mahallesi’nde bir evde kalıyormuş. Oysa diğer görgü tanıkları atölyenin olduğu Kazım Karabekir Mahallesi’ndeki atölyede Albashir’i atölye önünde çok defa gördüklerini söyledi.

Esenler Kazım Karabekir Mahallesi'nde olanlar Suriyelileri de tedirgin etmiş. Kimi esnaf iş yerini açmamış. Muhtara da Suriyelilerle ilgili ihbarlar gelmeye başlamış; "şu eve giren çıkanların sayısı belli değil" gibi... Sokaklarda oynayan çocuklar da anlatılanları, yaşananları kulaktan kulağa birbirine aktarıyor, bir yandan da oyun oynuyor.