Henüz 5 ay önce evlenen S.K. adlı kadın, bu sürede defalarca şiddet gördüğü eşine boşanma davası açtı. Eşi Süleyman K.'nin, mahkemenin verdiği 4 ayrı koruma kararını ihlal ettiğini, ailesini ölümle tehdit ettiğini, ablasının otomobilini kurşunlandığını ve kendisinin kafasına silah dayadığını söyleyen S.K., "8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde sesimi duyurmak istiyorum. Yetkililer ben öldürülmeden önce bir şey yapsınlar artık" ifadesini kullandı.
Denizli’nin Pamukkale ilçesinde yaşayan elektrik teknisyeni S.K., galericilik yapan Süleyman K. ile geçen yıl ekim ayında evlendi. S.K., eşinin kendisine şiddet uygulamaya başlaması üzerine boşanmak istedi. Ancak Süleyman K., iddiaya göre, ayrılmak isteyen eşini ve ailesini öldürmekle tehdit etti.
Boşanmak isteyen S.K.’nin ablasının otomobiline de geçen yıl temmuz ayında pompalı tüfekle ateş açıldı. Kurşunlama anı, bir güvenlik kamerası tarafından kaydedildi. Otomobilin yanına yaklaşan bir kişi, S.K.’nın ablasının park halindeki otomobiline 5 el ateş ederek, olay yerinden kaçtı. Polis kamera görüntüleriyle ilgili araştırma yaptı ancak ateş açan kişi tespit edilemedi. S.K. ile ablası otomobile ateş açılması ve gelen tehditlerle ilgili, Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulundu. Ardından savcılık S.K. hakkında koruma kararı aldı ancak Süleyman K., iddiaya göre, alınan koruma kararlarını 4 kez ihlal edip, tehditlerini devam ettirdi.
Eşi Süleyman K. ile kendisine ve yakınlarına zarar vermesinden koktuğu için evlenmek zorunda kaldığını belirten S.K., şunları söyledi: “Evliliğimizin 20’nci gününde beni evde çeşitli bahaneler üreterek darp etti. Beni, yüzüne kezzap atılan şakıcı Bergen’in hayatını anlatarak tehdit ediyordu. Onun gibi yapacağını söylüyordu. En son dövdüğünde polisi arayıp yardım istedim. Polis eşliğinde evden çıkıp, kadın sığınma evine yerleştirildim. Babam onun yüzünden atak geçirip, yoğun bakıma alındı ve hayatını kaybetti. Ablamın otomobilini bile kurşunlattı. Bunu da bir arkadaşımı arayıp, itiraf etmiş. Beni ve yakınlarımı öldüreceğini söylemiş, ses kayıtları var. Polis tarafından her şikâyetimde alınıyor ancak hemen bırakılıyor. Polis tarafından götürüldüğüm kadın sığınma evini bile bulup geldi. Otomobiliyle önünde bekledi. Kurum yetkililerinin şikâyetiyle gözaltına alınıp tutuklandı, 40 gün cezaevinde kaldı. Şimdi dışarı çıktı. Çıkınca ilk işi beni yine tehdit etmek oldu.”
S.K., boşanmak istediği eşinin cezaevinden çıktıktan sonra sosyal medya hesabında “Allah’ın hakkı üçtür bizde; ikisi maldan, sonuncusu candan derler. Aklınızda bulunsun” paylaşımı yaptığını, başka bir paylaşımında ise “Beni bu saatten sonra sen bile değil, dünya gelse durduramaz. Çünkü zaman geçti, sabır da bitti, yeter” gibi paylaşımlarda bulunduğunu söyledi. Özgürlüğünün elinden alındığını ifade eden S.K., şu çağrıda bulundu: “Geri dönmem için beni ve ailemi sürekli tehdit ediyor. Ben bu adamdan kurtulmak istiyorum. Koruma kararlarına rağmen, tehditlerine devam ediyor. İlla benim ya da ailemden birinin ölmesi mi gerekiyor? Ben şu anda saklanarak hayatımı devam ettirmeye çalışıyorum. Ölüm korkusu yaşıyorum ve özgürlüğüm elimden alındı. 2.5 aydır saklanıyorum, sokağa çıkmaya korkuyorum. Koruma kararları hiçbir işe yaramıyor, kağıt parçasından başka bir şey değil. Ben kadın cinayetlerinde yer almak istemiyorum, yetkililer ben öldürülmeden önce bir şey yapsınlar artık.” (DHA)