Türkiye'de 10 Haziran'da geniş katılımlı bir 'Demokrasi Konferansı' çağrısı yapan eski Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) yargıcı ve T24 yazarı Rıza Türmen, "Neden bu konferans var? Çünkü Türkiye'de hak arama kapıları kapalıdır, hak arama kanalları tıkanmış durumda. Bu kadarını ben hiç görmedim. 10 Haziran'daki konferansımız hakikatin üzerindeki brandayı kaldırmayı amaçlıyor" dedi.
RS FM'de Atilla Güner'le Akşam Postası'na konuk olan, Türmen bu çağrının gerekçelerini ve yankılarını anlattı. Türmen, "Herkes kendi farklılıklarını, kendi ideolojik dünya bakışlarını saklı tutarak gelsin, yeter ki hak talebinde bulunan kişiler olsun. Bütün hak taleplerinin seslerinin duyulacağı bir konferans olacak" ifadesini kullandı.
Türmen'in yaptığı açıklamadan satırbaşları şöyle:
“Bu konferans hak arayanların konferansıdır, bu konferans haklarını almak için yola çıkanların konferansıdır. Haklar talep edildiği taktirde vardır, talep edilmeyen haklar mevcut değildir ancak ileri sürüyorsanız haklarınızı o zaman bu hakların öznesi olursunuz. Neden bu konferans var? Çünkü Türkiye'de hak arama kapıları kapalıdır, hak arama kanalları tıkanmış durumdadır. Hakları elinden alınan, haksızlığa uğrayan, adalet isteyen büyük kitleler vardır. Özgürlük, eşitlik ve adalet isteyen çok kitleler vardır ve dalga dalga gelmektedir. Bu kadar büyük haksızlıklar, hukuksuzluklar ve bu kadar çok ezilmişler. Bu kadarını ben hiçbir zaman görmedim. Kürtlerin, Alevilerin, kadın hareketlerinin, LGBT'nin, işinden atılan emekçilerin, işsizliğe mahkum edilen insanların, Boğaziçili öğrencilerin, KHK mağdurlarının, engellilerin, emeklinin ve sağlık çalışanlarının hepsinin hak talepleri var.
"Otoriter iktidarlar, sadece kendilerini destekleyenleri ihanetle suçlamazlar aynı zamanda kendi hakikatlerine itiraz edenleri, kendilerini topluma hakikat diye sundukları şeyleri itiraz edenleri bunların hakikat olmadığını, gerçek hakikatin başka olduğunu söyleyenleri affetmezler. Hakikati duymak, söylemek otoriter dağlarda en büyük tehlikedir otoriter iktidar bakımından. Günümüzde buna itiraz edenler ötekileştiriliyor ve tehlikeli olarak gösteriliyor ancak toplumun sağlığı bakımından bunları ortadan kaldırmak gerekir sonucu çıkıyor bundan. Hakikati söylemek isteyip cesaret gösterenler vatan hainidir, kökü dışarıdadır, beşinci koldur, teröristtir gibi dünyada zararlı ne varsa hepsi vardır bu insanlarda. Hak taleplerinin temeline baktığınızda demokrasi sorunu gözüküyor. İster Kürtlerin talepleri olsun ister engellilerin talepleri olsun ister emekçilerin talepleri olsun. Hepsinin temelinde demokrasi meselesi gözüküyor. Bütün bu talepleri birleştiren demokrasi zemininde birleştiren bir konferans son derece önemli, o yüzden 'Demokrasi konferansı' adı. Bütün bu hak taleplerinin çözümü de demokraside yatıyor ama ancak demokratik bir ülkede hak taleplerini karşılayabilirsiniz. Hakikatin üzerine örtülen branda bezini de kaldırır bu konferans. Hakikatleri söyleyen, gerçekleri ortaya koyan bir konferans olacak bu. 10 Haziran'da gerçekleşecek ve büyük bir heyecan var. Katılmak isteyenler kendi gruplarıyla geliyorlar. Önemli olan herkesin farklılıkları ile gelmesi. Herkes kendi farklılıklarını, kendi ideolojik dünya bakışlarını saklı tutarak gelsin, yeter ki hak talebinde bulunan kişiler olsun. Bütün hak taleplerinin seslerinin duyulacağı bir konferans olacak."