Üç dönem AKP'den milletvekili olan ve daha önce AKP Genel Başkan Yardımcılığı görevinde bulunan eski Manisa milletvekili Selçuk Özdağ, parti politikalarına yönelik eleştirilerde bulundu. Twitter hesabından yaptığı açıklamalarda parti ve liderlerin her zaman haklı olamayabileceğini söyleyen Özdağ, "Susarak, alkışlayarak yanlışlar önlenmez" dedi.
Bu eleştirilerini daha önce parti nezdinde de dile getirdiğini belirten Selçuk Özdağ, söz konusu eleştirilerinin bir yere zarar verme niyeti taşımadığını vurguladı.
Özdağ, milletvekili olduğu dönemde parti içinde 'çoğunluktan farklı görüşler' açıkladığını belirterek, "Mesele nefsim olsaydı, hem aday yapılmadığım dönemde milletvekilliği için hem de 31 Mart seçimlerinde belediye başkanlığı için farklı partilerden teklif aldım" dedi.
Selçuk Özdağ, çözüm sürecinin yanlış başladığını ve bunu daha önce de vurguladığını söyledi:
"Beni dikkatle takip edenler milletvekili olduğum dönemlerde çözüm sürecinin yanlış başladığı ve sürdüğü, tarihin bir kavga ve çekişme aracı yapılmaması, yargının bağımsız olması, toplumu ayrıştıran bir dilin kullanılmaması, FETÖ ile mücadelede örgütle cemaatin ayrılması, dini nedenlerle bu yapıya kapılanlarla nihai hedefini bilerek gidenlerin tefrik edilmesi, cezaevlerinde tek tip kıyafet uygulamasından vazgeçilmesi, tek adam düzeninin demokrasiyi ve kurumlarını tahrip edip aşındıracağı, gibi konularda çoğunluktan farklı görüşler dile getirdiğim görülecektir."
Eleştirilerini sürdüren Selçuk Özdağ, mevcut sorunların bazılarının 'ısrarla sürdürülen yanlışlardan' kaynaklandığını ileri sürdü.
"Siyasetin bu kadar seviye kaybetmesinin nedeni herkesin nefsi için susmayı tercih etmesidir" diyen Özdağ, eleştirilerine şöyle devam etti:
"Eğer herkes düşündüğünü söyleyebilse çıkar için susmayı tercih etmese bugün siyasetin kalitesi, seviyesi farklı bir noktada olabilirdi.
"Kırk yıl siyaset yapan eser veren, sayısız başarıya imza atan kişiler birilerinin hatırı için rahatlıkla trollerin önüne atılabiliyor. Bakanlık, başbakanlık yapmış olan insanlar yalan yanlış şeylerle suçlanabiliyor.
"Onları susturma mevkiinde olanlar susturmadıklarına göre, demek ki onları konuşturanlar aslında onları susturması gerekenlerdir.
"Ben diyorum ki bu ülkenin büyük sorunları var, bazıları bizim ısrarla sürdürdüğümüz yanlışlardan kaynaklanıyor. Gelin bunları düzeltelim diyorum. Bundan alınmaya, gocunmaya gerek var mı? Hadi sustuk diyelim hangi sorunumuz çözülecek?"