Eski AKP milletvekili Metiner: ‘Kürt meselesinin muhatabı HDP ve çözüm adresi TBMM’ denklemi hem çok yanlış hem de çok tehlikeli

Eski AKP milletvekili Metiner: ‘Kürt meselesinin muhatabı HDP ve çözüm adresi TBMM’ denklemi hem çok yanlış hem de çok tehlikeli

Eski AKP milletvekili ve Yeni Şafak yazarı Mehmet Metiner, bugünkü yazısında CHP Genel Başkanı Kemal  Kılıçdaroğlu’nun  "Kürt sorununu HDP ile çözebiliriz" sözlerini değerlendirdi.

“CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun var olduğunu iddia ettiği ‘Kürt meselesi’  bahsinde kurduğu denklem yanlış. Dolayısıyla bilmeli ki yanlış denklemden doğru sonuç çıkmaz” diyen Metiner, HDP’nin İmralı’dan bağımsız hareket etmeyeceğini öne sürdü.

Kılıçdaroğlu’nun konu ile ilgili mantıklı tutarlılık için bulunmadığını öne süren Metiner, HDP’nin meşruluğunu kritik etti.

Bir dönem Kürt siyaseti içinde yer alan Metiner, Kılıçdaroğlu’nun denkleminin yanlış olduğunu öne sürerek şöyle devam etti:

 “‘Kürt meselesinin muhatabı HDP ve çözüm adresi TBMM’ denklemi hem çok yanlış hem çok tehlikeli.

 Çok yanlış, çünkü Kürt meselesi sizin partinizin 1989 yılında kaleme aldığı o meşhur raporda öngörülen çözümlerin ötesine geçti. Ak Parti lideri Erdoğan Başbakanlığı döneminde o raporda ve sonraki yıllarda güncellediğiniz diğer raporlarınızda dile getirdiğiniz çözüm önerilerinden fazlasını gerçekleştirdi. Merak ediyorum: Geriye ne kaldı ki siz onu yapmak istiyorsunuz?”

Kürt kimliğinin yasak olmadığını, Kürt halkının varlığını ve dilini yasaklayan inkâr paradigmasının Erdoğan’ın Ak Partisi’yle birlikte sona erdiğini öne süren Metiner, “Kürt kültürünün önündeki tüm engeller kaldırıldı. Kürtçe radyo, televizyon ve gazeteler serbest. Kürtçenin öğrenilmesi ve öğretilmesi yasak değil. Üniversitelerde az sayıda da olsa Kürt dili ve kültürüyle ilgili enstitüler var. Bence bu konuda eksiklikler var. Devlet Kürt dilinin öğrenilmesi ve kültürünün korunması ve geliştirilerek zenginleştirilmesi için daha fazlasını görünür bir biçimde yapmalı. Bu konuda istismara yol açan eksiklikleri acilen gidermeli. Bu şimdilik bahsi diğerdir. Demek istediğim, anadilin eğitiminde yasak yok ama ihmalkârlıklar var. Şimdi siz kalkıp ‘Yetmez, ilkokuldan başlayarak üniversitelere kadar anadilde eğitim istiyoruz’ diyorsanız söyleyin bilinsin. ‘İdari özerklik’le sonuçlanacak ‘yerel yönetim reformu’ istiyorsanız çıkıp açıklayın bilelim. ‘Biz yerel özerklikler’ istiyoruz dersiniz olur biter. Zaten HDP de ‘demokratik özerklik’ diyor. Bunun için muhatabınızın da, müttefikinizin de HDP olması gayet anlaşılır bir durumdur” diye yazdı.

“Buna ‘Kürt meselesi’ demeniz niye? Bunun için TBMM’yi adres olarak göstermeniz niye?” diye soran Metiner, HDP’nin Kürt partisi olmadığını Kürt sorununun çözümünde İmralı’nın devre dışı bırakılmasına eski HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli’nin tepki gösterdiğini hatırlatarak, “HDP münhasıran Kürtler ve Kürt temsiliyeti üzerinden okumak yanlıştır. ‘Kürt meselesi’nin çözümü olarak HDP’yi muhatap göstermek de bir o kadar yanlıştır” dedi.

Yazının tamamını okumak için tıklayın