Almanya’nın Hamburg kentinde yaşayan ve 2012 yılında 76 kiloda Almanya Şampiyonu olan boksör İsmail Özen’in pasaportuna Türkiye’de hakkında açılmış bir soruşturma kapsamında tutuklama kararı alındığı gerekçesiyle el konuldu. Yaşadığı durumu Twitter hesabından paylaşan Özen, konsoloslukta kendisine verilen sözlü bilgiye göre, tutuklama kararının İçişleri ve Adalet bakanlıklarının şikâyeti ya da talimatı üzerine alındığını belirtti.
Son yıllarda Avrupa ve Almanya’da yaşayan kendisi gibi pek çok insanın pasaportuna el konulduğunu ifade eden Özen, Alman vatandaşlığı ilgili işlemler henüz sürdüğü için pasaportsuz olduğunu ve seyahat özgürlüğünün engellenmiş durumda olduğunu kaydetti.
Özen’in ‘Basına ve kamuoyuna’ başlıklı paylaşımları şöyle:
“6 Şubat 2019 tarihinde bürokratik bir işlem için gittiğim Türkiye Cumhuriyeti Devleti Hamburg Konsolosluğu’nda pasaportuma, ‘Türkiye’de tutuklama kararın var’ gerekçesiyle el konuldu. Konsoloslukta bana verilen sözlü bilgiye göre, tutuklama kararım Türkiye İçişleri ve Adalet bakanlığının şikâyeti ya da talimatı üzerine alınmış. Neyle suçlandığım söylenmediği gibi, bugüne kadar tarafıma ulaşmış herhangi bir bilgi, tebligat ve belgede yok. Ancak avukatım aracılığıyla konunun basın davası olduğunu öğrenebildim. Pasaportuma el konulmasının nedenini yazılı olarak tarafıma verilmesini istedim ancak oradaki görevliler bunu kabul etmediler.Türkiye’ye gitmem durumunda bir seyahat belgesi verebileceklerini söylediler. Kamuoyunun bilmesi gereken bu olay sadece benim yaşadığım bir sorun değil. Son yıllarda Avrupa ve Almanya’da benim gibi pek çok insanın pasaportuna konsolosluklar da el konulmuş. Türkiye’ye giden çok sayıda insan ya tutuklanmış ya da giriş yasağı konularak geri gönderilmiştir. Bu uluslararası temel haklar ve hukuka aykırıdır. Özen şöyle devam etti:
“Pasaportuma el konulduğu için seyahat özgürlüğüm engellenmiş durumda. Ticari ve bürokratik hiç bir işlem yapamıyorum. Alman vatandaşlığımla ilgili işlemler sürdüğü için pasaportsuzum. Ben bir sporcu ve insan hakları savunucusu olarak savaş ve şiddete karşıyım. Demokrasi, özgürlük, eşitlik ve barışı savunuyorum. Türkiye’de #Kürt sorununun barışçıl yollarla çözümünü istiyorum. Erdoğan yönetiminin Avrupa ve Almanya’da taraftarlarını muhaliflere, Alevilere, Kürtlere karşı kışkırtmasını tehlikeli buluyorum ve bu yüzden bütün bu nedenlerle hedef yapılıyorum. Pasaportuma el konulmasının bunlardan bağımsız olduğunu düşünmüyorum. Herkesin bilmesini isterim ki; bedeli ne olursa olsun, bunu hayatımla da ödesem asla ve asla geri adım atmayacağım. Barış, demokrasi, özgürlük, insan hakları ve hukuku savunmaya devam edeceğim. Pasaportuma el konulması benim kişisel sorunumun ötesinde bir anlamı var.
Bu nedenle başta Federal Almanya hükümeti olmak üzere, Avrupa Konseyi’ni, medyayı, sporcuları, sanatçıları, sivil toplum örgütlerini, hukukçuları ve duyarlı olan herkesi adaletsizliğe, haksızlığa ve baskıya karşı durmaya davet ediyorum!“