Sözcü yazarı Saygı Öztürk, bugünkü yazısında organize suç örgütü lideri Sedat Peker'in 15 Temmuz sonrasında "silah dağıtıldığı" iddiasıyla başlayan tartışmalara ilişkin olarak, 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Ankara Emniyet Müdürü olan Mahmut Karaarslan ile yaptığı görüşmeye yer verdi.
İçişleri Bakanı Yardımcısı İsmail Çataklı'nın 15 Temmuz'da kaybolan silah sayısının 24 olduğunu, bunun 16'sının Ankara Emniyeti'nden çalındığını söylemesini hatırlatan Öztürk, dönemin Ankara Emniyet Müdürü Mahmut Karaarslan'ın “Ankara Emniyet Müdürlüğü'ne zırhlı araçlarla da saldırı oldu. Burada 7 arkadaşımız şehit edildi, 71 arkadaşımız da yaralandı. İşte o karışıklıklar sırasında şehitlerimizin, yaralılarımızın silahları çalındı. O günlerde yaptığımız öncelikli işlerden birisi eksiğimizi, gediğimizi belirlemekti. Şehitlerimizle, yaralılarımızla uğraşırken, FETÖ'cüler, polisimize ait silahları çaldı. Hangi silahımızın kaybolduğunu ilk günlerde seri numaralarıyla birlikte belirledik. Bunların bulunması için de çalıştık. Ancak, ulaşamadık" dediğini aktardı.
"15 Temmuz darbe girişiminden sonra, girişimi önlemeye yardımcı olmak isteyen vatandaşlara polisin silah deposunun açıldığı sıkça gündeme getirildi" diyen Öztürk, Karaarsan'ın şu yanıtı verdiğini söyledi:
“Darbe girişimini önlemek için silah depomuzun, depocuların gelmesini bile beklemeden açılması ve gelen arkadaşlarımıza silah verilmesi gerekiyordu. Görevlilere, ‘Depocuların gelmesini beklemeyin, kapıları kırın' dedim. Zamanla yarışıyorduk. Gelen arkadaşlarımıza silah verildi. Ancak, depodaki silahların sivillere dağıtıldığı iddiasının, gerçekle ilgisi yok. Hiçbir silahımız sivillere verilmedi. Böyle bir şey yapılması da suçtur. Yani, depodaki silahımız kendi mensuplarımıza dağıtıldı ve bunlardan 16'sı hariç diğerleri yerlerine konuldu.”
İstanbul'da Emniyet'in envanterinde bulunan 1 adet MP5 makineli tabancanın 15 Temmuz'da kaybolduğuna ilişkin İçişleri Bakanlığı'nın açıklamasını hatırlatan Öztürk, bu konuyla ilgili olarak İstanbul Emniyet Müdürlüğü yetkilisiyle görüştüğünü ve şu yanıtı verdiğini söyledi:
“15 Temmuz'da ne polis silahı ne de askerden alınan silahlarda eksiklik yok. Sivillere de o gece polis envanterinden bir tane bile silah verilmedi. Kendimize yetecek kadar silahımız vardı. Fazla olsa da sivillere silah verilmez. O dönemde İstanbul Emniyet Müdürü olan Mustafa Çalışkan'ın da, kayıp silah olmadığına ilişkin açıklamaları olmuştu.”
Öztürk, "Yani, İstanbul Emniyet Müdürlüğü yetkilisi, İçişleri Bakanlığı'nın açıklamasının doğru olmadığını söyledi. Peki, biz gerçeği nereden öğreneceğiz? Jandarmanın kayıp 7 silahı şimdi kimlerin elinde?" diye sordu.